bu katillerin çocukluğuna inip yetiştirilme şekillerini incelemek gerekiyor topu her zamanki gibi kadına atıp ''yanlış seçim'' demektense. aile içi şiddeti görerek ya da cinsiyet rolleri kendisine yüklenerek (erkekler ağlamaz, erkekler silahla, arabayla oynar gibi) büyütülen erkek çocuklarında, ileride karşısındaki güçsüz birine kaba kuvvet uygulama olasılığı çok yüksek. neden? çünkü şiddeti görerek veya deneyimleyerek büyüdü.

aile içi şiddet deyince sadece erkekler suçlanmamalı. evet, erkeğin kadına ya da çocuğa uyguladığı şiddet oranı fazla fakat kadının da erkeğe şiddet uyguladığı ya da çocuğuna şiddet uyguladığı örnekleri de yok değil. bu konuda cinsiyetçi olmamak gerekiyor ve çocuğun yetişmesinde anne ve babaya eşit sorumluluk yüklenmeli.

aynı şekilde sosyolojik faktörler de çok önemli. örnek vermek zor değil; bir amca, yeğenine tecavüz ediyor ve ceza almadı diye ailesi kutlama yapıyor. bu ailenin tecavüzcüden bir farkı var mı? ya da ''kocamdır, döver de söver de'' gibi bir anlayışın doğruluk payı olabilir mi? bir kadın neden kendisini döven birine ''kocamdır'' der ki? nedenini hemen söyleyeyim: çünkü bu şekilde yetiştiriliyor! çevresinden bu mesajları alıyor ister istemez.
devamını gör...
victim blaming nedirin örneklendigi başlık.
devamını gör...
ne yazık, kimsenin aklına dönüp kendine bakmak gelmez... bahse varım o katiller senden benden farksız insanlardı. tıpkı öldürülenler gibi. bizim burada katillere atıp tutmamızın sebebi onlardan daha ahlaklı, daha medeni bireyler olmamız mı? hiç sanmıyorum. arendt'ın dediği gibi, kimse sınanmadığı günahın masumu değildir.
devamını gör...
ahlak sonradan kazanılan bir şey değil ki, yaşadıkça insan ahlak sahibi olmaz tam tersi olur hatta giderek yozlaşır. senin benim ayıplayacağımız rezillikler birçok evin içinde doğal olaylar. yok toplumun genel erkeklik görüntüsüymüş yok dizilermiş yanlış tercihlermiş filan bunlar hep kendi kendimize yazdığımız hikayeler. esas olay yukarda bir arkadaşın söylediği gibi aile içi yetiştirilme tarzları ile ilgili. bizim toplum zaten ahlak filan hak getire yani. insanlar boşuna kaçmıyorlar bu ülkeden maalesef.
devamını gör...
yeni tanıştığımız insanlar "ben psikopatım, katil olma potansiyelim var" demiyor. e bu adamlar kavun değil ki koklayalım. zaman geçtikçe psikopatlıkları da ortaya çıkıyor. kadın da o zaman uzaklaşmaya çalışıyor ve uzaklaşmak, ilişkiyi bitirmek istediği için de öldürülüyor. yoksa biz manyak mıyız da öldürüleceğimizi bile bile devam edelim?
devamını gör...
ne demek yanlış tercih? gel de sinir olma! ben bir erkeğin içten içe psikopat olup olmadığını nerden bilebilirim? adam, bilgili, kültürlü, kendini geliştirmiş, insanlara ve hayvanlara saygılı, arkadaşlarına ve ailesine karşı nazik, düşünceli ama psikopat çıktı.. eee bu durumda kadının tercihi mi yanlış? aynı şey erkek için de geçerli. psikopat kadınlar yok mu sanıyorsunuz ya da erkeğin şiddet görmediğini mi sanıyorsunuz? bazen seçtiğimiz insanlar kendilerini çok güzel kamufle edebilir ve yıllarca size gerçek yüzünü göstermeyebilir. bu durumda çok da yapılacak bir şey kalmıyor. buna talihsizlik denir. ayrıca yeter şu saçma sapan genellemeler içeren ekşi sözlükçü başlıklarınıza.
devamını gör...
yahu senelerdir bu ülkenin televizyonlarında tecavüz ve maço erkek güzellemeleri yapıldı. bu ülkede kızlar annelerinin babalarından şiddet gördüğünü görerek büyüdü. seven erkek kıskanır dendi. o kızın bilinçaltı bunlarla yoğuruldu.
ne bekliyordunuz paşam bunları yaşayan kadınlar tabii ki yanlış erkeği seçer. kimse kimseyi kandırmasın bu ülkenin çoğunluğunun mensubu olduğu din kadın dövmeyi teşvik etti ayet olmasa bile islam dünyasına göre kadın aşağıdır görüşü yaygındır. (bana o ayet öyle değil o hadisler uydurma demeyin) anadolunun bir kasabasından bunları görerek yetişmiş bir kıza yanlış erkek seçimini anlatamazasınız.
hem o bazı erkekler belli etmezler kendilerini çok iyi rol yaparlar. türkiye'de baba figürü çoğu kızda eksiktir. sahiplenen erkek sevmek de bu aslında. önce iyi bir eş sonra iyi bir baba olun ondan sonra yanlış erkek tercihini konuşursunuz.
devamını gör...
tamamen saçmalık olan başlık.
kadınlar babalarını da, abilerini de kendileri mi tercih ediyorlar? bu ülkede babasının, abisinin, öz amcasının, dayısının, eniştesinin tacizine, tecavüzüne, saldırısına uğrayan bir dünya kadın var.
devamını gör...
burada yanlış tercihten kasıt sanırım doğmak için yanlış ülkeyi tercih etmek. yoksa aklı başında olan kimse başka bir şey kastetmez. son cinayet kurbanı doğmak için norveç'i seçmiş ama doğum bürosu koordinatlarda hata yapmış.
bu başlık hakkında detaylı bilgi için: (bkz: küfretme isteği doğuran anlar)
devamını gör...
