kara kentin çocukları

orhan oğuz'un senaryosunu yazıp, yönettiği 2000 yapımı türk filmi. başrollerinde toprak sergen, nilüfer açıkalın, peker açıkalın ve ismet ay yer alır. film taksim ve cihangir çevresinde geçer. filmde yeni evli punk bir çift olan mine (nilüfer açıkalın) ve kürşat (toprak sergen) yeni bir eve taşınırlar. sürekli barlarda çalışan ve bu çevrelerden geniş bir arkadaş grubu olan çift bu ortamlarını yeni evlerinde de ağırlamaya devam ederler.

ancak çiftin mutlulukları çok sürmez. sapık komşuları özgür (peker açıkalın) mine'yi kısa sürede takıntı haline getirir ve eve kamera yerleştirip sürekli evi röntgenlemeye başlar. sonrasında bununla da yetinmez ve mine'nin asker kaçağı olduğunu öğrendiği kocasını ihbar edip onu inzibatlara yakalatır. ayrıca gün boyu yaptığı röntgenler sayesinde mine'nin arkadaş grubunun yaptığı bazı dolandırıcılık ve suçları da polise ihbar edip arkadaş grubunu da dağıtır. böylece nilüfer'in yalnız kalmasını sağlar. yeraltı özgür tv adını verdiği ve bir handycam ile yayın yaptığı kaçak kanalı ile de kadının televizyon frekansına sızıp, ona yakınlaşmaya çalışır. sonunda özgür nilüfer'in evini girip, ona tecavüz eder ve öldürür. tam onu terastan aşağı atacakken birden ayağı kayar ve kadının cesedi ile birlikte aşağı düşerek hayatını kaybeder.

kara kentin çocukları türk sinemasında örneği çok az olan filmlerdendir. filmde kürşat ve mine'nin çevresi punk ve rocker isimlerden kuruludur ve cihangir-taksim çevresinde bulunan genç insanların hayatına odaklanmaktadır. karakterleri, diyalogları ve mekanları ile film tam bir underground, yeraltı sineması örneğidir. filmdeki herkes suça bulaşmış veya ihanet içerisinde olan insanlardır. kürşat asker kaçağıdır ve bunu saklamıştır. nilüfer hafif bir kadındır ve kürşat askere alınınca onu sürekli aldatmaya başlayan, depresif ve dengesiz bir kadındır. nitekim onların arkadaş grubu da pek güven vermez. içlerinden birisi şüphe çeken ve kürşat'ı kıskanan biri gibi gözükür. diğerleri ise sürekli uyuşturucu çeken, içki içen ve sahte dolar basmak gibi basit suçlar işleyen güvenilmez insanlardır.

burada filmin asıl kötüsü olan sapık özgür ise şizofrenik bir karakter sergiler. gırtlak kanseri olan ve oyunla kafayı bozmuş asabi babasının karşısında son derece sessiz ve ezik gözükür. sürekli mastürbasyon yapar ve yeni taşınan komşularını kameralar ile röntgenler. cinsel ve sosyal yönden bastırılmış ve aşırı dürtülere sahip biridir. bu dürtülerin sınırsızlığı onun çanak antenlere kaçak olarak sızarak yarattığı yeraltı özgür tv ile gün ışığına çıkar. burada yayınlanan videolar underground kültürün de ötesinde sürreal ve absürt şeylerdir. burada özgür'ün parçalı kişiliğinin asıl güçlü olanına şahit oluruz. sadizm, işkence, hayvan pornosu, pisliklerle oynama, sınırsız delilik, kara mizah ve çığırından çıkmışlık onun tv kanalının ve dolayısıyla kişiliğinin de ana temalarıdır.

burada daha da ilginç olan yönetmenin kurgusudur. kürşat-mine çifti punk yani öteki olan bir alt kültüre mensup olsalar da, onların ötekiliği aslında birer tarz ve şekilden ötesi değildir. burada asıl alt kültürü ve ötekiyi, hem de manidar bir şekilde ''özgür' 'ismiyle, temsil eden peker açıkalın'ın oynadığı karakterdir. ancak aşırı uçlarda olması ve kontrolsüzlüğü nedeniyle özgür sadece bir sapık olarak yansıtılmıştır. halbuki potansiyel ve düşünsel ufuk bakımından gerçek öteki kendisidir.

filmde oyunculuklar genel olarak son derece akıcı ve gerçekçidir. peker açıkalın ise özgür karakterini olağanüstü bir şekilde canlandırmıştır. film underground tarzda çekildiğinden prodüksiyon açısından düşük görünümdedir ve görüntü kalitesi yetersizdir. daha da ilginci bu süper film vizyona girdiğinde sadece 250 insan tarafından izlenmiştir.

