kanguru

kangurugiller familyasına bağlı kesesi bulunan ve iki ön dişiyle dikkat çeken bir hayvan olarak avustralya kıtasını kendisine mesken edinen bir mahlukattır. boksörlük yönüyle de bilinip sıçrama özelliğiyle de rahat bir şekilde tehdit unsuru haline gelmeye uygun sevimli ancak bir o kadar da uyanık kalmayı gerentiren canlı,

başlığı görünce aklıma sago kanguru taşır rap çocuğunu kesesiyle sözü geldi. (bkz: sagopa kajmer)

sadece ileri doğru hareket edebilen, geri geri gitmekle ilgili sıkıntısı olan hayvandır.

endemik bir hayvan.

okuduğum bir kitaba*, bir sözlükteki birkaç yazara* ve bir gazetecinin köşe yazısına göre şöyle bir hikayesi olan kelime:
james cook avustralya kıtasına geldiğinde daha önce hiç görmediği hayvanlarla karşılaşıyor ve ne görse, "bunun adı ne?" diye yerlilere soruyor. kanguruyu sorduğunda ise yerli kendi dilinde, "bilmiyorum," anlamına gelen "kanguru" kelimesini kullanıyor. o andan sonra da hayvanın adı kanguru oluyor.
fakat bu hikaye benim içime pek sinmedi. araştırınca da gördüm ki bu doğru bilinen ve çok acayip olduğu için inanmak istenen yanlışlardan.
dilbilimciler araştırmış. 1770 senesinde james cook'un muhatap olduğu kabile guugu yimidhirr kabilesi ve cevap olarak verdikleri "gangruu" ismi kara kanguru anlamına geliyor. yani kanguruların bir türünü adamlar gangruu olarak adlandırmış.
1820'de ise philip king gidiyor aynı bölgeye. o da kangurunun ismini soruyor guugu yimidhirr insanlarına. ancak yerliler ona "minha" cevabını veriyorlar. bu cevabı duyunca da king, "cook yanlış anlamış, adamlar bilmiyorum demiş bu da gitmiş hayvanın adı sanmış," diyor. oysa minha kelimesi yenebilir hayvan anlamında. adamlar, "he biz onu yiyoruz ya," demiş yani.
keza arrival filminde* bir sahnede dr. louise banks iletişim bozukluklarına dikkat çekmek için bu örneği kullanıyor orduya karşı. ordu ayrıldıktan sonra da söylediğinin doğru olmadığını ama davasına hizmet ettiği için kullandığını söylüyor.
yani demem o ki bu araştırmacı gazeteciler bazen çok da araştırmıyor galiba.

avustralya nüfusu güncel verilere göre 25 milyon kadardır. fakat buna karşın avustralya'da 50 milyon civarı kanguru yaşamaktadır.

şamanizm'de kanguru aile bağlarını simgelerken, avustralya yerlileri için ata varlık ve kabile totem hayvanıdır. daima ilerleyen, geri geriye hareket edemeyen bu memeli, avustralya'nın amblemidir.

kangurular geri geri yürüyemezler.

vahşi doğanın meksika kartel üyesi havası var bu hayvanda.

yavrularinin tuyleri hayatimda simdiye dek dokundugum en yumusak ve guzel seydi, kizimin saclarindan sonra tabii.

korkunç bir hayvan. kesesi ve hacıyatmaz gibi ayakta duruşu bana korkunç geliyor.

tam tavşan olacakken son anda acaba eşşek mi olsam demiş dev bir keseli sıçan gibi görünen hayvan.

iyi boks yapan hayvandır.

ingilizlerin keşfedip, ingiltere'ye döndüklerinde

"büyük, zıplayan fareler" var şeklinde tarif ettikleri hayvan.

bebekleri taşımak için icad edilmiş bir tür sling.

avustralya ve yeni gine ülkelerinde yaşayan keseli memeli hayvan olarak tanınır.
avustralya'nın milli sembolüdür.
otoburdurlar.

(bkz: hematolog)*

arrival filminde çok güzel bir örneğe konu olmuştur. teferruatı başlıkta var ben link vereyim.

getsnap.link/Gq4K9jEXBbd?sh...

(bkz: captain kangaroo)

geneli avustralya'da yasayan uzun ve kalipli canlilar