kamelyalı kadın

oğul alexandre dumas tarafından yazılan kitap. eserin yazarı, monte kristo kontu'nun yazarı olan dumas'nın gayrı meşru oğludur ve bu ikili aynı ismi taşıdığı için zaman zaman aynı kişi zannedilmenin lanetini taşıyorlar.

ilk olarak roman türünde yazılan eser, sonradan sahneye uyarlanmış ve oğul dumas'nın ismini duydurduğu alan olan tiyatro eserleri arasında yerini almıştır.

(bkz: alexandre dumas fils)

armand duval ve marguerite gautier'in arasındaki imkansız aşkı anlatan fransız edebiyatının inci kitaplarından birisi. kitabın başlangıcında sanki üstünüze bir adet toplu iğne konulur ve her sayfasında yavaş yavaş bedeninize batar.

(bkz: dostoyevski)'nin (bkz: budala) kitabına; (bkz: miguel de cervantes)'in (bkz: don quijote)'u ile birlikte esin olmuş kitap.

yazarının soy ismine ilave edilmiş fils, fransızca gayri-meşru evlat anlamına gelmektedir.

budala'yı okumamış olanlar, bu iki eseri öncesinde mutlaka okumalıdır.

marguerite gautier'in fahişeliğin esasen bedende değil ruhta olduğunu ispatladığı kitap

yazarımızın yirmili yaşlarda yazdığı konusunu gerçek hayattan alan, geçmişin peşimizi hiç bırakmayacağını yüzümüze vuran etkileyici ve çokça değerli aşk romanı. acaleyle yaşanan ve yarım kalan bir aşk. arman ve marguerite'in kadınların sadece obje olarak görüldüğü 19.yy fransasında yaşamaya çalıştıkları saf aşkı anlatıyor.
o yıllarda yazılan aşk romanlarında aşkın masumluğundan evrilip saplantılı takıntı duygusuna evrilmesi beni romantizm kitaplarını okumaktan vazgeçiriyordu ancak bu kitapta hiç bu duyguyu hissetmedim iki tarafından saf ve fedakarca yaşadıkları duygu hissediliyordu kitap boyunca.

günümüzde bir hayat kadını aşık olup geçmişini geride bırakıp temiz bir hayata başlamak istese bile bu ne kadar zorsa bunun yüzyıllar önce olduğunu hayal edin. üstelik o zamanlar sadece kadına değil onunla beraber olan erkeklere de toplum çok iyi gözle bakmıyormuş. kitap bir metrese aşık olan adamın hikayesini anlatır. sevdiğini kaybeden adam tüm hikayesini bir yazara anlatır ve anlattıkça iyileşir. iyi yazılmış, konusu da klasiklerde sıkça rast geldiğimiz aşkı için fedakarlıklarda bulunma ve kendinin mahvına sebep olma. bildiğim şeyler olmasına rağmen yine de etkilenerek okudum.

yazarın anlatım gücünü de ortalama buldum. babası alexandre dumas (pere) kadar başarılı değil bence.