kişisel verilerimizin sürekli çalınması

şu güne kadar kayıtlı olduğum birkaç sosyal medya uygulaması, iş aranan birkaç site üyeliği, iki sözlük üyeliği, çok nadir de olsa internet alış verişi gibi atraksiyonlar sonucu zaten sanırım donumun rengine kadar biliniyordur. o yüzden genel olarak böyle haberlere ve söylemlere tepkisiz kalıyorum. etki etmiyor. tabii yine de keşke bilmeselerdi. ayıptır, insanın özeli olur biraz.

çalıyorlar efendim durduramıyoruz.artık umursamadığım durumdur.

gençliğimizi çaldılar,kişisel verimiz çalınmış ne yazar?

kişisel veri diye birşey kaldı mı cidden?
zaten tc kimlik numaramiz dışında yediğimizden hissettiğimize kadar herşeyi paylaşıyoruz. bence birilerinin son kalan kırıntılari çalmasının çokta ehemmiyeti yok.

hala önemli olduklarını düşünmemiz..

özellikle geçenler postegro isimli insta stalk uygulamasını kullananların başına gelen olay. herkesin hesaplarının şifreleri değiştirip patlatmışlar. ne yalan söyleyeyim hiç üzülmedim.

çalınma demeyelim de donunuzun rengine kadar herşeyinizi biliyor olmaları ve gerektiğinde satmak gerektiğinde manipüle etmek için sürekli kullanmaları.
çalınma görmek isteyen 128, milyar, dolar kelimelerinin peşine düşsün.

günümüzde önüne geçmesi zor olan bir şey, markete gidersin alışveriş için kart alırsın bütün bilgini verirsin, bir uygulama indirdin kullanmak için bütün bilgilerini vermek zorundasın. çalmak için kimsenin uğraşmasına gerek yok, kendimiz dağıtıyoruz.

bileğimize taktığımız minicik saatlere bile entegre ettiğimiz internet ağı ve teknolojinin bedeli olan durum.

teknoloji hayatımızı kolaylaştırdığı kadar ele de geçiriyor. özel hayatlarımız sandığımız kadar özel değil ve işin kötüsü bundan sonra hep daha kötüye gidecek.

ne olmasını bekliyoruz yani , önlem almak istiyorsak teknoloji kullanmayalım tek çözüm. nihayetinde ileriye dönük verilerde ellerine malzeme veriyoruz.

kvkk çıktıktan sonra ya çalınmalar arttı ya da biz daha bilinçli ve algıda seçici duruma geldik.

markaların birbirini karalamak için hacker gruplarıyla anlaştığını düşünmeden edemiyorum. günümüzde itibar bir marka için her şeydir. dijitalde ise bir markanın itibarını zedeleyecek en büyük olay budur.

(bkz: kişisel verilerimizin sürekli kötü yola düşmesi)

şaşırılmaması gereken bir gerçek olmasının yanında ciddi de bir sektördür. kimler kimler ne paralar kazanıyorlar bu bilgilerle...
önlemenin tek yolu var: (bkz: amish) gibi yaşamak.

ağzımı bozmak istemiyorum fakat kişisel verilerimi çükeyim. alıp da malum yerlerine soksun yezidler.

banka kartları, akıllı telefon, tablet, akıllı tv, bilgisayar, akıllı saat - bileklik gibi birbiriyle ve internetle bağı olan tüm ürünler hayatımızdayken önlenmesi imkansız durum. olay sadece üyeliğinizin olduğu platformların hacklenmesi değil. bu yolla da bir çok özel bilginiz çalınıyor. ancak asıl kaynak bu cihazlarla yaptığınız her işlem, kaydetmesine izin verdiğimiz her veri, her paylaşımınız, her beğeniniz, her yorumunuz, her google aramanız hatta her yazılı ya da sesli konuşmanız. kaydediliyor, işleniyor ve ilgili yerlerle paylaşılıyor. bir cem yılmaz repliğindeki gibi cia beni takip ediyor gibi bir durum değil tabi ki. kimsenin o kadar umrunda değilsiniz. büyük oranda ticari, birazda siyasi amaçlı. örneğin bir google aramasında ya da bir alış veriş platformunda yaptığınız arama, bir arkadaşınızla aradığınız ürünle alakalı yaptığınız konuşma sonrası telefonunuzda yaptığınız gezintilerde bu ürünle alakalı reklamlarla karşılaştığınızı görebilirsiniz. seçim dönemlerinde paylaşımlarınıza, beğenilerinize, izlediklerinize göre hangi siyasal düşüncede olduğunuz tahmin edilebilir ve örneğin a görüşüne yatkınsanız b görüşüne ait skandal haberleri sıklıkla karşınıza çıkarabilir. hatta biraz daha ileri giderek görüşünüzü yönlendirme gibi bir işlev de kazanabilir. abd'de uzunca bir süre facebook'un seçmen görüşleri yönlendirdiği konuşuldu. hatta bir ara seçmen görüşlerinin trump'la paylaşıldığını dair haberler bile çıktı. akıllı cihazlar ve yapay zeka her geçen gün hayatımızın daha fazla içine giriyor ve her geçen gün daha tehlikeli bir hal alıyor. aslında tüm bu akıllı cihazların, sosyal ağların, bu kadar yaygın internet kullanımının bu amaçla ortaya çıkmasa da artık tamamen bu amaç için var olduğu bir gerçek. ve bu dünyadaki en büyük şirketlerin içinde olduğu dev bir pazar.

bu neredeyse her gün olan bir şey. en basitinden sosyal medyaya girmek konum bilgisi verir. story atmak nerede olduğunuzu, kiminle olduğunuzu, oturduğunuz cafenin pasta fiyatlarını bile veri olarak dağıtır. yazıp yazıp sildiğiniz bir taslak aslında kayıt altındadır. internetten hiçbir şey silinmez...

her gün hayallerimi çalıyorlar be sözlük, iki fotoğrafım üç mesajım çalındıysa ne olmuş?

kişisel verilerimizde gizli saklı bir şeyimiz kalmadı ki çalındı diye endişelenelim!

arada bir stalk yaptığım uygulamadan verilerin çalınmasıyla da günyüzüne çıkan durum. artık ağzımızdan çıkan her şeyin reklamını ekranlarımızda görmek mümkün. bu durum paranoid düşüncelerimi de azdırmıyor değil, her an dinleniyormuşum hissine kapılıyorum*