kitap okuyamama sorunsalı

için gidiyordur ama sınavların verdiği stresten kitap okuyamıyorsundur.

bir depresyon itemidir.

daha önce hiç okumadıgınız bir yazarla şansınızı deneyin.

bazen ilgimizi çekecek yeni kurgulara, edebi dile ya da bakış açılarına ihtiyaç duyuyoruz.

garip bi şekilde gerçekleşiyor bu olay. öyle bi zaman geliyor ki haftada bir kitap okuyorum, diğer bi zaman 3 ay herhangi bi kitabın bir sayfasını okumamış oluyorum.
netflix çıktı mertlik bozuldu.

düzenli olarak kitap okuyan herkeste görülebilecek bir durumdur bu. bazen ruh haliniz izin vermez buna, bazen bulunduğunuz ortam, bazen de hayat koşuşturmacası. son zamanlarda* durum bende de pek farklı değil. peki sebep ne? e şıkkı hepsi! günlerim aşırı yoğun geçiyor son zamanlarda. bu süre zarfında gece evime gelip sessiz sakin kitabımı okuyayım gibi bir düşüncem olmuyor çünkü gece eve gelince yorgunluktan bayılıyorum çoğu zaman. üzerine binbir çeşit düşünce, o bu derken iki haftadır kitap kapağı değmedi elime. şu yoğunluk bir geçsin, eve kapanıp saatlerce kitap okuma sözüm var kendime. ay hadi inşşşşşş!

bende varolan durum. bir kitaba başlıyorum. ilk sayfalardaki uzun betimlemeler beni okumaktan soğutuyor.

ne yapmalıyım sözlükdaşlarım ? hele bir akıl verin bendenize.

ara ara olan bende de olan bir durumdur. böyle zamanlarda zihnimi çok yormayacak, beni sıkmayacak, daha hafif, sayfa sayısı daha az olan kitapları tercih ediyorum. bu hal geçtikten sonra okumam gereken* kitapları okuyorum.

başlarda öyle olabiliyor ama düzenli okuma yapınca tempo artıyor ve kitabın sonu geliyor.

şunları yapabilirsiniz:
- her gün bir saatinizi ayırın. kaç sayfa okursanız okuyun, bir saatten sonra kitabı bırakın.
- bölümler hâlinde okuyun. bir bölüm ortalama on sayfa sürer ama iki sayfa da sürse kitabı yine kapatın.
- belli bir sayfa sayısı belirleyin. her saat iki sayfa (tek yaprak) okuyup bırakın. diğer saat de aynısını yapın.

sonra ne oluyor biliyor musunuz?
yukarıda da yazdığım gibi; düzenli okuma yapa yapa hızınızı alamıyorsunuz ve "şurayı da okuyayım", "şu kadar daha okuyayım" diyorsunuz ve nihayet kitabı bitiriyorsunuz.

ha bir de; eğer anlama güçlüğü çekiyorsanız, her cümleyi imajinasyon yöntemiyle bir film izler gibi sahne sahne gözünüzde canlandırın.

film, dizi, anime derken okumaya fırsat bulamamak cidden büyük bir sorun. görsele alışınca yazı sizi sıkmaya başlıyor ve bu üşengeç biri olmanıza sebebiyet veriyor . doğru bir şey mi bence hayır. ahmet refik altınay - kadınlar saltanatı kitabına başladım bu yüzden. okumak şart.

beni hep bu havalar mahvetti.
didikleye didikleye kitap okurdum.
tdk 2 cilt sözlük ve lügat elimde eskidi.
safahat ve nutuk okuyacagim diye neredeyse osmanlıca ve arapça öğrendim.
internet çıktı mertlik bozuldu.
akıllı telefon çıktı lgbti arttı.
yeni nesil hiç okumuyor.
sonumuzu çok iyi görmüyorum.
hadi bana müsade.
bu kadar laftan sonra biraz kitap okumam lazım.

müzdarip olduğum durum. önceden en yoğun günlerimin akşamında bile bir saat kitap okumaya vakit ayırabilirken şimdi bomboş geçen günlerimde elime alasım gelmiyor. bir haftada bitireceğim kitap aylarca süründü yanıbaşımda.

her sıkıntılı durum gibi bunun da bir çaresi var elbet.
hiç moral bozmaya, düşüncelere dalmaya gerek yok.
zamanında okumuş olduğunuz ve sevdiğiniz bir yazarı bulun ve diğer eserlerine de ufak ufak göz gezdirmeye çalışın. onun dilini bir zamanlar sevdiğiniz için yavaş yavaş içine çekildiğinizi göreceksiniz.
sevgi ve ilgi nelere kadir dostlarım.

var bu gerçekten. hergün sözleşme teknik şartname okuya okuya yazı görmekten usanıyor insan. ama yine de orhan pamuk - kara kitap okuyarak gözlerinize ziyafet yaşatabilirsiniz.

reading slump olarak adlandırılır. şu aralar benim de yaşadığım durum. bir üç beş kitap alıp yeniden okuma yapmaya başlayacağım.