cemal süreya eseri.

ben nerde bir çift göz gördümse
tuttum onu güzelce sana tamamladım
sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu
bir bunun için yaptım

-garson bira getir
garsonun adı barba

ben nereye gittimse bütün zulumlardı
bütün açlıklardı kavgalardı gördüğüm
kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
namussuz bir çağ bu biliyorsun

-garson rakı getir
garsonun adı hakkı

sen belki de bir resimsin ne haber
kırmızı bir beykoz'un yanında duruyorsun
yapan bir de ağaç yapmış yanına
dallarına konsun diye kelimelerin

-garson şarap getir
garsonun hali harap
devamını gör...
japonyanın bir bölgesi.
devamını gör...
cemal süreyanın unutulmaz şiirlerinden bir tanesidir.
sevda sözleri kitabının 19. sayfasında bulunur yakın zamanda okumuştum oradan biliyorum.
devamını gör...
tuluat tiyatrolarında, oyundan önce genellikle kadın sanatçıların şarkı söyleyip dans ederek yaptığı gösteridir.
devamını gör...
alafranga bir şarkı biçimi. canto, cantare.
kanto, sahne şarkısıdır ve oyun havası edasındadır.

örnek verelim.
hânende ve sâzende nasib hanım rahmetlinin eseri. kantodur efendim.

devamını gör...
hem müzik, hem mizah, hem de gönderme sanatıdır.
osmanlı'nın son döneminden günümüze dek uzanan, şarkı söylemenin yanı sıra taşlamayı, göz süzmesini ve sosyal eleştiriyi de içine alan çok sesli, çok mimikli, çok cilveli bir sahne türü. hem kulaklara hem gözlere hitap eder. öte yandan, sahneye çıkan ilk kadınların hikâyesi kanto ile başlar. ilk kantocular genellikle gayrimüslim kadınlardır, zira 1923'te izmir'de bir tiyatro temsiline davet edilen mustafa kemal, (bkz: bedia muvahhit)'e, sahneye çıkmasını rica ederek, ancak bu koşulda temsile katılacağını söyleyene kadar müslüman kadınların sahneye cikması yasaktı. hatta (bkz: afife jale), bu uğurda morfin bağımlısı olmuş ve hayatını kaçak göçek sahneye çıkarak geçirmiştir.
konuya tekrar dönersek, ilk kantoculardan peruz, baydzar, şamram gibi isimler dönemin tabularını yıkarcasına sahnede özgürce dans edip şarkı söylediler. toplumun kadınlara "sus" dediği yerde, onlar kantoyla kahkaha attılar. kanto bu yüzden sadece bir müzik türü değil, aynı zamanda bir kadın ifadesi biçimidir.

kanto, cumhuriyet’le birlikte türkçeleşti, memleket meselelerine bulaştı, erkekler de sahneye adım attı. ismail dümbüllü, naşit özcan, ferhan şensoy gibi isimler kantoyu tiyatronun omurgasına dahil etti. ama asıl kırılma, kanto'nun artık sadece eğlence değil, bir sosyal yorum sahnesine dönüşmesidir.

kanto, sadece nostaljik bir tını değil, modern zamanlarda huysuz virjin gibi kült karakterlerle de 20.yy'a ulaşmış, hatta tekrar popüler olmuştur. seyfi dursunoğlu, kanto ruhunu 70’lerden 2000’lere kadar televizyonlara, gazinolara, talk-showlara taşıyarak "tek kişilik kanto" formatını yarattı. hem laf soktu, hem şarkı söyledi, hem sahneden halka ayna tuttu.
öte yandan nurhan damcıoğlu, 1960’lardan itibaren klasik kantonun sahne temsilcisi olarak; frapan kostümleri, kahkaha dozajı ve "bakışlarıyla dans edip laf atan kadın" tarzıyla, bu geleneği yaşatmayı sürdürdü. damcıoğlu kantosu biraz arabeskle, biraz revüyle, bolca alaturkayla harmanlanmış bir sahnedir.

günümüzde de bazı özel tiyatrolar ve sanatçılar bu nostaljik kültürü yaşatmaya devam ediyor. bir tiktok videosu gibi milyonlara ulaşmasa da, bir yerlerde şen kahkahalar topuk sesine karışmaya devam ediyor.

kanto, kadınla toplum arasındaki en tiyatral kavgadır. bazen taşlamayla, bazen kahkahayla, bazen bir şarkıyla; ama asla susup geri çekilerek değil.

edit:imla.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kanto" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim