karabük belediye başkanı rafet vergili'nin kentteki sosyal yaşam alanlarının yetersiz olduğu eleştirilerine verdiği pavyon ve meyhane cevabı dikkat çekti.

*karabük belediye başkanı rafet vergili, kentte sosyal yaşam alanının olmadığı yönündeki açıklamalara cevap vererek ‘ne istiyorlarsa, söyleyin onu da yapalım. ama kusura bakmasınlar, meyhane açamam, pavyon da açamam.’ dedi.

*karabük belediye başkanı rafet vergili, kanyon park düğün salonu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

-karabük’te hemen hemen hiçbir eksik bırakmadık. şimdi birileri diyor ki, ‘karabük’te yaşam alemi yok.’ sen ne yaşam alemi istiyorsun? benim çocukluğumda, yaşam alemi istiyorsan; karabük’te dört tane pavyon vardı. şimdi yok. bunlara mı özeniyorsunuz?

-çay-kahve içilecek yer, restoran derseniz; her yerde var. 100. yıl mahallemizin, istanbul'dan farklı bir tarafı yok ki… 100. yıl mahallesi, karabük'ün dışında mı? karabük'ün içi de öyle: kapalı caddemiz var, yaşam alanlarımız, iki tane alışveriş merkezimiz var. daha ne istiyorsunuz? sizin ne istediğinizi ben bilmiyorum. söyleyin onu da yapalım. ne istiyorlarsa, söyleyin onu da yapalım. ama kusura bakmasınlar, meyhane açamam, pavyon da açamam. ama bunun dışında; vatandaşımız ne isterse vermek, sunmak mecburiyetindeyiz. inşallah bunların hepsini de yaparız.

•anka
devamını gör...
kerhane diyen çıkmaz inşallah böyle açık çek verilir mi tebaaya.
devamını gör...
meyhane, pavyon açsaymış cemaat-tarikat yurdu, kuran kursu açmaktan daha ahlaklı bir iş yaparmış. en azından çocuklar güvende olacaktır...
devamını gör...
orası babanın tapulu malı değil sen gelip geçici bir yöneticisin. kendini osmanlı padişahı mı sandın. halk istiyorsa yapmak zorundasın. senin hayat anlayışına göre mi yaşayacak millet zorla. o zaman cami yaparken de halka sorun. yarın bir ateist gelirse kusura bakmayın cami yapmam ben istemiyorum derse napacaksın. pavyon isteyenden vergi alma o zaman teres. git camini cami isteyenden alınan vergiyle yap. pavyon isteyenden alınan vergiyle maaşın ödenirken sesin çıkmıyor ya. hiç gocunmadan yemesini biliyorsun.
tamam en müslüman sensin oha çok iyisin tez zamanda geberip mükâfatını alırsın umarım.
devamını gör...
ya karabük'e ne yaparsan yap, karabük orası*
yapılacak en iyi iş "kapattık" demek.
manasız bir şehir*
devamını gör...
açılın ben karabüklüyüm. size rafet vergili'yi ve karabük'ün yakın tarihinden biraz bahsedeyim. sonrasında da olayla ilgili yorumlarımı yapayım.

öncelikle #2741767 şu entry nedeniyle kralarthurhazretleri'ni kınıyorum. sensin manasız be *

şimdi karabük doğumlu değilim ancak bebenkliğimden üniversiteye gidene kadar yaklaşık 20+ sene orada yaşamış bir birey olarak yazıyorum. rafet beğ sanırım 3 dönemdir belediye reisi. onun öncesini de biliyorum. karabük merkez'de, hatta sosyete diyebileceğimiz şirinevler semtinde yaşamış biri olarak biraz karabük'ten ve karabük siyasetinden bahsedeyim size.

karabük'te rafet beğ'den evvel ak partili bir belediye başkanı vardı arkadaşlar. akp kurulduktan sonra bir dönem akp'li bir belediye başkanı yönetti karabük'ü. adı hüseyin'di galiba ama kim olduğunu şu an kimse hatırlamıyor inanın. gugliden baktım erer miş soyadı. refah ve akp belediyelerinin çalışkanlığı vs hüseyin erer abide yoktu. daha sonraki seçimlerde (2009) mhp'nin adayı olarak rafet beğ seçildi ve o gün bugündür 14 senedir kendisi yönetiyor şehri.

şimdi önce 2009 yılındaki konjonktüre bakalım. devlet beğ o zamanlar meydanlarda ip falan fırlatıyor rte'ye. azılı bir muhalif. ve karabük sanayi kenti olmasına rağmen tansu çiller'den sonra sağ seçmenin ağırlıkta yaşadığı bir şehir. tansu çiller fabrikayı özelleştirdikten sonra sendikaların ve fabrikanın üzerinden öyle bi geçildi ki; solun aldığı maks oy %10-12 falan artık. o da cehape atatürk'ün partisi diye. siyasal islamcı bir kitle de yok aslında. daha çok milliyetçi seçmenin ağırlıkta olduğu bir şehir. işte bu sosyal yapıda, cehape seçmeni ailemin bile oy verdiği adamdır rafet vergili. çünkü çok sağolası ana muhalefet partimiz o zamanlar da çalışmazdı hiç. insanlar akp'dense karşısındaki en güçlü aday olan rafet vergili'ye oy verdi.

burda bir paragraf da rafet beğ'e açmak lazım. kendisi karabük'ün önde gelen ailelerinden, sanayicilerindendir. karabük'ün en büyük en iyi lisesi olan fen lisesini babası yaptırmıştır ve karabük fen lisesinin adı mehmet vergili fen lisesi'dir. ve bu lise her sene odtü, boğaziçi, itü vsvs bir çok mezun verir. çevre illerden de öğrenci gelir oraya. son halini bilmiyorum ama karabük'ün odtü'sü idi bu okul bizim zamanımızda. neyse babasının repütasyonu ve gerçekten şehir için faydalı çalışmaları nedeniyle sevilen bir figürdü rafet beğ. bu yüzden de seçildi zaten. ve %30a 31 gibi küçük farkla seçildi. eflani, safranbolu, ovacık, eskipazar gibi merkez harici tüm ilçeler akp'nin adayı hüseyin beğ'e oy vermişken merkez ilçe sayesinde rafet beğ seçildi.

ve rafet beğ'in ilk dönemi hakikaten de muhteşemdi. karabük'e doğalgazı getiren adamdır. özellikle alt yapı çalışmaları ile (doğalgaz, elektrik hattının yer altına alınması, yol çalışmaları, peyzaj ve çevre düzenlemeleri, soğanlı çayı her sene taşardı. ıslah sorununu çözdü vs) fırtına gibi esti kendisi. ilk dönemi sayesinde zaten insanlar kendisini seçmeğe devam etti. ilk döneminde benim ve ailemin de sevmediğim işleri oldu. ama adam çalışıyor dedik şeetmedik. bu adamın 7 sülalesi zengin olduğundan çalma, çarpma, rant işlerine de girmedi hiç. rafet beğ'e halen daha kimse akçeli işlerden dolayı yüklenmez, yüklenemez. temiz adamdır aslında. ve ilk döneminde yaşam tarzına yönelik bir müdahelesi de olmamıştır.

ne zaman ki devlet beğ akp'den yana dümen tuttu, kanki oldu. rafet beğ'in de değişimi onunla birlikte başladı. aslında ilk başta kendisi de direndi buna. ancak zamanla kendisi de lideri devlet beğ gibi davranmaya başladı. kent merkezine yaptığı iğrenç ötesi meydan ve saçma sapan battı-çıktı, bir çok mahallenin ağzına sıçması ile insanlar epey bi soğudu kendisinden. rafet beğ akpli bürokratlara teslim olduktan sonra bu saçma sapan açıklamalar vs başladı. saçma sapan icraatler şeetti zaten. yüzüncü yıl dediği yere üniversite açılınca karabük'ün fişi çekildi zaten. orası eskiden tam anlamıyla dutluktu çünkü arkadaşlar. şimdi bambaşka bir yer oldu. neyse bu başka bir entry konusu.

karabük siyasetinde etkin iki ilçe vardır arkadaşlar. safranbolu ve merkez ilçe. safranbolu'da esnaf, turizmci kesimin borusu öterken merkez ilçe fabrikadan dolayı sanayicilerin ve memur/bürokrat tayfanın borusunun öttüğü bir yerdir. safranbolu akp kurulalı beri hep akp'ye oy vermiştir. ta ki son seçime kadar. son seçimde chp'li kadın belediye başkanı elif hanım seçildi. şimdi herkes küfrediyor, bir kez daha seçilmesi zor. neyse gelelim bu videodaki açıklamalarına.

