orijinal adı: մրջյունների մարումը/ mrjyunneri marume
yazar: zaven biberyan
yayım yılı: 1984
türkçe çevirisi ''karıncaların sönüşü/karıncaların tükenişi'' anlamına gelen ve türkçede ilk olarak ''babam aşkale'ye gitmedi'' adıyla yayımlansa da sonrasında orijinal çeviri başlığıyla yayımlanan eser, ermeni edebiyatının 20. yüzyıldaki önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. 1940'lı ve 50'li yıllarda türkiye'deki ermenilerin yaşamını bir aile ekseninde ele alır.
yazar: zaven biberyan
yayım yılı: 1984
türkçe çevirisi ''karıncaların sönüşü/karıncaların tükenişi'' anlamına gelen ve türkçede ilk olarak ''babam aşkale'ye gitmedi'' adıyla yayımlansa da sonrasında orijinal çeviri başlığıyla yayımlanan eser, ermeni edebiyatının 20. yüzyıldaki önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. 1940'lı ve 50'li yıllarda türkiye'deki ermenilerin yaşamını bir aile ekseninde ele alır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "slife5r" tarafından 22.05.2025 12:12 tarihinde açılmıştır.
1.
nefis bir isme ve içeriğe sahip zaven biberyan romanı. 50'li yılların türkiye'sine ermenilerin gözü ile bakmak, başarmak, başaramamak, kendini tanımak ile ilgili hoş tespitler içeren güzel bir hikaye.
"bir kişi çalışmadan yaşasın diye, bin kişi yaşamadan çalışır. okul kitaplarımız çalışmanın övgüsünü yapar. enayiler çoğalsın diye. çalışmadan yaşayanlar oldukça, çalışmak enayiliktir. forsalık. forsalar kürekleri çeker, gemi yol alır. forsalar gökyüzünü görmez ama kaptan denizin karşısında keyif çatar. eğer gemi batarsa kaptan canını kurtarır, forsalar da farelerle birlikte boğulur. vay, vay, vay, sen gel bak tanrı'ya ki, bu kadar aptal bir yaratığı güya kendine benzer yaratmış."
----
karıncaları hep mükemmel örnek diye gösteriyorlar. insanı karıncaya dönüştürmek istiyorlar. başarıyorlar da. tüm sevimsiz ve çirkin şeyleri insanların tapacağı, hayranlık duyacağı araçlara dönüştürmekte gerçekten çok ustayız. ben karıncadan nefret ediyorum. hayatım boyunca ne karınca olmak istedim ne de olabildim. çalış, çabala, taşı, depola. koca bir hayat. sonra da öl… kim için? ne için? kim yararlanıyor? kim keyfini sürüyor? dört kişi. yani hiç kimse. iş, iş için. uygarlık, uygarlık için. hepimiz bu oyunun içindeyiz. oyunun kurallarını da koymuşuz.
tarhanyan ailesinin dramını hem zevkle, hem kızarak, hem şaşırarak okuyacaksınız. insan psikolojisine ilgili arkadaşlarımıza da kesinlikle öneririm. meteliksiz aşıklar isimli kitabını da alacağım. üstad 500 sayfa döktürmüş, mest etti... dram lazım bize bayım.
"bir kişi çalışmadan yaşasın diye, bin kişi yaşamadan çalışır. okul kitaplarımız çalışmanın övgüsünü yapar. enayiler çoğalsın diye. çalışmadan yaşayanlar oldukça, çalışmak enayiliktir. forsalık. forsalar kürekleri çeker, gemi yol alır. forsalar gökyüzünü görmez ama kaptan denizin karşısında keyif çatar. eğer gemi batarsa kaptan canını kurtarır, forsalar da farelerle birlikte boğulur. vay, vay, vay, sen gel bak tanrı'ya ki, bu kadar aptal bir yaratığı güya kendine benzer yaratmış."
----
karıncaları hep mükemmel örnek diye gösteriyorlar. insanı karıncaya dönüştürmek istiyorlar. başarıyorlar da. tüm sevimsiz ve çirkin şeyleri insanların tapacağı, hayranlık duyacağı araçlara dönüştürmekte gerçekten çok ustayız. ben karıncadan nefret ediyorum. hayatım boyunca ne karınca olmak istedim ne de olabildim. çalış, çabala, taşı, depola. koca bir hayat. sonra da öl… kim için? ne için? kim yararlanıyor? kim keyfini sürüyor? dört kişi. yani hiç kimse. iş, iş için. uygarlık, uygarlık için. hepimiz bu oyunun içindeyiz. oyunun kurallarını da koymuşuz.
tarhanyan ailesinin dramını hem zevkle, hem kızarak, hem şaşırarak okuyacaksınız. insan psikolojisine ilgili arkadaşlarımıza da kesinlikle öneririm. meteliksiz aşıklar isimli kitabını da alacağım. üstad 500 sayfa döktürmüş, mest etti... dram lazım bize bayım.
devamını gör...