kadınlardaki bizim ağrımız sizin ağrınızı döver çocukluğu

kadınların her şeyin en zorunu yaşadıklarını kabul etmemiz gerektiği konusunda biz erkeklere baskı ve dayatma yapmalarıdır. regl için dünyanın en korkunç ağrısı demezsek yandık demektir..
şahsen bir ilişki yaşıyor olsam kesinlikle bu konuda kadın kişisiyle tartışmaya girmem. haklısın, ağrılarının onda birini ben yaşasam canımı teslim ederdim.. diyerek onu anladığımı göstermeye çalışırdım..

hatta kadın bana "siz bir şey yaşamıyorsunuz, hayat bize zor." diye bu konuda sataşsa özür bile dileyebilirim. bakmayın sözlükte atıp tuttuğumuza..

kadınların katlanılamayacak ağrılara dayandıklarını ve bunun için takdir edilmeyi beklediklerini bilerek davranırdım. bizim katlanamayacağımız kadar zor şeyler yaşıyorsunuz." diyerek eczaneye koşardım.


çünkü anlayışlı davranmazsak acısını bizden çıkarabilirler...

bizimle sidik yarıştırmayı ne zaman bırakacaksınız çok merak ediyorum. sonuç olarak istesekte sizin kadar uzağa işeyemeyiz o nedenle tamam, en uzağa siz işiyorsunuz en çok ağrı sizinkisi. kapışmaya gerek yok sizsiniz beyler siz…

pek öyle degil.
bir kadın regl döneminde olduğunu bildiği diğer kadına şefkatle yaklaşır çünkü bilir ne tür bir duygu içerisine girdiğini.

bunu nasıl anlatmalı bir erkeğe hiçbir fikrim yok ama kiminin ağrısı dayanılmaz olurken kiminin daha hafif geçer. hafif geçirenler dahi ömürlerinde o şiddetli agriyı birkaç kez deneyimlemişlerdir ve bilirler nasıl bir şey olduğunu ondan sebep daha anlayışlıdırlar kendileri o şiddette yaşamasa dahi.

ama bunu şöyle düşünmeli,
hormonlar ciddi şekilde değişip dalgalaniyor o dönemde ve çok uykusuzken birinin sizi gürültülü bir şekilde rahatsız ettiğini düşünün. buna benzer bir hassasiyet söz konusu ve belki agrı bir ise bin hissediliyor o dönemde.

veya çok duygusal olduğunuz bir anınızı düşünün. o anda tonla şeyi fark edersiniz bir karincanın evine ekmek göturüşü bile sizi duygulandırabilir.

kadın kadinla yarışmaz bu konuda ama erkekten anlayış bekler. farklıyız kabul etmek gerek.

regl sancısının psikolojik olduğunu, hurafe olduğunu, abartıldığını iddia eden, başka ağrılarla karşılaştıran (üstelik yaşamaları mümkün olmayan bir ağrıyı) erkekler ama sen bilirsin.

yav yine başlamış bu çılgın.
döver abicim, en çok biz acıyoz.
çocuk da doğuruyoz.
orgazmda da biz öndeyiz. hayatı her şeyiyle en iyi biz kucaklıyoruz siz elinizdeki hıyarlarla patates gibi kalmışsınız öyle.
çirkinsiniz de ek olarak.
en birinci hep biziz.
qudur.

erkek olmak lükstür. erkek olmayanlar bilemez tabii. bir kere cinsel ilişkinin sonuçları bakımından düşünmen gereken hiçbir şey yok. çocuk olacakmış falan, sana ne? ayrıca kendini tatmin etmesi kadına göre çok daha basittir. kadın olmak demek doğa tarafından üremen için verilen organları kullanmadığın için fiziksel ve psikolojik olarak zorbalanmak demektir. seni zorbalayan mı var? eh. o.zbir çekmeyi de biz mi öğretek sana kardeşim?

bu üreme stratejisinin verdiği yükümlülükleri de unutmamak lazım. ve rekabet edilmesi gereken diğer kadınlarla beraber. bu bayağ bir anksiyete sorunu içerir. tam bir kabus. hiç benlik değil. diğer kadınlarla sidik yarıştırmakta kadınlara göre bir iş zaten.

ayrıca erkek istediği zaman ilgilerden uzak, yalnız başına kafayı dinleyebilirken, kadın için bu çok zordur. nereye gitse illa ki birinin ilgisini çeker. hiç olmadı, ailesi arar, darlar. yani böyle bir lüks kadınlara tanınmaz. belki nadiren. ayrıca ilgi ihtiyacı da erkekten fazla olduğu için tatmin edilmesi gereken şeyleri bir hayli fazladır.

hem acı dediğin olay öznel bir şey. kiminin karnına bıçak saplanır; ıh demez, kiminin tırnağı kırılır saatlerce ağlar. acı eşiğine bağlı sonuçta ve herkesin acı eşiği aynı değil. o yüzden ben kimsenin acısı ile ilgili bir fikir yürütmem. çok saçma bu. hem kimsenin acısıyla da ilgilenmek istemem doğrusu.

asla kadın olmak istemezdim. erkek olmak gibisi var mı? ha çok kadın olmak isteyen de varsa; tıp gelişti yani. ameliyat için biraz para biriktirin olun yani, nedir ki? kim tutuyor sizi?

ne alakasssıııı var grzklııoooo