gerçeğin kralı olmasına rağmen ne hikmetse feminist ve meriçlerin üzerine bir türlü değinemediği olaydır. son bilmem kaç yılda işlenen kadın cinayetlerini ele alırsak, bu cinayetleri işleyen erkek profillerinin aşağı yukarı suç işleme oranı yüksek olan tipler olduğunu görürüz. toplumda kadınların ezici çoğunluğu maço diye tarif edilen, kendisine bile saygısı olmayan erkeklerin peşinde dolanıp duruyor. sessiz, efendi olan erkeklere ezik muamelesi çekerler. sorunlu ve her şeye karışan erkeklerle kasıtlı olarak birlikte olup daha sonra da kadın cinayeti var demek şova kaçıyor.
devamını gör...
geçenlerde bir olayı okudum. melek gibi bir insan; her davranışı, düşüncesi ile dört dörtlük olan bir şahıs kendisinden ayrılan kız arkadaşını şehirler arası seyahat ederek bir de, öldüresiye dövüyor. adamı tanıyan hiç kimse inanamıyor çünkü mükemmel erkek nasil olur deseler biz onu tarif ederdik diyor yakınları. işte bu en basitinden bir örnek. böyle bir durumda kadın mı suçlu doğru erkeği seçemedi diye ?
devamını gör...
toplumda genel olarak toksik erkeklik sürekli övülüyor. dijital medyada, dizilerde, filmlerde gördüğümüz bir çok ortamda maço erkeklere bir övgü var. çocukluğundan itibaren babası ile asla sağlıklı bir ilişki kuramamış (çünkü bizim toplumumuzda birşeyleri açıkça konuşmak tabu olduğu ve kız çocukları babalarından genelde çekindiği için) kızlar her yerde ideal olarak gördükleri bu tip toksik erkeklerin sevgi gösterilerine kanabiliyorlar. burada aslında suçlu kadınlar değil. kaldı ki bu kadar cinayet yaşanırken "kadınlar bu erkekleri seviyor sonrada ölüyor" gibi bir yorum hoş değil. aslında suçlu olan çoğu tabuyu kadınlar üzerine kuran, her yerde toksik erkek övücülüğüne maruz kaldığımız ataerkil toplum.
önemli not: burada sadece toksik erkekler tarafından işlenen kadın cinayetlerinden bahsettim, yani sadece bir kısmı. kadın cinayetlerinin çok modern harika olarak görünen bir çok erkek tarafından işlenenleri de var. hatta inanır mısınız, dışarıdan 'meriç' tipinde gördüğünüz insanlarda cinayet işleyebiliyor. olay sadece toksik erkeklik değil burada açıkladığım toksik erkekleri severseniz böyle olur kısmı, bir üsteki yazara da katılıyorum.
devamını gör...
var olan gerçektir. lakin birlikte olacağınız erkeği dikkatlice seçmek sizin bu tür cinayetlere kurban gitme ihtimalinizi yok etmiyor. yalnızca ihtimali azaltıyor. sokakta, iş yerinde, toplu taşımada hiç tanımadığı insanlar tarafından rahatsız edilen kadınların ne yapacağı sorununu yine kadın üzerinden çözme ihtimaliniz yok. o halde yapmanız gereken toplumun hiçbir kesiminin şiddeti, ölümü, işkenceyi, savaşı, tacizi, tecavüzü desteklememesini sağlayacak toplumsal bir dönüşüm başlatmak. çok klasik olacak ama bunun da tek yolu eğitim.
devamını gör...
benim selam vermeye tenezzül etmediğim karakterde adamların sürekli kız arkadaş değiştirmesine şahit olduktan sonra haklı bulduğum görüş.
üstüne üstlük bu arkadaş ayrılıyor, o kızlar bunu bırakmıyor. telefonda ağlayan mı dersin, beni arayıp yardım isteyen mi dersin.
devamını gör...
çünkü sağlıklı bir ilişkinin nasıl olması gerektiğini bilmiyor. ailede düzgün bir rol model de yoksa kime göre neye göre kıyaslayacak birlikte olduğu kişiyi. maalesef doğduğun ev çoğu zaman kaderin oluyor.
devamını gör...
öldürülmemizin faturası da bize kesiliyor, ne garip. tacizcilerin bile yaşam hakkının korunması gerektiğinin savunulduğu 21. yüzyıl düşünce dünyası sırf yanlış bir tercih yaptığı için kadınlar için "e üzülüyoruz tabii de onlar da yanlış tercihler yapmasalardı ya" gibi anlamsız söylemler üretebiliyor. bu farkında olmadan erkeklerin erillik alanını genişletmekten başka bir şeye yaramaz. bunun bir üst segmenti o zaman onu giymeseydi, orda ne işi vardı. insan olduğumuz için yanlış tercihler yapıyor olabilir miyiz? mesela neden yanlış tercih yapan erkeklerin ölümü değil de yanlış tercih yapan kadınların ölümü söz konusu?
devamını gör...
ceren özdemir benimle aynı yaştaydı, ve o günden beri aklımdan bir gün bile çıkmadı. sizce bu da yanlış tercih? tanımadığı bir amip onu sürmene bıçağıyla katletti kalbinize çok keskin bir bıçak sonuna kadar girse napardınız. ve pırıl pırıl bir gençken hiç hesapta yokken, ertesi sabah gözlerinizi mezarda açsanız , ne olurdu? kimi suçlamalı? ölen mi kalan mı????
devamını gör...
kadına, şiddet uygulayan bazen bir avukat bir doktorda olabiliyor. kimsenin anlında ne mal olduğu yazmıyor.
devamını gör...
artık ülkemiz için konuşacak olursak sanırım yüzde yüz gerçek bir tespittir. nerede hanzo, suç potansiyeli yüksek erkek varsa yanında kendinden bin kat daha güzel kadınlar dolanıyor. ben bu cinayetlerinin büyük çoğunluğuna duyar kasılmasına şaşırıyorum.
devamını gör...
hangi kadın hangi erkeği seçmiş olursa olsun, o kadına bir zarar gelirse ne olursa olsun onu savunmaya devam edeceğim.
devamını gör...
bence artık "kadın da dikkat etseydi, bu manyakla ne işi varmış" şeklinde yorum yapanları sosyal medyaya taşıyıp, hakaret edip de çok etik düşündüğünü zanneden bazı ahlakçılarla konuşmak gerekiyor. kaç kadın katledildi, her seferinde aynı tartışma. şu uzun zamandır konuşulan, ümitcan uygun denilen denen çocuğun özelinde, bu katil tipini ele alalım.

bu tip bir yoruma "yeter artık, katilin hiç mi suçu yok, ona niye bir şey demiyorsunuz" demek bir defa `whataboutism` olduğu için tartışmayı boğan bir şey. bir insan bir konuda yorum yapmak için illa 'amalı, fakatlı' cümleler kurmak zorunda değil. böyle öğrendiyseniz bunu unutun. yani birisi "kadın da dikkat etseydi" demek için "katilin allah belasını versin ama" demek zorunda değil. bu "öbürüne niye ses çıkarmıyorsun" iğrençliği ülkeyi sarıp sarmaladı iyice. allahtan ben çevremden uzak tutuyorum bu tip insanları, siz nasıl katlanıyorsunuz bilmiyorum.

şimdi gelelim asıl olaya. nasıl "katilin allah belasını versin, bu kansız nasıl dışarıda geziyor" demeniz genellikle yaramayan, içi bomboş bir yorumsa(cinayet sayısının azalmamasından sonuçlarını görebiliyoruz) "kadın da dikkat etseydi" aynı oranda faydasızdır aslında(çoğu zaman) ama bir farkındalık yaratmak için bakış açısıdır. bu yorumların bu kadar destek almasının da arkasında bu var zaten. siz ne kadar oradan bakmak istemeseniz de duyunca çılgına dönüp insanlara "hala mı kadını suçluyorsunuz pes doğrusu, hepiniz aynısınız" deseniz de insanlar bunun bir realite olduğunu düşünüyor. bu insanları canilikle, katil savunuculuğuyla suçlamak gibi bir eblehlikten uzak durmalıyız. ben şahsen, şiddetin hiçbir türlüsünü görmek istemem. arkadaşlarıma "benim yanımda fiziksel şiddet olmayacak" şeklinde ultimatom çekerim. bu ümit gibi bir adamla irtibatta olunmasının dahi risk taşıdığını biliyorum.

