kadınların zengin erkekle evlenme istekleri

küçük bir ergen oldugum zamanlarda şiddetle saçma bulduğum olaydı sonra dedim madem ben bir kadını belli kriterlere göre seçiyorum kadın bunu neden yapamasın?
tamamen tercih edilen durumdur insan karakterini böyle sebeplerden bir kefeye koyamayız.

çok mantıklı bulduğum istektir. " aşk karın doyurmuyor" ne de olsa.*

şeyma subaşı gezilerinden etkilenen kızlarımızın arzuladığı doğal durumdur.

(bkz: erkeklerin zengin kadınla evlenme isteği)

gayet normal bir istektir. rahat yaşamak istiyordur. asıl sorun aşık olduğu insanı zenginlerden seçenlerdedir.

kadınların zeki, bilgili, kültürlü, kibar ve düşünceli bir erkekle evlenme isteği plarak değiştirilmesi gereken başlık.

erkeklerin güzel kadınlarla evlenmek istemeleriyle ölümüne kapışır. bence gayet fair bir durum.

o kadar fazladır ki. şekilci bir toplumda yaşamanın sonucudur. kendi birey olma farkındalığını yakalayamamış, başkasının başarısına da değil parasının veya soyadının arkasına sığınacak kadar eziktir. modern köleliktir.

milyon dolarlık bir kadın kendisine evlenelim dediğinde; topukları kıçına vururcasına koşarak evlenme dairesine gidicek olan erkek yazarların, yine bir genelleme mantıksızlığı.

sadece zengin diye yamuk suratlı bir herifle evlenmediği sürece çok mantıklı bir tercih. ben olsam ben de zengin tercih ederim.

bunlar hep iç güçlerin oyunu olduğu için.

uzaklarda arama çünkü sen içimdesin.
taht kurmuşsun kalbime en güzel yerindesin. (bkz: esengül)

çayyolu başlığından geliyorum. sanırım sonradan elit olmak için isteniyor.

hep mantıksız bulduğum durumdur. benim olmadıktan sonra ne yapayım zenginliği.

erkek ne kadar zengin olursa olsun, kadın erkeğin izin verdiği kadarını harcayabilir, demişti lise hocam. çok doğru. başkasına bağlı yaşamak isteyenler için tercih edilebilir.

ben erkeğim ama zengin erkek bulursam bende evlenebilirim

kadının da zengin olmasından ileri gelir. sonuçta yaşam standartını düşürmenin gereği yok.

yok öyle bir şey. varsa da kızın nasıl bir zenginlik kıstası var ona göre değişir durum.

zengin erkeğin etrafında o kadar çok kadin var ki anlatamam.
bir de bunların yabancı uyruklusu var bak.
velhasıl zengin erkek demek boynuz demek.

simdi bir daha düşünün! ben her seferinde bunu düşünür ve beş çulsuz adamlara bakarım onlar da sag olsunlar hem çulsuz hem de huysuz, eğitimsiz, barbar ve ilkeller.

sonuç : evde kalma timelarca.

türk geleneğinde işi gücü arabası evi olmayana kız vermek istemeyen ailelerin yarattığı kaos yüzünden kaynaklanıyordur.

bir kadın olarak şunu söyleyeyim. en büyük mutluluk bir insanın kendisinin çalışıp verimli olmasıdır. kendi ayakları üzerinde durmasıdir. o zaman para için değil aşk için evlenirsin.

hepsinin olmasa da büyük bir kısmının düşüncelerinin altında, yarın doğacak çocukların ortalıkta perişan olmayacağından emin olma isteği yatar. siz kadın olsanız, çocuk yapma ve bakma sorumluluğu sizde olsa, çocuğun eve gelip "anne, öğretmenim şunu bunu istedi" demesiyle ilk muhatap olacak kişi siz olsanız, bir de mesela kocanız çalışmanıza izin vermese ne isterdiniz? fakir bir kocayla hep birlikte sürünmek mi?

bu arada işsiz, fakir adam çoğunlukla agresif olur. aç kaldığınız yetmez, bir de üzerine dayak yerdiniz.

yok mu sırf hava atmak için isteyen? tabii ki var ama herkesin derdi o değil.

benim hiç öyle zengin sevgili ya da koca hayalim olmadı bugüne dek ama insanların bir şeyi isteme nedenlerinin çok çeşitli olabileceğini bilecek kadar yaşadım bu dünyada. at gözlüğüyle bakmayın bazı konulara derim naçizane.

zengin olmayanlar, gönlü zengin etmeyi bile beceremedikleri içindir. bari cebimiz dolsun, gün yüzü görelim der kadınlar.