çok tehlikeli bir düşünce olduğuna inanıyorum. insanlar farkında olmaksızın travmalarının getirdiği şekilde davranıp yanlış tercihler yapabilirler. bu travmalar aileden, bir hatıradan gelebileceği gibi toplum baskısından da gelebilir. ölen kişiye "yanlış seçim yaptı" demek, ölmüş kişiye yapılan bir haksızlıktır. öte yandan çoğu insan ilişkisinin toksik olduğunu bilseydi bu ilişkiye başlamazdı. bu kadınların çoğu da "bu kişi yanlış, ayrılmalıyım" dediği noktada öldürülüyorlar zaten. adaletin gelmediği düzende bir çeşit vicdan mastürbasyonu yapmak isterseniz bunun arkasına sığınabilirsiniz.
devamını gör...
kimisi kötü niyetle yapıyordur mutlaka. ancak insanların bu olaylarda zanlının değil de kurbanın üzerinden tavsiye vermeye çalışmaları sonucu bu tip yorumlar ortaya çıkıyor bence. kimse yasa koyucu ya da adalet sağlayıcı değil. dolayısıyla zanlıyla ilgili ne söylersen söyle kimseye bi faydası yok. hukuk sistemi versin cezasını. diğer yandan kurban üzerinden verilmeye çalışılan tavsiyelerle(iyi niyetli olanlardan bahsediyorum) belki birilerinin hayatına dokunulabilir.
şahsi fikrime gelecek olursak. kimsenin içinden ne çıkacağını bilemeyiz. dolayısıyla yanlış ya da doğru tercih diye net bi ayrım yapamayız. yaşadığımız gördüğümüz kadarıyla kendimizce doğru olanı yapmaya çalışabiliriz en fazla.
devamını gör...
suç potansiyeli olan erkeklere cinayet işleyebilme ehliyeti vermekle aynı yere bağlanabilecek bir düşünce. adamın maçoluğu dert, onunla bir kadının birlikte olması dert ama o adamın cinayet işlemesi dert değil öyle mi? toplumda kim olursa olsun, - hiçbir duruma, faile, tercihe bağlı kalmaksızın- bir insanın hayatına kastedemez. bunu o veya bu sebepten mazur görmek, o erkek zaten öyle biriydi demek inanılmaz yanlış bir hareket.
devamını gör...
insanlar yanlış tercihler yapar, bu öldürülmelerini meşru kılmaz.
devamını gör...
sadece okumamış, katil tipli insanlar cinayet işlemiyor. çok eğitimli, kültürlü eli yüzü düzgün insanlar da cinayet işleyebiliyor ve fark ettiyseniz burada özellikle "kadın cinayeti" olarak vurgulamadım. ayrıca böylesine hassas bir konu hakkında bu beyanda bulunmak oldukça tehlikeli. sanki "kadınlar bu kaderi kendileri seçti, kadınların suçu" der gibi olmuş. ki bu da çok yanlış yerlere çekilebilecek bir durum. aynı zamanda şu noktaya da değinmek isterim ki bir hata veya cahillik anında hepimiz kadın erkek fark etmeksizin çok yanlış insanları hayatımıza alabiliriz. hepimizin "keşke tanışmasaydım, keşke hayatıma almasaydım" dediği bir insan mevcuttur. belki de biz şanslıydık ve bu toksik ilişkilerden kurtulabildik ama o kadınlar yapamadı. zira ülkemizde taciz, tecavüz, şiddet gibi suçlara gerekli cezanın verilmediğini, hatta suçluların ifadeleri alındıktan sonra salıverildiklerini biliyoruz. bu kadınlar korktular. bir hata anında veya çok severek hayatlarına almış oldukları, hatta belki de hiç tanımadıkları bu adamlardan korktular. çünkü şikayet etse gerekli ceza verilmeyeceği gibi daha çok zarar görme olasılığı da yüksek. ki bunun örneklerine sıkça rastlıyoruz. tüm bunları göz önünde bulundurursak sizden ricam şudur ki beyanlarınızda çok çok dikkatli olun. böyle hassas konularda kelimelerimizi özenle seçmek hepimizin yararına olacaktır. kurbanın, mağdurun psikolojisini yaşadıklarını anlayamıyorsak susmayı bilmeliyiz. kişinin içinde bulunduğu durumu, yaşadığı zorlukları bilmiyorsak susmalıyız. belki gidecek yeri yoktu belki kimsesi yoktu. olayların iç yüzünü bilmeden rica ediyorum kadını suçlayıcı, katille empati yapar gibi beyanlarda bulunmayın. belki bu başlığı ve yazılmış olanları okuyanlar arasında eski sevgilisinden, eski eşinden şiddet görmüş, bir yakını cinayete kurban gitmiş mağdur kadınlarımız vardır. tekrar söylüyorum bu çok hassas bir konu. iyice oturup düşünülmeden konuşulmasını hiç tavsiye etmiyorum. kimsenin ne kalbini kırın, ne de yarasına tuz basın.
devamını gör...
yararınız zaten yok bari daha fazla zarar vermeyin, dediğim tehlikeli başlık. katille empati kurarak kurbanı suçlu göstermekle eşdeğer bu yapılan. bilinçli ya da bilinçsiz olarak kadın cinayetlerini meşrulaştırıyorsunuz. toplumumuzda kadın bu zamana kadar baskılandı, susturuldu, gözünü açmasına izin verilmedi. bu ülkede bir çok kadının insan yelpazesi çok dar. kaç insan tanımış ki insan sarrafı olmasını bekliyorsunuz. zaten saçma bir düşünce. öyle bir gerçek yok. bu tarz şeyler toplumun ahlakını gösterir. tablo kan revan içerisinde. daha fazla kan dökmeyin.
devamını gör...
öncelikle şunu net bir şekilde söylüyorum: siz efendi, sakin, saygılı değilsiniz... sizler zayıf ve acınasısınız; elinizde hiçbir zaman gücün zerresi olmadığı için kendinizi efendi ve sakin sanıyorsunuz.

