karşı cinsin flört mü yoksa arkadaşlık için mi konuştuğunu anlayamama sorunu

ben genelde cinsel cimalı seks zinası için konuşurum bu da gayet açık olur.. herkes anlayabilir..

flört zırvalığı devam ettiği müddetçe de anlaşılamayacak sorun.

eskiden insanlar birbirine çıkma teklifi eder karşı tarafta isterse teklifini kabul ederdi. eee iş böyle olunca da hislerini ve niyetini açıkça belli ederlerdi. flört evresi öyle mi şimdi? flört ettiğini düşünüyorsun ama karşı taraf sana arkadaş gözüyle bakıyor. hep bir ikilem hep bir belirsizlik. daha da kötüsü arkadaş gözüyle baktığın insanın seninle flört ettiğini düşünmesi ki düşman başına. haberim olmadan adamla sevgili olmuşum, hayallerini süslemişim. bu ne iş lan?

bir de bu durumu lehine çevirenler var ki evire çevire dövesim geliyor. işine geldiği zaman flört ediyor ama işine gelmediği zaman biz sadece arkadaşız deyip çıkıyor adam işin içinden. bug'ını bulmuş olayın.

eee durum böyle olunca da haklı olarak biz şimdi neyiz? sorusunu yöneltiliyor karşı taraf. arkadaşım hoşgeldin programındaki fırat parlak gibi "arkadaşııım diye de başlayabilir lafa, aşkım" diye de.

işte bu yüzden flört edemiyoruz insanlarla. doya doya hislerimizi, niyetimizi paylaşamıyoruz. gideyim de flörte uyudun mu? yazıp ilişki durumumu yoklayayım. bu saatte uyuyorsa zaten ya eski flörtümdür ya da eski bir arkadaşımdır (nokta)

izafiyet kaynaklıdır.

ama, her şeyden önce, birinin karşı cinsi olarak değer görmek mecburiyetinde olmak izafiyet kaynaklı bir sorun değildir.

düzeltme :

- ... sen şimdi karşı cinssin ya, o yüzden şey yaptım...
+ ama ben senin karşı cinsin değilim.
-!?!?
+ ben onun karşı cinsiyim!

flört çıktı mertlik bozuldu. bir kişi ya arkadaşındır ya da hoşlanıyorsundur. flört olayı maymun iştahlı kişilerin kaçamak noktasıdır. karşındakiyle flört adı altında konuşurken daha iyisini bulursam kaçarım eylemidir.

arkadaş ayağı göt ayağıdır

kadın erkek arkadaşlığı erkeğin beceriksizliğinden meydana gelen psikolojik bir zorunluluktur..

çok basit.

önüne bir tutam darı atacaksın. eğilip alıyorsa arkadaşsınız. domalıp alıyorsa flörtüsünüz. *

konuyu netleştirmek istiyorsanız, konuştuğunuz karşı cinse nude atın.
artık arkadaşlık için konuşma şansınız kalmamıştır.
en azından kafanız rahat olur.

sorabilirsiniz gençler böyle bi yöntem de var bi deneyin derim..

önceden de yaşanırdı bu olay fakat daha anlamlıydı... önemliydi bir kere ve daha özeldi..
şimdilerde çok sıradan. hemen herkes yaşıyor bir şekilde...
peki neden?
çünkü internet var.. akıllı telefonlar var...
yazışma olayı girdi hayatımıza ve öyle bir girdi ki, düşünün; ''konuşma'' dendiği zaman artık herkesin aklına, ''mesajlaşma'' geliyor.
biriyle yüz yüze konuşmak neyse de, yazışarak iletişim kurmak da konuşmak olmuş...

yukarıya doğru bakıyorum, 30 adet entry girilmiş, tek bir yazar internetten bahsetmemiş...
bir arkadaş işte hafif kenarından geçmiş, o kadar...
''hele hele''de kalmış, ilerisine geçememiş.

yaş ortalamamız düşük demek ki, olabilir...
31. entry olarak ben devreye gireyim o zaman artık.. biri girsin yani..

ya hu eskiden, millet birbirine mektup yollardı da, böyle şeyler yaşardı...
romantizme bak..
şimdi ise, kelimelik oynarken sohbet ettiği biriyle yaşıyor...
ya da başka bir şey..
ellerde tivit, yazışıp duruyoruz...
instagram'da, whatsapp'te.. orada burada...

ve o kadar basit bir olay ki...
üç dört tane parmak yeterli... bıd bıd bıd bıd.... yaz dur..
anlamaya çalış sonra..

böyle yakınlaşmalar var işte cinsler arasında...
''yazışıp duruyoruz ama hangi boyuttayız, bilemiyorum.''
pehh.. olaya bak...
böyle böyle aynı anda 3-5 kişiyle yazışanlar var...
neden yazıştıklarını bilmiyorlar... sonları ne olacak? hiçbir fikirleri yok..
kendilerini iyi hissediyorlar sadece ve bu da gerçekten önemli...

fakat bir taraf, ilişkide bulunulan seviyeden tatmin olduğunda, daha ötesine geçme gereği duymayabiliyor...
soru işaretleri de orada başlıyor işte, ''diğer'' taraf için.

ve bu çok sık yaşanıyor...
çünkü görmek yok! konuşurken görmek yok en azından...
yanında değil!
uzakta... çok uzakta..
oradan buraya konuşuyor...

ve bu da bir konuşma, evet...
bakıyorum da, iyice kabullenmişiz bunu artık..
olsun..
olacaktı zaten, kaçınılmaz son!


velhasıl, bir zamanlar, flört etmenin çok küçük bir kısmıydı ''yazışmak.''
konuşmak ise çok çok daha anlamlıydı...
hele ki o ilk konuşmalar...

bir ekrana bakarak ''flört'' ediyoruz ve bu inanılmaz bir olay...
tüm o yazılanlardan bir anlam çıkartmaya çalışmak...
ses yok çoğu zaman... koku hiç yok...
jestler, mimikler gitmiş, yerine ise herkesin oksijen gibi tükettiği emojiler gelmiş...
random gülüş ne kadar uzunsa, kahkahanın boyutunu da işte sen oradan anla...

enteresan...
çok enteresansınız gerçekten...

birisi vardı tesadüf tanıştık. sonra espri uyumu anlaşma vs derken çok iyi olduk. bu ileriye gidip değişik muhabbetler açıyordu ben de onu kaybetmiyim diye gerçekten oralı olmuyordum. sevgili gibiyiz, arkadaştan daha ileri seviyedeyiz. mükemmel arkadaş hem de mükemmel flörttük alüminyum. sonra sevgili yaptı benden koptu. allahın malı hala düşünüyorum neydik biz

cinsel yönelim sorularak belki bir ihtimal çözülebilecek sorundur.* ya da allah bilir.***

beni en çok geren olay. ben net biriyim. başta niyetini belirtmeli benimle konuşan insan.
“peri ben seninle arkadaş olmak istiyorum.” ya da “peri ben seni beğendim, sen de istersen biz arkadaşlıktan başka bir boyutta , romantikliğin de olduğu bir iletişim kuralım.” desin.
şu telefon elimize geçtiği günden beri, saçma sapan tanışma uygulamaları çıktığından beri herkes ilişkiyi çok alt bir düzeye indirdi..
ben mesela yüz yüze konuşmayı severim. ha bu mümkün değilse telefonla konuşmak isterim. çünkü mesajlaşırken insanın kendini çok ifade edebildiğini, duygularını yansıtabildiğini düşünmüyorum. bundandır ki telefonla konuşmayı, karşımdaki insanın sesini duymayı çok severim.
bu çağın ilişki anlayışı da para ve cinselliğe indirgendiği için etimle kemiğimle nefret ediyorum.. benim ilişki anlayışım çok romantikli, eski kafalı bir anlayış. sevgili gibi olalım ama sevgili olmayalım düşüncesi aşırı saçma geliyor.
birkaç saat önce bir arkadaşımla aramızdan geçen diyalog sonrası şok oldum mesela:
- canım çok sıkıldı ya. hava da kapalı.. *
+ benim canım sıkılmıyor. flörtlerim sağ olsun, 10 tane var, biraz daha olsa keşke.*
şok oldum.. tek kişiye bağlı kalmanın alay konusu olduğu bir devirdeyiz, şaka gibi.. ben yapamam böyle, sevdiğimi görürüm sadece. gönlümde tek kişinin tahtı olur. çok üzülüyorum böyle her gördüğünü seven insanlara.. bunlar yüzünden kimseye inanamıyorum da artık..
ya bu konuda o kadar doluyum ki.. daha çok yazarım…
son olarak: “allah belanızı versin. siz ne sevmeyi bilirsiniz ne de sevilmeyi.”

yeni nesil dert.
valla bizim zamanımızda böyle değildi.

yo net olun konuşun arkaşlar. insan ya nettir ya göttür.

ben kendimin bile ne halt yemeye konuştuğumu anlayamıyorken zavallı karşı cinsim nereden anlasın tabii.. yazık yaa.

elini tutun.


hepsi bu.
arkadaşsa el tutmadan dolayı cıngar çıkmaz.
flörtseniz arkası öyle devam eder.

bu işin sonu friendzoneda biter. ben karşı cinsle daha açık ve net konuşmayı severim. yani birini tabiri caizse 'tavlamak' için kırk takla atmaya gerek yok ki. bazı şeyleri kafada bitirmiş yahut geride bırakmış olmak gerekiyor.

ha işin heyecanı orda, flört heyecanı oyunlar zart zurt derseniz, o da kabul. ben ayrıca onu da severim ama artık kimse ne istediğini bilmiyor. şahsen ben de bilmiyorum. çok da problem değil kafanıza takmayın. insanlık olarak çok daha büyük problemlerimiz var.

buna bir ben düştüm sanıyordum. kanka değiliz, arkadaşız ama flört gibi de davranıyoruz. al işte gelöz bunu şimdi.

ben bir kadın olsam karşımdaki erkeğin nasıl bir insan olduğunu bilmediğim için diğer insanlarla olan ilişkisine bakardım.

yüz yüze görmediğim birinin sosyal medya profillerine girip paylaştığı şeyleri irdelerdim.

mesela benim instagram profilimde paylaşım yok. bu durumda benim nasıl bir insan olduğumu yordamak çok mümkün değil ama sosyal medya hesaplarımda kızlı erkekli karışık gruplar halinde, kalabalık ortamlarda, farklı insanlarla çekilmiş fotoğraflar olsaydı bu durumda benim a) psikopat olmama b) sadece arkadaş olmak için sohbet etme ihtimalim artardı.

şimdi bu yazdıklarım beni psikopat veya asosyal yapmaz. sadece paylaşım yapmayan biri yapar.

ben kadın olsam risk almazdım. sonuçta kadına yönelik son derece vahşi cinayetlerin sıkça işlendiği ülkemizde tanımadığım bir erkekle tenha ortamlarda bir araya gelmez iyice tanımadan asla arabasına binmezdim.