kitap okumak vs kitap dinlemek

okumak diyerek şahsi tercihimle dahil olmak isterim. o daha faydalı bu daha faydasız muhasebesi de yapmıyorum. ben okumayı seviyorum. podcast de dinleyemiyorum ben mesela, uyuyakalıyorum. sadece emre melemez'in seslendirmesini çok sevdiğim için bazen onun seslendirdiği kitaplara bakıyorum. bi de chuck palahniuk'un daha önce okuduğum kitaplarını dinliyorum ingiliççeme katkı sağlar umudu ile.

okunması gereken bir milyon tane kitap var fakat hangi birini ne zaman okuyacağız bunların? okumak insana zahmet ve fazla zaman kaybettiren bir şey gibi geliyor. sesli kitap da burada bir çözüm olarak ortaya çıktığını iddia ediyor fakat aslında bir farkı yok. zira okuma yapmak öyle evi süpürürken kulaklıktan kitap dinlemekle halledilebilecek bir şey değil. arkada gürültü yapsın diye açık bırakılan tv mi ki bu dinleyip geçeceksin? full odak dinlemen lazım. yani kitap okursam bütün gün sabit durup çok zaman kaybederim diyorsun ama sesli dinlersen de sabit durup zihnini dinlediklerine vermen gerek yoksa bir bok anlamazsın.

sonuç olarak ikisi de aynı şey. hatta dinlemek bir tık daha dezavantajlı. zira duyduklarını analiz edip sindirmek için zamanın da yok. yetişme telaşıyla anlamaya zorluyorsun her şeyi üstünkörü. ikide bir sesi durdurup başlatmakla falan da olmuyor o iş. çok konforsuz, verimsiz.

2025 yılı itibarıyla kitap okurken harcanan ekstrem zamana hâlâ gerçek bir çözüm üretilmiş değildir. kitup gibi her kitabın 15 dk'lık özetini veren bir uygulama fikri de bu sorundan yararlanmaya çalışıyor. belki mantıklıdır hiç denemedim. aslında birçok kitap uzun edip kafa ütülüyor olabilir. söyleyeceği şeyin özü 15 dk olabilir. bu mantıksız görünmüyor. bu kitap okuma meselesinin matrix'teki beyne program yükleme olayı gibi bir hale gelmesi lazım artık. çipi takacaklar 2 dk'da 1000 sayfalık kitap yüklenecek beynine. tek çözüm budur.

kitapla bisi yapmamak. en iyisi. ben gazoz icerim, kitapla isim olmaz. evet.