1.
geleneksel japon giysisidir. modern hayatta japon toplumu da kot pantolon, t-shirt, ceket gibi batılı kıyafetler giyseler de geleneksel kıyafetleri olan kimonoyu japonlar halen düğün ve seromonilerde, geleneksel japon tiyatrosu olan kabuki gösterilerinde, tapınaklarda giymeye devam ediyorlar.
ki - giymek ve mono - şey şeklinde açılabilir. tam türkçe karşılığı "giyecek, giysi, kıyafet, giyilecek şey" anlamındadır. hem kadın hem erkek hem de çocuklar için olan geleneksel japon giysilerin hepsine kimono denir. yüzlerce çeşiti vardır. düğün için olanı başka, yazlık olanı başka, iç giyim olanı başka, dış giyim ceket olanı başka...
asya tarihi dizilerinde görmüşsünüzdür kat kat ipek kumaşlar giyerler ve obi denilen bir dokuma kemerle belden sıkıca bağlarlar. kimono'nun yazlık olanına yukata denir. obi her zaman arkadan bağlanır. sadece fuhuş yapan geyşalar obilerini önden bağlarlar. bir geyşanın anıları filminde göze çarpan gösterişli kemerlere tsuke obi denir. bunlar giyime her daim hazır olan pratik aksesuarlardır. buradaki videoda obi dokuma tezgahını ve obi üzerindeki desenlerin anlamlarını anlatan japonca içeriği izleyebilirsiniz.
kimono kumaşındaki desenler, renkler, işçilik ve obi bağlama stili bir japonun toplum içerisindeki statüsünü gösterir. kimono giymek bir sanattı ve bu sanat aileden öğrenilirdi. aynı zamanda çocuğa ailesinden kalan pahalı bir mirastı. saf ipekten dokuma kumaşı astar rengi için kök boyasına daldırırlardı. puantiyeli bir kimono için kumaşa yüzlerce düğüm atılır ve sonra boya dolu fıçıya daldırılırdı. daha sonra da kaynar su buharında boya fikslenirdi. edo döneminden beri en popüler renk japon mavisi (ai) olarak bilinen koyu çivit mavi renkti. yüzlerce düğüm atılan saf ipek kumaş japon mavisi boyaya daldırıldıktan sonra kurutulup düğümler açıldığında kumaş yıldızlı bir geceyi betimleyen sanat eserine dönüşüyordu. bu tekniğe shibori denmektedir. şurada güzel bir uygulama videosu var.
bugün kot pantolonlarda kanıksadığımız çivit mavi renk aslında japon mavisidir. bir japon giyim markası kot pantolonları bu mavi renkte boyayıp satmaya başlayınca bütün dünya'da ideal kot pantolon rengi oluverdi. ayrıca japon mavisi seramiklerde de çok yaygın kullanılan bir renktir.
buradan japon kültüründe hangi renkler popülerdi bakabilirsiniz.
daha gösterişli bir kimono istiyorsanız kimono ressamlarına sipariş vermeliydiniz. gerçek altın folyoyla ve altın ipliklerle nakşedilen desenler japon toplumundaki statünüz yansıtacaktır şu ve bi de şu.
edit: daleksaldırısı 'nın verdiği bilgilere göre ekleme ve yorum yapıyorum;
kimono ipek kumaştan üretilir iken yukata pamuktan üretilir. erkek yukatasını giymek kadınlara kıyasla daha az zahmetli olur.
geyşalar kesinlikle fuhuş yapmazlar. obi kemerlerini arkadan bağlayabilmek için bir yardımcıya ihtiyaç vardır. geyşa evlerinin maddi durumu yetersiz olduğunda maiko ve geyşalar obi kemerini önden bağlarlar.
maiko, çırak geyşa veya yarım-mücevher demektir. maikoların kimonolarının yakaları kırmızı, geyşalarınki beyazdır. yaka değişimi için maiko'nun genç kızlıktan kadınlığa adım atmış olması gerekmekteydi. bu uygulamaya mizuage deniliyordu ve teorik olarak maiko'nun bekaretinin açık arttırma yoluyla en yüksek fiyat veren kişiye satılması ile gerçekleşiyordu. (yani biz batılılara göre fuhuş)
geyşaların müşteriler ile yatmaya izinleri yoktu. ancak danna-sama bu ayrıcalığa sahipti. bir geyşa meslek hayatı boyunca en fazla 1-2 danna alır, daha fazlası ile şöhretine leke düşürmezdi. danna, geyşasının bütün masraflarını, pahalı hediyelerini ödemekle üstlenirdi. kontrat 5 yıllığına yapılırdı. danna için bu gurur verici bir şeydir. danna'nın karısı bile geyşayla yalnızca cinsel ilişkisi olan kocasıyla gurur duyardı. geyşalar ise asla evlenmezlerdi. evlenirse geyşalık yapamazdı. bu sistemde aşk ve tutku gibi japon toplumu için küçük düşürücü, utandırıcı, zayıflık olarak görülen duygulara yer yoktur.
yani medeni hukuka'a göre geyşalar sözleşmeli fahişelerdir. ama fuhuş yapmak modern ceza yasalarında suç olarak yer almaz.
fuhuş: para karşılığı cinsel ilişkiye girmek
evet, japon toplumunda cinselliğe ve fahişeliğe farklı bakılıyor. o toplum için geyşalar zengin burjuva danna'larına sanatıyla, kültürüyle, güzelliğiyle en iyi hizmeti vermekle görevli fahişelerdir. bizim kültürümüzde geyşalık yok ama tam türkçesi 'kapatma' fahişeler vardır, yani metres.
şimdi social justice warrior'lar gelmeden, politik doğrucular burayı basmadan bu sistemi yorumlamaya devam edelim;
görüldüğü gibi erkeklerin cinsel isteklerinin sürekli diri tutulması, ateşlenmesi için ataerkil toplumlarda metres, geyşa gibi ataerkil baskı altındaki kadınlar kullanılıyor. bir erkeğin cinsel gücünü kanıtlaması en ilkel davranış şeklidir. ne yazık ki ülkemizde hala böyle ilkel dırzolar var. cinsel gücünü kaybedene ne deriz? iktidarsız diyoruz değil mi?
toplumda kadın ikiye ayrılır; kitonyen eğlenilecek kadın ve piru-pak, masum, cennetten düşen çiğ damlası gibi, bakire meryem misali evlenilecek kadın. cinsellik ayıp, tü kaka, püüü rezil kadın seni. peki erkekler kimi s*kecek? ideal kadın meryem ana gibiyse, cinsel ilişkiye girmeden hamile kalıyorsa (oha yani oha, isa tüp bebek herhalde) bu motif nedir?
ister kıta avrupası'na, ister asya toplumlarına isterseniz ortadoğu toplumlarına bakın. bu kurumun adı tapınak fahişeliğidir.
"geyşalar fuhuş yapmaz" ne yapar canım kardeşim? senin de bütün maddi isteklerin 5 yıl karşılansa sen bile geyşa olursun. zaten günümüzde bazı siyasetçilerin yaptığı da bu değil mi: devlete geyşa olmak.
geyşalar, fuhuş yapmaz demek iki yüzlülüktür. geyşa'lık kurumu öyle hadi halka bir hizmet götürelim diyerek ortaya çıkan bir meslek değil. zaten bütün meslekler bir ihtiyaçtan ortaya çıkar.
ki - giymek ve mono - şey şeklinde açılabilir. tam türkçe karşılığı "giyecek, giysi, kıyafet, giyilecek şey" anlamındadır. hem kadın hem erkek hem de çocuklar için olan geleneksel japon giysilerin hepsine kimono denir. yüzlerce çeşiti vardır. düğün için olanı başka, yazlık olanı başka, iç giyim olanı başka, dış giyim ceket olanı başka...
asya tarihi dizilerinde görmüşsünüzdür kat kat ipek kumaşlar giyerler ve obi denilen bir dokuma kemerle belden sıkıca bağlarlar. kimono'nun yazlık olanına yukata denir. obi her zaman arkadan bağlanır. sadece fuhuş yapan geyşalar obilerini önden bağlarlar. bir geyşanın anıları filminde göze çarpan gösterişli kemerlere tsuke obi denir. bunlar giyime her daim hazır olan pratik aksesuarlardır. buradaki videoda obi dokuma tezgahını ve obi üzerindeki desenlerin anlamlarını anlatan japonca içeriği izleyebilirsiniz.
kimono kumaşındaki desenler, renkler, işçilik ve obi bağlama stili bir japonun toplum içerisindeki statüsünü gösterir. kimono giymek bir sanattı ve bu sanat aileden öğrenilirdi. aynı zamanda çocuğa ailesinden kalan pahalı bir mirastı. saf ipekten dokuma kumaşı astar rengi için kök boyasına daldırırlardı. puantiyeli bir kimono için kumaşa yüzlerce düğüm atılır ve sonra boya dolu fıçıya daldırılırdı. daha sonra da kaynar su buharında boya fikslenirdi. edo döneminden beri en popüler renk japon mavisi (ai) olarak bilinen koyu çivit mavi renkti. yüzlerce düğüm atılan saf ipek kumaş japon mavisi boyaya daldırıldıktan sonra kurutulup düğümler açıldığında kumaş yıldızlı bir geceyi betimleyen sanat eserine dönüşüyordu. bu tekniğe shibori denmektedir. şurada güzel bir uygulama videosu var.
bugün kot pantolonlarda kanıksadığımız çivit mavi renk aslında japon mavisidir. bir japon giyim markası kot pantolonları bu mavi renkte boyayıp satmaya başlayınca bütün dünya'da ideal kot pantolon rengi oluverdi. ayrıca japon mavisi seramiklerde de çok yaygın kullanılan bir renktir.
buradan japon kültüründe hangi renkler popülerdi bakabilirsiniz.
daha gösterişli bir kimono istiyorsanız kimono ressamlarına sipariş vermeliydiniz. gerçek altın folyoyla ve altın ipliklerle nakşedilen desenler japon toplumundaki statünüz yansıtacaktır şu ve bi de şu.
edit: daleksaldırısı 'nın verdiği bilgilere göre ekleme ve yorum yapıyorum;
kimono ipek kumaştan üretilir iken yukata pamuktan üretilir. erkek yukatasını giymek kadınlara kıyasla daha az zahmetli olur.
geyşalar kesinlikle fuhuş yapmazlar. obi kemerlerini arkadan bağlayabilmek için bir yardımcıya ihtiyaç vardır. geyşa evlerinin maddi durumu yetersiz olduğunda maiko ve geyşalar obi kemerini önden bağlarlar.
maiko, çırak geyşa veya yarım-mücevher demektir. maikoların kimonolarının yakaları kırmızı, geyşalarınki beyazdır. yaka değişimi için maiko'nun genç kızlıktan kadınlığa adım atmış olması gerekmekteydi. bu uygulamaya mizuage deniliyordu ve teorik olarak maiko'nun bekaretinin açık arttırma yoluyla en yüksek fiyat veren kişiye satılması ile gerçekleşiyordu. (yani biz batılılara göre fuhuş)
geyşaların müşteriler ile yatmaya izinleri yoktu. ancak danna-sama bu ayrıcalığa sahipti. bir geyşa meslek hayatı boyunca en fazla 1-2 danna alır, daha fazlası ile şöhretine leke düşürmezdi. danna, geyşasının bütün masraflarını, pahalı hediyelerini ödemekle üstlenirdi. kontrat 5 yıllığına yapılırdı. danna için bu gurur verici bir şeydir. danna'nın karısı bile geyşayla yalnızca cinsel ilişkisi olan kocasıyla gurur duyardı. geyşalar ise asla evlenmezlerdi. evlenirse geyşalık yapamazdı. bu sistemde aşk ve tutku gibi japon toplumu için küçük düşürücü, utandırıcı, zayıflık olarak görülen duygulara yer yoktur.
yani medeni hukuka'a göre geyşalar sözleşmeli fahişelerdir. ama fuhuş yapmak modern ceza yasalarında suç olarak yer almaz.
fuhuş: para karşılığı cinsel ilişkiye girmek
evet, japon toplumunda cinselliğe ve fahişeliğe farklı bakılıyor. o toplum için geyşalar zengin burjuva danna'larına sanatıyla, kültürüyle, güzelliğiyle en iyi hizmeti vermekle görevli fahişelerdir. bizim kültürümüzde geyşalık yok ama tam türkçesi 'kapatma' fahişeler vardır, yani metres.
şimdi social justice warrior'lar gelmeden, politik doğrucular burayı basmadan bu sistemi yorumlamaya devam edelim;
görüldüğü gibi erkeklerin cinsel isteklerinin sürekli diri tutulması, ateşlenmesi için ataerkil toplumlarda metres, geyşa gibi ataerkil baskı altındaki kadınlar kullanılıyor. bir erkeğin cinsel gücünü kanıtlaması en ilkel davranış şeklidir. ne yazık ki ülkemizde hala böyle ilkel dırzolar var. cinsel gücünü kaybedene ne deriz? iktidarsız diyoruz değil mi?
toplumda kadın ikiye ayrılır; kitonyen eğlenilecek kadın ve piru-pak, masum, cennetten düşen çiğ damlası gibi, bakire meryem misali evlenilecek kadın. cinsellik ayıp, tü kaka, püüü rezil kadın seni. peki erkekler kimi s*kecek? ideal kadın meryem ana gibiyse, cinsel ilişkiye girmeden hamile kalıyorsa (oha yani oha, isa tüp bebek herhalde) bu motif nedir?
ister kıta avrupası'na, ister asya toplumlarına isterseniz ortadoğu toplumlarına bakın. bu kurumun adı tapınak fahişeliğidir.
"geyşalar fuhuş yapmaz" ne yapar canım kardeşim? senin de bütün maddi isteklerin 5 yıl karşılansa sen bile geyşa olursun. zaten günümüzde bazı siyasetçilerin yaptığı da bu değil mi: devlete geyşa olmak.
geyşalar, fuhuş yapmaz demek iki yüzlülüktür. geyşa'lık kurumu öyle hadi halka bir hizmet götürelim diyerek ortaya çıkan bir meslek değil. zaten bütün meslekler bir ihtiyaçtan ortaya çıkar.
devamını gör...
2.
bizimkiler her ne kadar içine başka kıyafetler giyip iyice komik bir hâle soksalar da kendilerini, bu tanrının hediyesi güzel kıyafet, içinizde hiçbir şey olmadan giyilir. aslı ipektendir. farklı fanteziler denemek isteyen kız kardeşlerim gecenin sonunda, partnerinin onu soymaya kıyamadığını görünce bana teşekkür edeceklerdir.
devamını gör...
3.
bir geyşanın anılarında ne kadar değerli olabileceğini gördüğümüz kıyafet.
devamını gör...
4.
yalnız bireyler için de rahatlık açısından mis gibi kıyafettir. sabahları veyahut uyumadan önce pijama aramaya üşenip alel acele kimonomu giyer, sigara içmeye çıkarım. mucidine teşekkürü borç bilirim.
devamını gör...
5.
öncelikle geyşalar fuhuş yapmazlar,
müşteriyle cinsel ilişkiye girmezler. evet normalde arkada olması gereken obi kemerlerini önden bağlayan geyşalar bulunur fakat bu kesin olmamakla birlikte bildiğim kadarıyla kaldıkları geyşa evinin maddi durumundan kaynaklı. çünkü bağlaması zor olan obi kemerini maikolar ve geyşalar normal kızlardan daha farklı bir tarzda bağlarlar. böyle bağlamak daha zordur ve ikinci bir yardımcı kişi gerekir. her geyşa evinin maddi durumu yetmez. bundan kaynaklı onlar kolaylık için önden bağlarlar.
ama obisini önden bağlayanların olduğu da doğru olabilir. geyşa kılığında fahişelik yapan kadınların soyunurken obi kemerlerini daha kolay çözebilmek için önden bağladıkları da oluyormuş.
kimono ipek kumaştan yapılır, yukataysa pamuktandır. erkek yukatasını ve kimonosunu giymek kadınlara kıyasla daha az zahmetli olur.
müşteriyle cinsel ilişkiye girmezler. evet normalde arkada olması gereken obi kemerlerini önden bağlayan geyşalar bulunur fakat bu kesin olmamakla birlikte bildiğim kadarıyla kaldıkları geyşa evinin maddi durumundan kaynaklı. çünkü bağlaması zor olan obi kemerini maikolar ve geyşalar normal kızlardan daha farklı bir tarzda bağlarlar. böyle bağlamak daha zordur ve ikinci bir yardımcı kişi gerekir. her geyşa evinin maddi durumu yetmez. bundan kaynaklı onlar kolaylık için önden bağlarlar.
ama obisini önden bağlayanların olduğu da doğru olabilir. geyşa kılığında fahişelik yapan kadınların soyunurken obi kemerlerini daha kolay çözebilmek için önden bağladıkları da oluyormuş.
kimono ipek kumaştan yapılır, yukataysa pamuktandır. erkek yukatasını ve kimonosunu giymek kadınlara kıyasla daha az zahmetli olur.
devamını gör...
6.
7.
8.
geyşa giysisi... geyşa?
hayat japonu....
hayat japonu....
devamını gör...