devletin bu tipleri toplaması gerektiğini, bunlara nasıl yaşam hakkı verildiğini konuşmanın, "kadınlara dikkat edin" demekten daha etik ve mantıklı noktası neresi ? yani henüz cinayet işlememiş bir insanı, sırf tipinden, konuşmasından içeri mi alacaksınız ? bu insanlar öyle adam yaralamadan falan içeri girmez arkadaşlar. bu tip bir romantikliği olanlar en yakındaki cezaevlerinden birini ziyaret etsinler. 30 kişilik koğuşlarda 60 kişi yatıyorlar, içerideki rezillik, kalabalık öyle böyle değil. bu adamlar milleti döver, gasp eder, sataşır, içeri üç beş hafta girip çıkarlar. idam gelip de cezaevleri boşalmadıkça bu böyle devam edecek çünkü ülkede çok fazla suç tanımı ve suçlu var.

dolayısıyla burada kadınlara uyarı yapmak çok anlamlı, diğerlerinden daha mantıklı ve işlevseldir. salak salak örneklerle, düzgün insanların katil olmasıyla, sokaktan birinin sizi çekip vurmasıyla bir insanın hayatına girip ilişki kurmanın aynı şey olacağını söyleyen beyinler çok az çalışıyor ya. adam trafikteki barzo örneğini vermiş. eğer bu adam o barzoyla her gün trafiğe çıkıyor, her gün kavşakta karşılaşmak için anlaşıyor ve öldürülüyorsa, olay anca mantıklı bir benzetmeye dönüşür. bununla beraber, kimse düzgün, nizamlı giyinen birinin katil olmayacağını iddia etmiyor ve bu durumlarda kadınları uyarmıyor. olayları ayrı ayrı değerlendiremiyor musunuz olm siz, deli misiniz divane misiniz.

bu kadar yazmamın sebebi şu: adamlar kadınları uyaran bir yazıya türlü hakaretler yağdırmış. ben niye oturduğum yerden cinayete ortak olmuş olayım kardeşim ? neden at izini it izine karıştırıyorsunuz ? bence senin bu romantikliğin, bu 'allam yardım et'ciliğin, "lanet katil, devlet nerde' diye boş laklak çevirişin cinayetleri daha da artırıyor. kuru kalabalık yapıyorsunuz. artık kadın cinayeti okumaktan başı dönüyormuş da midesi bulanıyormuş. bunun kadın cinayetlerine faydası nedir ? hiç. diğeri en azından bir uyarıda bulunuyor: "bu tiplerle görüşmeyin, adam mı kalmadı" gibi ilkel bir yorum bile son derece gerçekçi ve faydalı bir yorum.

bakın bir sorunu çözmek istiyorsak, işimize gelen gelmeyen her seçeneği değerlendirmek zorundayız. ümitcanın instagram mesajları geçenlerde ifşa oldu. neler yazılmış, daha dün bu adam cinayet şüphelisi değilmiş gibi, insanları öldürmekle tehdit etmiyormuş gibi kendisine nude atılan, sexting yapılan mesajlaşmaları okuduk. bu kadınlar evet, alt sınıftalar. bizim kültürel düzeyimizde değiller ve bu kadınlara haktan, hukuktan, adalet reformlarından ve katilin psikolojik analizlerinden bahsetmek bildiğiniz abesle iştigaldir. onların ilkel güdülerinden hareket etmelerini eleştirmek gerekiyor. yapabilecekleri, anlayabilecekleri şeyleri söylememiz daha doğrudur. bu kadınlara "şu tip adamlardan uzak durun, yoksa öldürürler" demek daha iyidir. yoksa "kadın haklarında istanbul sözleşmesini hayata geçirin, kadınları korumak için şu hukuk reformlarını getirin ve erkekleri tüm gücünüzle lanetleyin" demeyin demiyoruz. yalnızca, bunu söyleyen insanlara mantıklı yaklaşmalı, onları linçlemek için yarışa girmemeliyiz.
devamını gör...
tek taraflı bakış açısının insanı çok yanlış yerlere götüreceğini görmek istemeyenlerin ısrarcı olduğu konu. şöyle ki;

bir insanın bir başka insanı tercih etmekteki motivasyonunu bilmeden bu konular üzerinde konuşamazsınız. melek gibi görünüp sonradan psikopat çıkanları bir kenara bırakıyorum. onu anlamak mümkün olmayabilir (ki bazı psikologlar da bunu onaylıyor. bazıları kendilerini iyi saklar, anlayamazsınız.)

öncelikle, dışarıdan bakıldığında "ne salak kadınlar var! gitmiş bile bile lades demiş" dediğiniz kadınların hatırı sayılır bir kısmı hibristofiliden muzdarip. illa ki tıklayıp da okumaya üşenenler olacaktır. hibristofili, suç geçmişi olan insana karşı duyulan istek hastalığıdır.

---caps on---
bu bir hastalık
---caps off---

doğuştan kanser olan çocuklara "oh olmuş!" demek gibi bir şeydir bu kadınlara "o da doğru adam seçseymiş. başına geleni hak etmiş" demek. bunların tedavi edilmesi gerek.

***

gelelim gece hayatında çalışan kadınlara. bu kadınların zaten efendi adam tercih etmek gibi bir şansı yok gibi bir şey. o alemde takılan efendi erkek diye bir şey büyük ihtimalle olmadığı gibi, o alemde takılmayıp da o kadına namussuz gözüyle bakmadan sahip çıkacak efendi erkek de hemen hemen yok gibidir. o kadınlar, birilerinin korumasına muhtaç oldukları ortamlarda çalıştıklarından, önlerine gelen herhangi birine "evet" demek durumunda kalabilirler. bulabilecekleri en iyi seçenek "daha az belalı" olandır ki öyle alemlerde de bu aslında "iyi bir şey değildir".

***

üçüncü grup, yaşı ve tecrübe eksiliği nedeniyle başına gelecekleri kestiremeyen, doğru kararlar verebildiğini zanneden ergenlik dönemindeki kızlardır. o dönemde kızlar da erkekler de son derece dengesiz olabilir gönül işleri konusunda ve hemen hemen her konuda. burunlarının dikine giderler. evden kaçanların başına neler neler geldiğini gördükleri halde evden kaçarlar mesela çünkü kafaları, aynı şeyin kendi başlarına da gelebileceğine basmaz. "ben farklıyım" ya da "bana kıyamaz" gibi aptalca düşüncelerle kendilerini kandırırlar. bunlar daha sadece birer çocuktur. kimilerinin vücudu çok gelişmiş olabilir ama kafaları henüz reşit olmamıştır. 10 yaşında bir çocuğu nasıl bazı şeylerden sorumlu tutup ona ceza kesmez, ailesini suçlarsınız, bu kızların durumu da odur. onları yetiştiren ailededir sorumluluk.

***

son grup, ailesinin zoruyla evlendirilenler. bunlar kocalarının ne halt olduğunu görse bile ailenin baskısı nedeniyle o evliliklere mecbur kalıyorlar. bir gün boşanmaya kalktıklarında da sırf bunu istediler diye öldürülüyorlar.

***

geriye kaldı sizin "bile bile tercih etmiş" dediğiniz kadınlar ki bunların sayısı yukarıdaki grubun toplamından büyük ihtimalle çok daha az.

bu nedenlerledir ki insanları tercihleri yüzünden suçlamadan önce o insanların içinde bulundukları koşulları bilmek ve sonrasında da her yanlış tercih yapanın ölümü hak etmediğini anlamak gerekir.

burada yazanların hepsi hatasız, suçsuz, günahsız mı? ilk hatanızda "hata yaptın" diye öldürülmek ister miydiniz? o kadınlar da istemezdi. ne kendi aileleri, ne devlet tarafından korunmuşlar ve birilerinin kucağına itilmişler diye cezaları bu kadar ağır olmamalıydı.
devamını gör...
asıl gerçek, o cinayetden önce de katil kişisinin o kadına hak etmediği kötülükler yapmış olması, burayı büyük harflerle yazmak isterdim, "ve bu yaptığı kötülüklerin çoğunlukla kadın-kadının ailesi-erkeğin ailesi-sosyal çevresi-devlet-hukuk sistemi tarafından, bedelinin bu kişiye
ödetil"me"mesi..."

yaptığı kötülük yüzüden hiçbir bedel ödemiyor bu adamlar, iş mahkemelere zor gidiyor zaten, bunu hepimiz biliyoruz, o aşamaya gelene kadar da kimse bu adamlara "bedel" ödetmiyor, yaptığı ayıplanmıyor, bir tavır alınmıyor, adam hayatına devam edebiliyor, onunki hata oluyor, sırtı bile sıvazlanıyor...
şiddet gören kadının ise, ne yapmış olabileceği sorgulanıyor, yanlış tercih yapmasına kadar gidiyor, erkek kişisinin ikna etmek için söylediği yalana inanması bile aleyhine kullanılıyor

hep söylüyorum bütün bunlar çocukluktan başlıyor, erkek çocuk, baba, evde hiçbir işe karıştırılmıyor, hep konforu, hizmeti, paşalığı krallığı "hakettiği", zaten doğuştan sahip olduğu "hakkı" olarak öğretiliyor, kız çocuklarının payına düşen de hep ikinci sınıf işler, hizmet, temizlik, ikram işleri..
bu paylaşım çok yanlış, hiçbir erkek de demiyorki haksızlık bu..
karakteri zorbalığa yatkın olanlar da bu muamele ile iyice beslenerek büyüyorlar maalesef..

bence bu kadınlar herşeyin iyisini, saygı görmeyi, değer verilmeyi, mutlu edilmeyi, iyi davranılmayı bil mi yor lar....
çünkü bu duyguları tanımıyorlar.....
bunun eğitimle, ekonomik özgürlükle, maddi durumla da hiç alakası yok, öyle birşey değil bu, kendilerine değer vermeyen erkekleri normal zannediyorlar...
maalesef biraz ilgi gördüğü bir erkek olunca da, o yaşadığı küçük mutluluğun peşinden ayrılamıyorlar, devamını görme umuduyla oradan ayrılamıyorlar, çünkü başka ekmeği suyu yok, halbuki kimse olmasa kendisi var, kendisini bir görse, farketse, ama bilmiyor bu kadın, kimse onu görmemişki, kimse ona değer vermemişki, bilmediği şeyi de anlayamıyor, tek bildiği var oda o adamdan değer görme ihtimali...
o ihtimalin olmadığını anladığında ise geç oluyor maalesef, yaptığı hiçbirşeyin ne fiziksel ne sosyal olarak bedelini ödemeyen adam, çoktan kadının sevgi ve değer umuduyla bonkörce verdiklerine alışmış oluyor, hatta kadına hiçbirşey vermeden bol bol almaya o kadar alışıyorki, çoktan kudurmuş oluyor, kadın bu alışverişteki matematiği çözdüğünde de kabul etmiyor, hepimizin maalesef "her gün" gördüğü üzere... erkek arsızı istemeye devam ediyor, istediği her şeyi kendine "hak" görüyor maalesef...
devamını gör...
olmayan gerçektir. kimse yaptığı bir tercihden dolayı öldürülmeyi veya şiddet görmeyi hak etmez.
devamını gör...
öyle bir zamanda yaşıyoruz ki artık hasta insanlar normal olarak görülürken hiçbir sorunu olmayan insanları suçlu ve haksız görüyoruz. ne olursa olsun onların tercihi oluyor fakat kimse karşıdaki insanda bir anormallik aramıyor. bundan dolayı bir insan (kadın veya erkek) herhangi birisiyle ilişki kurmak istiyorsa onu çok iyi tanımalıdır diye düşünüyorum. ve hasta insanlardan uzak durulması gerektiğini de düşünüyorum, en ufak bir ruhsal hastalık hisserseniz bile uzaklaşın derim.
devamını gör...
muhakkak istisnaları vardır ama gerçekten çoğu zaten katil olmaya yatkın psikopat tipler. düşünüyorum acaba kadınlar çok mu aşık diye farketmiyor ya da gerçekten cinnet mi geçiriyor bu adamlar diye ama anlamıyorum. allah herkesi düzgün insanlarla sınasın demekten başka bir şey gelmiyor elimden.
devamını gör...
kadın cinayeti konusunda yine kadının suçlandığı bşr başlık daha
devamını gör...
hataların kadınlara hep daha pahalıya mal olduğunu gördüğümüz başlık. nitekim bir hata da yoktur ortada.
devamını gör...
ona bakarsan en yakın arkadaşınla eve çıkarsın anlaşmazsın oysaki en yakın arkadaşındır, onu tanıyorsundur.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kadın cinayetlerinde yanlış tercih gerçeği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim