kenger

birleşikgillerden, yaprakları dikenli yaban bir bitki, eşek dikeni, kengel.

sivas yöresinde çokça yetişir ve ticareti yapılır.

özellikle korinthos sütun başlığında kullanılan, önce naturalist, sonra klasik biçimde ele alınmış olan yunan bezeme motifi.
bu mimariden türeyen roma, bizans, gotik ve islam mimarlıklarının bezemede ilham aldıkları motif olmuştur.

papatyagiller (compositae) familyasından olan kenger (gundelia tournefortii) bitkisine "kengel", "kengi otu", "peygamber dikeni", "kolgan" da denir. ülkemizde orta doğu, güneydoğu anadolu, akdeniz bölgesi ve ege bölgesinde görülür. kökünü yarıp içindeki sütün bir taş üzerinde birkaç saat bekletilmesinin ardından sıcak suda haşlanarak elde edilen kenger sakızının dişlere ve sindirime yararlı olduğu söylenir. bazı yörelerde ise kenger sakızı peynir mayası olarak kullanılır. akdeniz bölgesinde de kengerin olgunlaşan başları kavrulup öğütülerek kenger kahvesi, sivas yakınlarındaysa haşlanıp yumurtalı kavurması ve etli yemeği yapılır.

yunanlılar acantha (diken) sözcüğünden türeterek kengere "akanthos" adını vermişlerdir ardından yunan ve roma sanatında kullanılan süsleme motifleri arasında akanthos yaprakları ve dikenleri de yer almaya başlamıştır. korint sütun başlıklarında oyulmuş kenger yapraklarını, mersin silifke yakınında uzunca burç'taki zeus tapınağı yada erdekteki kyzikos hadrian tapınağı kalıntılarının sütunlarında görebilirsiniz. roma imparatorluğunda kenger, yaşam döngüsünü, doğum, ölüm ve yeniden doğuş gibi uzun yaşamı da simgeliyordu. ayasofya'nın yeşil mermer sütunlarında olduğu gibi, osmanlı döneminden kalma mezar taşlarında da akanthus motiflerine rastlanması benzer bir inancı göstermekte.

klasik mitolojide, apollon, acantha adında bir periye aşık olur. acantha ise ona hiç yüz vermez. apollon da öcünü acantha'yı dikenli bir bitkiye dönüştürerek alır.

yumurta ile kizartilip yenince efsane oluyor.