yine filmde videodrome filminden esintiler göze çarpar. aynı oradaki gibi televizyonun ve kameraların yüksek etkisi söz konusudur. özgür'ün televizyon frekansına sızması 80'li yıllarda amerika'da meydana gelen ve ulusal kanalların frekansına sızan max headroom'u hatırlatır. filmin kimi yönleri ise jim jarmusch'un bazı filmlerine benzer. bunlar yapılan işin mükemmelliğini ve özgünlüğünü bozmaz.

kara kentin çocukları filmini güzel kılan unsurlar filmin diyalog, akıcılık ve özgür karakteri bakımından türk sinemasındaki diğer filmlere benzememesindedir. diyaloglar baştan sona argo, küfürlü ve kinayelidir. küfürün olmadığı sahneler film boyunca çok azdır. filmdeki diyaloglar ve olaylar, senaryo ve yaratılan kurguda anlatı katmanları çok olmadığından oldukça akıcıdır. izleyici film boyunca kendisini olayların içinde olan arkadaş grubundan birisi gibi hissedebilir.

özgür tipi karakterler ise türk sinemasında genellikle iyi tasarlanmadıklarından güdük ve olmamış tiplemelerdir. özetle türk sinemasının kötüleri genellikle arabesk, sığ ve biçimsizdir. mesela seri katil olan bir karakterin bu suçları işleme sebebi ya çocukluğunda uğradığı tacize ya ebeveyn şiddetine bağlanır. karakterlerin derinlikleri olmaz çünkü o hale gelmelerinin sebebinin de bir derinliği yoktur. biçimsizdirler çünkü filmler bu tip karakterlerin kötü örnek olmasını istemediklerinden ona bir şekil vermezler ve bu tiplemeler genelde kaybederler. bu yüzden karizmatik kötüleri biz ancak sınırsız imkanları olan amerikan sinemasında görürüz. bu yüzden de derinliği, biçimi ve arabeskten uzak yapısıyla özgür figürü türk sinemasındaki benzerlerinden çok uzak bir görünüm içinde gayet ''olmuş'' bir görünüm çizer.

peker açıkalın'ın neden türkiyede joker karakterini oynayabilecek tek oyuncu olduğunu ispat eden bir karanlık filmdir aslında ilk ismi kara kentin piçleri olan bu film tam o yılların rock ve punk kültürünü sergilemektedir. peker açıkalın'ın babasının yanında olan ezik halleri ve yeraltı özgür tv'de olan uçarı ve deli halleri ise tam manası ile filme girmenizi sağlar.

arka sokaklar'ın yönetmeni orhan oğuz filmidir.

hippi tarzında yaşayan bir grup insanın kafayı bulmalarını, çılgınlıklarını, psikopat bir adamın gruptaki genç kadını evinden gizlice kamerayla izleyişini, gruptaki yaşananları, aşkı, dostluğu anlatan türk filmi. o kadar hayatla dalga geçiyorlar ki keke haşhaş koyuyor, gece gündüz parti yapmak istiyorlar. kendi düğün gününde gelinliği dahi yok, arkadaşı gelinliği vitrinden çalıyor motorsikletli ile.^^

psikopat rolünde peker açıkalın
genç kadın ise eşi nilüfer açıkalın yer alıyor.

senaryosu da kendisine ait olan 1999 yapımlı orhan oğuz filmidir; başrolde ise kendisinin hayat arkadaşı nilüfer açıkalın/ peker açıkalın/ toprak sergen gibi oyuncular yer alır.

filmimiz hafif de olsa yeraltı kuşağına dair izlenimler taşır, serbestlik, özgürlük tutkunu olmak ve kurallara karşı olmak, madde bağımlılığı ve ayyaşlık gibi durumlar filmde karşılaşabileceğimiz şeylerdendir.

mine ve kürşat çifti arkadaşlarıyla takılmayı ve haşhaşlı kek yemeyi, sigarayı, içmeyi seven bir gruptur.
mine'yi saplantı haline getiren komşuları özgür'de hikâyede önemli yer tutar.
yerleştirdiği gizli kamera ile her saniye genç kadını izler.

film hakkında kendi fikrimi belirtmem gerekirse; bence ilgi çekici bir film olduğu,
konusunun hafif polisiye, gerilim türünde olması filmi daha sürükleyici kılıyor.

nilüfer açıkalın'ın cesur oyunculuğu,
peker açıkalın'ın psikopat tiplemesi ve izlerken izleyiciye bir korku vermesi bile rolünü ne kadar iyi oynadığını gösterir.

en komik sahnelerin ise motosikletle gelinlik çaldıkları sahne olduğunu düşünüyorum.
keke haşhaş koymaları, misafirlerden nefret etmeleri, özgürlüklerine düşkün olmaları, isyankâr olmaları, hayatın içinden karakterler olmaları filmi daha ilgi çekici bir hale getiriyor.
gayet izlenebilir bir film olduğu söylenebilir.
özellikle de peker açıkalın'ın oyunculuğu için bir bakmak gerek. ^^