kadınlara yüklenen güzellik algıları
başlık "erza" tarafından 12.09.2021 14:15 tarihinde açılmıştır.
1.
kadınlara yüklenen güzellik algısının en eski örneği olarak kabul edebileceğimiz m.ö. 24.000-22.000 yıllarına ait paleolitik dönem venüs’leri doğurganlığın sembolüydü. bu sebeple o dönemde kadınlar ne kadar kiloluysa, göğüsleri ve kalçaları ne kadar büyükse o kadar güzel ve sağlıklı kabul ediliyordu.
rönesans döneminde ise güzelliğin temsili küçük göğüsler, büyük kalçalar ve ayva göbekti. aynı zamanda, 14-16. yüzyıllar arasına denk gelen bu dönemde açık ten zenginlik ve statü imgesiydi. geçmişte doğurganlığın sembolü olan kadınlar bu dönemde şehvet ve duygusallığın simgesi haline gelmişti.
on dokuzuncu yüzyıl, yani viktorya döneminde kadınlar ilk kes korse giymeye başladı. kum saati tipi vücutlar ve uzun saçlar dönemin modası haline gelmişti. bunun yanında, aşırı baskıcılık sebebiyle makyaj yapamayan kadınlar dudaklarını kanatana kadar ısırarak renk vermeye çalışırdı. çünkü bu dönemde kadınlar geri planda kalmalı ve sadece iyi bir eş ve iyi bir anne olmalıydı.
20. yüzyıla gelindiğinde kısa saç ve küçük göğüsler ön plana çıktı. açık renk ve koyu tonlarda makyajlar dönemin modası haline gelmişti.
1950’lerle birlikte balık etli vücutlar moda olurken, kadınlar daha kapalı ama hatlarını belli eden kıyafetleri tercih ediyorlardı.
60’larda sıfır beden vücutlar, 70’lerle birlikte yüksek bel pantolonlar, dağınık saçlar ve bronz ten moda oluyordu. 80’ler atletik tarzı göz önüne çıkarırken 90’lar minimalist bir görünümü güzellik etkeni olarak kabul ediyordu.
moda asırlardır büyüdü, gelişti ve evrimleşti. ancak geçtiğimiz bu süreçte değişmeyen tek şey kadınlara yüklenen roller ve algılar oldu. toplumun güzel kabul ettiği etkenlere uymayan kadınlar başkalaştırıldı ve kendini değiştirerek bir başkası gibi olmaya itildi.
bütün bu roller ve algılar zaman geçtikçe günümüzün en büyük problemi haline gelen “kendini sevmeme/vücudunu benimsememe” sorununu ortaya çıkarttı.
sosyal medyanın yaygınlaşması ve linç kültürünün ortaya çıkmasıyla birlikte ise başkalaştırma eylemi oluşan bu sorunu büyüterek ciddi mental problemlere yol açan bir seviyeye getirdi.
rönesans döneminde ise güzelliğin temsili küçük göğüsler, büyük kalçalar ve ayva göbekti. aynı zamanda, 14-16. yüzyıllar arasına denk gelen bu dönemde açık ten zenginlik ve statü imgesiydi. geçmişte doğurganlığın sembolü olan kadınlar bu dönemde şehvet ve duygusallığın simgesi haline gelmişti.
on dokuzuncu yüzyıl, yani viktorya döneminde kadınlar ilk kes korse giymeye başladı. kum saati tipi vücutlar ve uzun saçlar dönemin modası haline gelmişti. bunun yanında, aşırı baskıcılık sebebiyle makyaj yapamayan kadınlar dudaklarını kanatana kadar ısırarak renk vermeye çalışırdı. çünkü bu dönemde kadınlar geri planda kalmalı ve sadece iyi bir eş ve iyi bir anne olmalıydı.
20. yüzyıla gelindiğinde kısa saç ve küçük göğüsler ön plana çıktı. açık renk ve koyu tonlarda makyajlar dönemin modası haline gelmişti.
1950’lerle birlikte balık etli vücutlar moda olurken, kadınlar daha kapalı ama hatlarını belli eden kıyafetleri tercih ediyorlardı.
60’larda sıfır beden vücutlar, 70’lerle birlikte yüksek bel pantolonlar, dağınık saçlar ve bronz ten moda oluyordu. 80’ler atletik tarzı göz önüne çıkarırken 90’lar minimalist bir görünümü güzellik etkeni olarak kabul ediyordu.
moda asırlardır büyüdü, gelişti ve evrimleşti. ancak geçtiğimiz bu süreçte değişmeyen tek şey kadınlara yüklenen roller ve algılar oldu. toplumun güzel kabul ettiği etkenlere uymayan kadınlar başkalaştırıldı ve kendini değiştirerek bir başkası gibi olmaya itildi.
bütün bu roller ve algılar zaman geçtikçe günümüzün en büyük problemi haline gelen “kendini sevmeme/vücudunu benimsememe” sorununu ortaya çıkarttı.
sosyal medyanın yaygınlaşması ve linç kültürünün ortaya çıkmasıyla birlikte ise başkalaştırma eylemi oluşan bu sorunu büyüterek ciddi mental problemlere yol açan bir seviyeye getirdi.
devamını gör...
2.
sürekli kibar konuşma, kıllarını alma, güzel kokma vs. hayır siz her halinizle özel ve güzelsiniz.
devamını gör...
3.
tipimin moda olacağı yılları bekliyorum sabırla
devamını gör...