kadın hafızası

yorucu olan hafızadır. gerekli gereksiz her şeyi aklımda tutmak içimi çürütüyor..

saldım çayıra mevlam kayira seviyesindedir. hiçbir erkek için kendimi hasta edemem. hih

zayiftir

bazılarının iyidir, bazılarının kötüdür.

hafızası kötü olanların hafıza seviyeleri kendi adlarını dahi hatırlamaya yetmeyecekken, hafızaları iyi olanların da yıllar önce ayrıldığı sevgilisinin, bugün bile doğum günlerini hatırlayacak kadar güçlüdür. dün gece bunlardan biri doğum günümü kutladı, değinmeden edemedim.

bu da birnevi bir paradokstur.

gerçekten inanılmaz, gerçekten müthiş, saygı duyulası.. ama..! ( yaa evet.. ama, malesef bir "ama" sı var.. lütfen neymiş diye sormayın.)
..
- hayatım, benim bir deri yeleğim vardı dimi..
- eveet.. marmaristen almıştık hani.. bizden başka tüm müşteriler yabancıydı hatırlıyor musun. kadın beni de ispanyol sandı hani de, ispanyolca anlatmaya çalışıyordu aldığım ceket ve çantayı falan överken.. o gün aldın ya onu sende..
- evet. sanırım.. baktım bulamadım da..
- zaten istediğim renk değillerdi ki daha önce bulduklarımız. kuşadasındakileri hatırlıyor musun, ikisi de farklı tondaydı, ama ısrarla aynı olduğuna beni iknaya çalıştılar hani.. o yüzden almadık ya.. hatırlasana..
- hmm evet.. yelek nerede.. bulamadım ben..
- mevsimliklerdedir belki.. ceket alsana sen. yakışıyor da işte.. seçil bile beğendi hatırlasana.. ne yeleği şimdi..
- deri yelek diyorum. kazak üstüne daha rahat olur. sigara, cüzdan, anahtarlar, telefon vs. pratik geliyor işte bana..
- cepler illa doldurulmak için değil ki aşkım. hele deride, hemen deforme olur iz yapar. seçil de onu anlattı ya işte.. nasıl hatırlamazsın..
..
..
siz bir erkek olarak asla hatırlayamazsınız.. ama bir kadın tüm ayrıntıları ile hatırlar..!! marmaris'ten almış olduğunuzu, seçil'i, kuşadası'nı ve daha belki yüzlerce ayrıntıyı...
( yelek mi..? ne yeleği..! siz hala o ayrıntıda mı takılıp kaldınız..! )

fil hafızasının bir beden büyüğüdür.