prusyadaki kral'ın önemli bir noktaya değindiği başlık.

evet böyle olaylar oluyor ve tepkimizi ortaya koyuyoruz. sonra hayat devam ediyor. ve unutmuş gibi görünüyoruz.
ben şahsen bu tarz tepkiler verirken kendime diyorum ki sen bunları yazacaksın ve hiçbir işe yaramayacak, somut bir şey mi yapmış olacaksın böylelikle?

sonra düşünüyorum somut ne yapılabilir diye. ben kendi adıma inandığım doğruları burada sözlükte paylaşabilirim. ülkenin bu hale gelmesinin esas sebebi olarak gördüğüm partiye oy vermeyebilirim, nitekim vermiyorum. zira eğitim konusunda bir şeyler yapmayı bırakın sistemi daha da geriye götürdüler.

açıkçası bu konuda kendimi çaresiz hissediyorum. bilemiyorum.
ne yapalım 3000 kişi toplanıp ankara'ya mı gidelim? aslında fena fikir değil. muhalif partilerin eğitim konusunda güçlü bir ses çıkarmadıkları bir gerçek. gidelim diyelim ki kardeşim mevcut iktidara bunun üzerinden yüklen, seçmenden oy isterken bunu dile getir, eğitim sistemini tartışmaya aç. çünkü bütün yollar eğitime çıkıyor. şikayet ettiğimiz ne varsa eğitim sisteminin* kötülüğünden.

en fazla, bilgiyi yayabiliriz gibime geliyor. bu anlamda ufak gibi görünse de sözlük güzel işler yapıyor.
daha kaliteli içerikler üretebiliriz yazarlar olarak. ataların dediği gibi kalem kılıçtan keskindir. romantik gelebilir ama ben böyle inanıyorum. çünkü şiddeti şiddetle kalıcı olarak çözemezsiniz. vâki değildir.

toplanıp eylem yapalım desem? maazallah sözlüğü kapatırlar.
toplantı ve gösteri hakkı da yurttaşlardan esirgeniyor zaten. böyle bir atmosferde insanlar ses çıkaracak cesareti kendilerinde bulamıyorlar. bulanların da anayasal haklarını kullanmaları engelleniyor. renkli bir şemsiyeden bile rahatsızlar.

sevgili yazarlar yıllardır bu kabusu yaşıyoruz. içinde olduğumuz için kanıksamış durumdayız.
antidemokratik hava daha güçlü estikçe suçlular daha bir cesur oluyor. kötünün sesi daha bir gür çıkıyor.

yine de ileride demokratik taleplerini dile getiren, hakkını arayan bir toplum haline gelebiliriz. yaşadığımız şey aslında bunun sancısı. ama maalesef zamanı 1,5x hızında yaşayamıyoruz. bu travma bizim kaderimiz. yüzleşmek zorundayız.

ama unutmayın bu ülkede cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini istemeyen en az yüzde elli yurttaş var. ve her geçen gün sayıları artıyor.
sanki hiç ummadığımız bir anda karanlık yerini aydınlığa terk edecek, bulutlar yerini aydınlık gökyüzüne bırakacakmış gibi hissediyorum.

umarım gelecekte tek derdimiz fıstık yeşili olur.
devamını gör...
hayatım boyunca yazdığım en iyi yazı olabilir.
devamını gör...
yazarın prusyadaki kral olmasından dolayı üşenmedim okudum. genel hatları ile doğru tespitler yapılmış olmasına rağmen bir cümlesine şerh koymak isterim.

'' 3 gün sonra kimsenin umurunda olmaz.''

özgecen aslan ?
şule çet ?
münevver karabulut ?
ayşe paşalı?


bu isimleri google dan bakarak yazmıyorum.

ve hatta daha onlarcası asla unutulmadı hatta twitter sayesinde katilleri üzerinde baskılar kurularak ağırlaştırılmış müebbet cezası almalarına zemin hazırlandı.

t: dünyanın her ülkesinde toplumlar galeyana getirici özelliği olan olayları suistimal eder. ancak bu suistimaller bazen iyi neticelere de sebep olur. insan annesini babasını kaybettikten bir süre sonra normal yaşamına dönmüyor mu? hayat devam etmek zorunda.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kadına şiddetin suistimal edilmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim