kendini salmak

kendin bırakmak.
saldım çayıra modu.
kendini tutanların ara ara gazı bırakması için yapmaları gereken.

gecenin onunda yaptığım kurabiyeleri kemirirken okuduğum başlık. kendimi saldım demeyelim de midem çok guruldadı sus payı verdim diyelim.

yüksek bir binanın en tepesinden bir gün.

uçurumdan aşağı...

kendinle ilgilenmeyi ve kendini iyileştirmeyi* bırakma, boşverme durumu.

bir diğer anlamı ise akışa kapılmak, kendini sınırlamamak ve "başıma geleceklerden play store sorumludur" diyebilmektir.

her iki hâliyle de bana çok uzak. her sabah erkenden uyanıp bir mürebbiye gibi kendi kendimin tepesine dikilmeliyim, yoksa yaşayamam. biraz abartılı bir ifade oldu. yaşayamam demeyelim de hoşuma gitmez.

kontrollü yapıldığında inanılmaz fırsatlara gebe kalacağınız eylem.

2 sene öncesine kadar, kendi hayatımla kalmayıp, sevdiğim ve tanıdığım insanların dahi sorunlarına takılıp kalır, her şeyi kontrolüm altında tutmaya çalışırdım.

bir arkadaşımın sorunu, benim için ondan daha önemli hale geliyordu. zaman zaman sinirleniyordum da “benim canımı senden daha sıkıyor bu sorun”.

ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum. kesin bir nedeni var ama. birden kimin benim için ne düşündüğünü önemsemeye başladım. ağzımın yayını çıkardım, ne düşünüyorsam karşı tarafın duygularını pek de önemsemeden söylemeye başladım. daha çok önemsendim. çalıştığım firmanın bana ait olmadığının farkına vardım, yükseldim.

sıradan biri değildim artık. düşüncelerim, söylediklerim insanlar tarafından daha dikkate alınmaya başlandı. ben de daha çok saldım kendimi. ben ne kadar saldıysam, o kadar özgürleştim, o kadar “ben” oldum ve insanlar o “beni” daha çok sevdiler.

“şu ne düşünür, şunu kırmayayım, şunun gönlünü hoş tutayım”dan, “ben ne düşünüyorum, kendimi kırmayayım, kendimi hoş tutayım”a geçtim ve daha çok “ben” oldum. farkına vardım ki insanlar, “sıradan” kişilerden uzaklaşıyor, “kendi olabilen, kendini seven” insanlara yakınlaşıyor.

yarın otobüs altında kalırsam hatırlanmayacağım, şirket yetime birini 2 ayda bulabilir. bir tane hayatım varsa, neden başkaları işin yaşayayım?

salın gitsin efendim kendinizi. bırakın. tertemiz kafası var hem.

hayat enerjisinin yokluğundan kaynaklı durum...