ilk tanıma bakacak ve tanım sahibinin kullandığı dilden konuşacak olursak:

ben burada içten içe "maço" erkek olup, kadınların onu tercih etmesini derinden arzulayan ancak "meriç"liğinde mahsur kalmış, kendisine yönelik nefretini "meriç" olarak nitelediği diğer kişilere kusan, psikolojik açıdan bayağı sıkıntılı bir birey görüyorum. "sessiz, efendi erkek" olduğundan dolayı yüz bulamadığını düşünüyor ve bu yüzden de herkese öfke kusuyor...

tabii yanılıyor da olabilirim, psikanalist değilim sonuçta. * gerçi önsezilerim pek öyle söylemiyor.

meselenin özüne gelecek olursak.

hayatta yanlış tercih yapmak hepimizin lüksüdür, hatalarımızdan kendimize ve başkalarına dair bilmediklerimizi öğrenir ve olmamız gereken kişiye böylelikle adım adım yaklaşırız; ancak dolaylı yoldan yanlış tercih yapan kişilerin öldürülmesini normalleştirmek acayip sıkıntılı bir haletiruhiye.

biraz empati kuralım bakalım.

bi' erkek olarak, çok sıkıntılı bir kadını sevdim, ona aşık oldum diye onun tarafından öldürülmeyi hak etmem mesela.

ya da aşık olduğumda o kişinin belli başlı kusurlarını göremediğimden dolayı canımın yanması, her ne kadar benim omuzlarımın üzerinde olsa da, aşk, çok şiddetli bir duygu olduğu ve karar mekanizmalarını derinden etkilediğinden dolayı canımın yanması yine "haklılık" perspektifine oturtulamaz. bu benim için acı bir tecrübe ve bir ders olur, daha ayık bir şekilde çevremi süzmeye veyahut hayatımdaki bazı şeyleri değiştirmeye giderim.

kimse bile isteye canının yanmasını istemez kardeşlerim, mazoşist eğilimler söz konusu değilse.

aşk, güveni beraberinde getiren bir şeydir. aşık olduğum kişiye elimde olmayan sebeplerden dolayı, duygularımın mukavemetinden dolayı güvenirim. o güven boşa çıktı diye, ben niye suçlu olayım?

zorunlu tanım: eline kadın eli değmediğine dair makul şüpheler beslediğim bir incel lakırtısıdır. gerçek falan değildir. ha bir de "efendi, saygılı erkek" olduğunu istemsizce ele veren bu arkadaş, cinayeti bu kadar soğukkanlı bir şekilde normalleştirdiği için efendiliği ve saygılılığı boş bir balondan ibarettir.
devamını gör...
bir önemi var mı, yok mu tartışılabilir olan gerçek.

hayatımıza almayı tercih ettiğimiz her insan harikulade, mükemmel beybito bi karaktere sahip olmuyor. keşke öyle olsa, insanlar el ele tutuşsa, hayat bayram olsa falan filan. ama olmuyor. fakat bu hiçbirine "ben seni tanıyamamışım, eli yüzü düzgün biri sanmıştım ama yanılmışım. kusura bakma artık, istersen beni öldürebilirsin" hakkını da vermiyor.

kimsenin alnında "katil/tecavüzcü/hırsız/sapık" gibi ibareler yer almıyor. ve insanlar, karşı tarafa belli bir süre kendini "olduğu gibi" değil de "olması gerektiği gibi" tanıtmayı çok iyi becerebiliyor bazen. kanıyoruz, aldanıyoruz, düzelir yea diyoruz. yanlış mı? genellikle. cinayete kurban gitmek için geçerli bir sebep mi? asla.

çok sıkıldım şu "hayatınıza doğru insanları alın" muhabbetinden. sanırsın bunların çevresi dünyanın tüm kötülüklerinden, pisliklerinden arınmış tertemiz misler ballar gibi insanlarla dolu.
devamını gör...
öldürülmeyi hak etmiyorlar elbette, yanlış anlaşılıyor söylenenler. sadece birlikte olduğunuz hatta sohbet ettiğiniz insanlarda biraz profil analizciliği yapmanızı tavsiye ediyorlar. bu demek değil ki, iyi gibi görünüp sonradan kötü olan insan yok, elbette var ama kriz raporunda mininuma indirmek diye bir kavram vardır. bu da onun gibi, tehlikeyi en aza indirmeye çalışmanızı tavsiye ederim.
devamını gör...
kulaga basta mantikli gibi gelse de, aslinda cok dogru olmayan onerme.
sonucta kimse cikipta iliski basinda maddeler halinde kendini anlatmiyor, genelde yavas yavas cikiyor bir cok sey ortaya. kendi ailenize bakin, anneniz babaniz kac yilda birbirlerini taniyip alisabilmisler.
"ya bu tipler direk belli oluyor" diyenlere cevabimda olmuyor. en basta herkes bir kelebek kadar masum gorunuyor yada size karsi oyle davraniyor. "disarida asabi gibi ama bana karsi cok iyi" bu cumleyide cok duyuyorum. bu noktada aklima gelen sey ise ailenin kizlarina olan ilgisi yada ilgisizligi. bakmayin, bizim aile yapisi falan diyoruz ama, bir cok aile sirf cocuk yapmak icin cocuk yapiyor ve bu cocuklar bir birey olarak buyumuyor, hic bir zaman gereken ilgiyi gormuyor ailelerinden ve kendisine ilgi gosterildiginde bunu kaybetmemek icin bir cok seye katlaniyor. buarada bu dediklerim hem erkek hem kadin icin gecerli. bakin bu tur toplumlarda erkeklerde bu tur ilgiyi, yol gosterici figurleri disarida ariyor. sonra niye bu kadar mafya turuyor? iste bu yuzden. abiler, reisler kol kanat geriyor bunlara, ailelerinde bulamadiklari o aile ortamini buralarda buluyor, ve yine ayni sekilde kaybetmemek icin herseye hazir oluyorlar.
ilisklerin en buyuk tanimlayicisi ailenin cocuklarina o ana kadarki yaklasimlaridir, bu cocugun ilerideki iliskilerinde belirleyici faktor oluyor.

bizler turk aile yapisini duzeltmedikce, cocuklarin birer birey oldugunu kavramayamayip onlara gereken ilgiyi alakayi ve sevgiyi gostermedikce bu olaylar durmayacak.
devamını gör...
şuraya satırlarca yazacaktım ama gereksiz. size masummuş gibi gelen küçük yargılamalarınız bile kadın cinayetlerini meşrulaştırmaya yarıyor. şovmuş.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kadın cinayetlerinde yanlış tercih gerçeği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim