kızlardaki evlilik baskısının erkeklerde olmaması
başlık "destructive criticism" tarafından 03.10.2022 02:31 tarihinde açılmıştır.
1.
evliliğin neden bir erkek için cehennem olduğunun ispatıdır. servet paylaşımı, mal paylaşımı, gayrımenkul paylaşımı derken o elleri ojeli, boyunları vanilyalı parfüm kokan tatlı yaratıklar leviathana dönebiliyorlar.
bunun dışında konuyla alakasız olsa da aklıma gelen bir bilgiyi vereyim; toplumsal normların yıkılması sebebiyle hasar kayıtlı bir sürü araç piyasada satışta. böyle bir araç alırsınız mesela ve sanarsınız ki araç sıfır. kaporta normal olabilir ama bilemezsiniz ki araç hasarı egzoz borusundan yemiştir. aman diyeyim…
içgüdülerinize de güvenin beyler, evlenmek istiyorsanız bu zaten aklınızdadır. atalarımız içgüdüleri sayesinde bugünlere geldiler. umutsuz ve ezik tipler olsanız bile içinizde bir yerde hayatta kalma yarışını kazanan dedenizin genini taşıyorsunuz.
evlenmek istemiyorsanız hiç baskıyla maskıyla uğraşmayın, koyun hatunu kapının önüne. evlilik baskısı yapan kızın zaten içten pazarlıklı bir ajandası vardır. hiçbir ajandası yoksa bile aile evinden kurtulmak için sizi kendi babasının önüne atılacak yem olarak görüyor olabilir. eliniz ekmek tutmuyor mu? e o zaman size başka kız mı yok? değerli kardeşlerim, evlenip kendinizi çeşitli risklerin altına atmaktansa en azından 35-40 yaş aralığını bekleyin. paranız birikmiş olsun, hayat boyu tanıyabileceğiniz kadar insan tanımış olun. bulun yine 30-40 aralığında olgunlaşmış bir kadın, evlenin. 20-30 yaşlar arasında kızların kafaları biraz değişik çalışıyor. eğlenmek dışında yanaşmayın derim.
bunun dışında konuyla alakasız olsa da aklıma gelen bir bilgiyi vereyim; toplumsal normların yıkılması sebebiyle hasar kayıtlı bir sürü araç piyasada satışta. böyle bir araç alırsınız mesela ve sanarsınız ki araç sıfır. kaporta normal olabilir ama bilemezsiniz ki araç hasarı egzoz borusundan yemiştir. aman diyeyim…
içgüdülerinize de güvenin beyler, evlenmek istiyorsanız bu zaten aklınızdadır. atalarımız içgüdüleri sayesinde bugünlere geldiler. umutsuz ve ezik tipler olsanız bile içinizde bir yerde hayatta kalma yarışını kazanan dedenizin genini taşıyorsunuz.
evlenmek istemiyorsanız hiç baskıyla maskıyla uğraşmayın, koyun hatunu kapının önüne. evlilik baskısı yapan kızın zaten içten pazarlıklı bir ajandası vardır. hiçbir ajandası yoksa bile aile evinden kurtulmak için sizi kendi babasının önüne atılacak yem olarak görüyor olabilir. eliniz ekmek tutmuyor mu? e o zaman size başka kız mı yok? değerli kardeşlerim, evlenip kendinizi çeşitli risklerin altına atmaktansa en azından 35-40 yaş aralığını bekleyin. paranız birikmiş olsun, hayat boyu tanıyabileceğiniz kadar insan tanımış olun. bulun yine 30-40 aralığında olgunlaşmış bir kadın, evlenin. 20-30 yaşlar arasında kızların kafaları biraz değişik çalışıyor. eğlenmek dışında yanaşmayın derim.
devamını gör...