rafet beğ'in dediği doğru. kendisi seçildiğinde merkez ilçede alkollü eğlence mekanları vardı. hem de görüp görebileceğiniz en kaliteli mekanlar. hem mekanlar hem de kitleleri kaliteliydi bu mekanların. şöyle ki; fabrika kurulurken alemanya ve ingiland diyarından mühendisler gelmişler. şehir planlamasını bu mühendisler yapmışlar. karabük türkiye'nin birey başına en çok ağaç düşen vilayetidir. sokaklar, caddeler geniştir. ferah ve yemyeşildir. düzenli, tertiplidir. işte bu aleman ve ingiliz mühdenisler sayesinde. bu mühendisler fabrikayı ve çevresindeki şehri kurarken; işçiler için ayrı, memurlar için ayrı, mühendisler için ayrı mahalleler kurmuş. işçilerin lojmanı bugün yenişehir dediğimiz bölgede bulunurken, memurlar kübanalar dediğimiz kısımda, mühendisler daha şirinevler kısmında yaşamışlar. ve bu üç meslek grubunun da kendine ait kulüpleri vardı. işte rafet beğ'in bahsettiği alkollü/müzikli eğlence mekanları bunlardır.

- işçiler lokali (her karabüklü insanın gönlünde burda düğün yapmak yatar lan. muhteşem bir mekandır.)
- memurlar kulübü
- mühendisler kulübü.

bu üç kulüpte ilk yıllar bu meslek grupları kendi eğlencelerini, düğünlerini, kutlamalarını düzenlerken yıllar geçtikçe bu ayrım ortadan kalkmıştır. ben ilkokul ve lisede iken ayda iki üç kere ailemin arkadaş çevresi ile işçi lokaline giderdik. cuma akşamları müzik ve fasıl olurdu. büyükler gönlünce içer, şarkılar söylerken biz küçükler lokalin geniş bahçesinde eşşekler gibi oynardık gece bilmemkaça kadar. işçi lokalinin yılbaşı eğlenceleri dillere destandı mesela. herkes efendigene içer eğlenirdi. ben hiç kavga döğüş hatırlamıyorum mesela orada. erkekler takım elbise, kadınlar da en güzel entarileri ile katılırdı o eğlencelere. çok güzeldi lan çoook. memurlar ve mühendisler kulübü de öyleydi. ama önce mühendisler sonra memurlar kulübü kapandı. akp iktidarı ile merkez ilçede alkollü/müzikli eğlence yeri olarak bir tek işçiler lokali kaldı. oranın da üzerine çok gittiler. biz müdavim olduğumuzdan sahipleri çok yakın aile dostlarımızdı. birinci ağızdan dinledik basklıarı. sırf orayı da kapatmak için karabük imam hatip lisesini kapattılar, lokalin yanına koca iğrenç bir bina yapıp liseyi oraya taşıdılar. bu alkol yasası ile okul ve ibadethanenin belli bir mesafesine kadar alkollü mekan açılamıyodu olmuyodu falan ya. o nane işte. neyse direndi burası. sonra isim değiştirdi büyük kulüp oldu adı. ancak herkes oraya halen işçi lokali der.

yazdıkça yazasım geliyör kamkiler gözlerimin önünden geçiyor o günler hep. neyse ne diyorduk bir tek işçiler lokali ve yakın zamanda açılan müziksiz ama alkollü tabipler lokali var bir tek karabük merkez'de. yüzüncü yıl taraflarına üniversite nedeniyle bir sürü mekan açıldı ama kaçı alkollü inanın bilmiyorum. safranbolu turizm yeri olduğu için orda oteller ve eski çarşı tarafında bi kaç alkollü mekan var.

neyse rafet beğ'in bu açıklamasının bana düşündürdüğü şey şu oldu; övündüğü şey aslında koca bir kentin tarihi idi. insanların efendi efendi türk sanat müziği dinleyip eğlendiği, evlilik/sünnet gibi mutlu anların kutlandığı yerlerin tarihe karışmasıyla övünüyor resmen. gazino, pavyon diyerek aşağıladığı yerler buralar işte. yüzüncü yıl mahallesi diye övündüğü yer karabük'ün fişini çeken ve şu anda türk'e rastlayamayacağınız keko tayfanın karı kız için fink attığı saçma sapan bi yer. orada dönen fuhuş, uyuşturucu, mafya muhabbetlerini anlatsam mideniz bulanır. yakın zamanda afrikalı bir kız öğrenci orda öldürüldü. işin altında neler neler var.

karabük'ün bu dönüşümü çok eskiden başladı. tansu çiller'in fabrikayı özelleştirmesi ile. ancak sonrasında yavaş yavaş şehrin anası bellendi arkadaşlar. ben karabük'ün son güzel zamanlarını yaşadım ailem sayesinde. türkiye'de belki hiç bir kentte bulunmayan şehir düzeni, sosyolojisi yavaş yavaş yok oldu. ya yenişehir dediğim bölge'de işçi evleri vardır. tek katlı, kocaman bahçeli evler. hani amerikan filmlerinde görür de üzülürsünüz ya. işte onlar işçiler fabrika tarafından verilen evlerdi. babamın anlattığına göre fabrika bu evleri verirken işçilere sözleşme imzalatıyormuş. ön bahçen hep düzenli olacak, çalı çırpı vs olmayacak. ön bahçeye çamaşır asmayacaksın, araba yıkamayacaksın vs. arka bahçede yap bu işleri. (evet arka bahçeleri de var kocaman). yoksa maaşından ceza keserim. tüm mahalleler pırıl pırıl, temiz, yeşil içinde idi. meyve bahçeleri, parklar vradı. halen de kısmen öyle ama eskisi gibi değil asla..

türkiye'deki ilk tenis kortu, sinema/tiyatro kompleksi vs bu ildeymiş lan zamanında. üst tabaka insanların da alt gelir grubundaki insanların da eşit şartlarda yaşadığı, eğitim aldığı bir şehirdi. yakın zamana kadar her öss'de en başarılı on kentin içinde ilk 5te falan olurdu karabük. eğitim de kent hayatı da, kültürü de yavaş yavaş yok oldu. kralarthur'un deyimiyle manasızlaştı. ve insanların zamanında büyük bir umutla seçtiği belediye başkanı bu durumla öğünüyor. utandım rafet beğ senden. önümüzdeki seçimlerde aday olur mu bilmiyorum. hatırladığım kadarıyla geçen seçim son kez aday olurum demişti ama belli olmaz. olursa da seçilir muhtemelen. çünkü 95'te tansu çiller'in başlattığı süreçle beraber nesiller de değişti. şehrin dinozorları benim ailem ve dostları kaldı. onların da bir çoğu öldü. o tayfanın evlatları y kuşağı bireyler tr'nin dört bir yanında iş kovalamakta ya da çoktan kurdu düzenini.

karabük; istanbul'a 4, ankara'ya 2 saat mesafede. ağır sanayi var. orman zenginliği nedeniyle ahşap/mobilya sanayi var. deniz turizmi harici her türlü turizm imkanı var. deniz turizminin coştuğu amasra'ya bir buçuk saat mesafede. isteyen onu da yapabilir. tarih turizmi, doğa turizmi(yenice ilçesi wwf korumasında ormanlara sahip, rafting-trekking her türlü şey yapılıyo), kış turizmi (yenice, eflani, keltepe buralarda yapılıyor) vs ne ararsan var.. eğitimi kaliteli, doğası güzel. bolu gerede'ye bir saat mesafede oluşuyla ticari yollara yakın. zonguldak maden kömürüne ve limana yakın. çok potansiyelli bir şehirken dyp-akp-mhp eliyle bu potansiyelini yitirdi. tüm bunlara ek olarak bi kaç hamle ile inanılmaz bir gelişime sahne olabilecekken olmadı. yakına bir havaalanı, planlı turzim ve çevre illere olan kara bağlantı yollarının/demiryollarının iyileştirilmesi ile coşabilecekken küçük bir şehir olarak kaldı. üniversite öncesi 100-120bin arası değişen nüfusu şu anda 250-300k arasında. ama bunun yarısından çoğu üniversite öğrencisi. vasıfsız bir çoğunluk yani. o öğrencilerin de çoğu afrika'dan pakistan'dan falan gelen zippo öğrenciler. demografi değişti. her şey değişti. karabük'ün güzel insanları üniversite öğrencilerini yolayım kendi cebime bakayım kafasına girdi. şehir tanımaz hale geldi. of efkarlandım afk.

geçen gün karabük'ten bi arkadaşımla görüştük. kadıköyde bira içtik. şu yazdıklarımın hepsini 5-6 saat boyunca konuştuk ve gecenin sonunda ağlayacak noktaya geldik. öyle çok samimi olduğum biri de değildi ha. ilk defa içki içtiğim, o güne kadar merhaba merhaba dediğimiz, en son birbirimizi 10 sene önce lisede yüz yüze görmüş adamlarız. sadece karabük ve yukarda bahsedildiğim nostaljik şeyler konuşuldu. bambaşkaydı karabük bambaşka.

son olarak;

benim dediklerimin paralelinde müzik yapan biri var. (bkz: kayra). benden bir kaç yaş büyük kendisi. iki üç sınıf vardır aramızda yaş olarak. annesi benim öğretmenimdi mesela.
bakın o nasıl anlatıyor karabük'ü.



valla çok efkarlandım afk. bi bira da bu sebepnen içem bari.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"karabük belediye başkanının pavyon ve meyhane açıklaması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim