kendinle öpüşüp barışmak

açılan başlıklar sonucu bazı yazarların yapmak istediğini düşündüğüm eylem.

barışmak iyidir.

gel helalleşelim demektir. kişinin kendisini affetmesidir. içsel yolculuklardaaaaaaaaahahhahahahhahha.
yok len, önemli şeyler bunlar.
kendinizi hırpalamayın, içinizdeki o sürekli eleştiren ve artık bir parçanız olan ebeveyn sesini bir zahmet kısın.

kedi yiyen fare once soyunur.... fermuarini acar, kemerini cikarir, pantolonunu cikarir.. cibildak bir sekilde meydandadir.
aynanin karsisina gecer...

ay ne guzel gozukuyorsun sen oyle.. kasli maslii
evet cok kasliyimmm demii
yakisiklisin da hemm
evettt tum kadin yazarlar bana hayran da soyleyemiyolar .s.s.s.
nee ben sadece ben seni seviyom saniyodum -_-
askim dur aciklayabilirim
hyr git basimdan...

kedi yiyen fare aynadaki yansimasiyla opusmeye baslar...

hayir yaa dur opme istemiyorumm
askim nolur ya
hadi tm tm affettim sapsal s.s.s.

t: asagi yukari ustteki gibi bir eylemdir

bir de sıkıca sarıldın mı senden güzeli yoktur

hangi biriyle öpüşeceğiz orası muamma yoksa iyi fikir aslında.

öpüşmek boş iş
ıslak bi de
anladın sen ne demek istediğimi

kendimle konusmama kararı aldım bir süre...o çok konusuyor..ben dinlemekten yoruldum

kendime yaptığım en büyük iyilik.

siz hiç insanların hep sağına ya da soluna oturmaya çalıştınız mı?

ben denedim.

ilk başta, sol yanağımda bulunan benlerim sağdakilere göre daha belirgin olduğu için hep sol taraflarına oturdum.

zamanla, dişlerimdeki görsel sorunun daha büyük olduğunu fark ettim. dişlerimin ön tarafındaki ayrıklık sağ taraftan daha fazla görünüyordu; bu nedenle yanımda biri varsa hep sağlarına oturdum.

aynaya baktığımda çok uzun süre sadece noktalar gördüm. suratımın sadece o benlerden ibaret olduğunu düşünüyordum.

bir grup okul arkadaşımın benlerimle alay etmesi de bu durumu pekiştirmişti.

şimdi oğlum, yüzüme ve kollarıma baktığında içten bir merakla, "anne, senin kaç tane benin vardır, 1 milyon var mıdır?" diye sorduğunda ben de "hayır oğlum, çok ama milyonla sayılmaz" diyebiliyorum.

o sırada aklı dağılıyor ve 1 milyon tane olabilecek başka bir şey arıyor.

peki, tam olarak ne zaman bu yargısız merak acıtıcı hale geçiyor?

benlerimle nasıl barıştığımı tam hatırlamıyorum; ama kontrollerimi yaptırarak sağlık açısından ilgilenmeye başladım.

dişlerimle ise lisede tel takarak barış ilan ettim. bu paylaşımı, kendimizle ilgili takıntılarımız yüzünden girdiğimiz haller üzerine düşünmek için yazmak istedim. başkalarının gözünün içine girip oradaki halimizi değiştirmek için çabaladığımız anları hatırlamak önemlidir. şanslıysak, bu hallerle barışıp daha büyük bir benliğin farkına varabiliriz.

unutmayalım ki benimizden, dişimizden, saçlarımızdaki beyazlardan daha büyük bir biz var.

kendimizi kabul etmek, gerçek özgürlüğün kapısını aralar.

hale acun aydın

#3207835

bunları sana cinler zorla yazdırıyorsa bi yerde türkçe karakter kullan biz anlar birşeyler yapmaya çalışırız.

edit : yazıyı şimdi okudum doğru düzgün, kullanmış, korkuyorum.

'kendini öpüp' dense anlayacağım da öpüşmek kısmı biraz kafamı karıştırdı.

neyse, bunu bilmem ama ben sarılıyorum kendime bazen. deli diyebilirsiniz, hiç umrumda değil. deneyin ama arada iyi geliyor.