2.
birden çok nedeni var. öncelikle geleneklerden gelen kadın evinin hanımı olmalıdır bakış açısı.
hem aile, kızları büyüdükçe bunu fark eder ve buna hazırlar/hazırlanır. hem de kız bir ev, aile kurma isteği duyar. çünkü kadınların bir yaştan sonra hakikaten kendi düzenleri kuracakları bir ortama ihtiyaçları oluyor. isterseniz ölümüne iyi anlaşın yine de anneyle bile düzen konusunda ters düşebiliyorsunuz. bir eve iki kadın fazla denir. eh tabii kız tarafı tek başıma eve çıkayım diyemiyor çoğu zaman ve aile kurmak istiyor. sevmek sevilmek de herkesin istediği şeyler olunca kız tarafı her şeyi birleştirip bu konuda hem kendisi istekli oluyor hem çevresinden de 18 yaşını geçtiği anda "ne zaman evlendireceksiniz" laflarına ister istemez mâruz kalıyor.
erkek kısmı için durum böyle değil. yetişeceğimiz bir yer yok ki kafasında oluyorlar biraz daha garanticiler. evimi işimi her şeyimi kurayım ona daha sonra bakarım kafasındalar. bir de her ne kadar son dönemde hızla değişiyor da olsa erkek hep daha rahat olan kısımdı. gezmesi olsun, işi okulu olsun hep daha az müdahale edilen kısım oluyor. ailesiyle yaşıyorsa yemeğini yapan, çamaşırını yıkayan oluyor zaten. tek yaşıyorsa da ben zaten kendi işimi kendim de görebiliyormuşum kafasında oluyorlar. tabii ki genelleme yapmıyorum gördüğüm kadarını anlatıyorum.
kızlar da bâri kendi evim, düzenim olsun en azından kendi evimde yapayım bu yaptıklarımı kafasına giriyorlar. birini bulunca da biraz aceleci davranıyorlar.
her iki tarafı da anlıyorum ve görüyorum. zamanla bunlar değişiyor ama. şu anki gençlerde eskisi kadar yok o baskı. dini açıdan bakanları katmadım yazıma. haramdan kaçınmak için erken evlenmek oldukça mantıklı yoksa. ama şimdiki gençler zaten olgun olmadıkları hatta bayağı bir süre de olgunlaşmadıkları için oldukça geç evlenmek istiyorlar. rahatlık konusunda da kızların erkeklerden farkı kalmadı onun için sadece çevredeki teyzelerin "ne zaman evereceksiniz" demesiyle kalıyor artık olay.
hem aile, kızları büyüdükçe bunu fark eder ve buna hazırlar/hazırlanır. hem de kız bir ev, aile kurma isteği duyar. çünkü kadınların bir yaştan sonra hakikaten kendi düzenleri kuracakları bir ortama ihtiyaçları oluyor. isterseniz ölümüne iyi anlaşın yine de anneyle bile düzen konusunda ters düşebiliyorsunuz. bir eve iki kadın fazla denir. eh tabii kız tarafı tek başıma eve çıkayım diyemiyor çoğu zaman ve aile kurmak istiyor. sevmek sevilmek de herkesin istediği şeyler olunca kız tarafı her şeyi birleştirip bu konuda hem kendisi istekli oluyor hem çevresinden de 18 yaşını geçtiği anda "ne zaman evlendireceksiniz" laflarına ister istemez mâruz kalıyor.
erkek kısmı için durum böyle değil. yetişeceğimiz bir yer yok ki kafasında oluyorlar biraz daha garanticiler. evimi işimi her şeyimi kurayım ona daha sonra bakarım kafasındalar. bir de her ne kadar son dönemde hızla değişiyor da olsa erkek hep daha rahat olan kısımdı. gezmesi olsun, işi okulu olsun hep daha az müdahale edilen kısım oluyor. ailesiyle yaşıyorsa yemeğini yapan, çamaşırını yıkayan oluyor zaten. tek yaşıyorsa da ben zaten kendi işimi kendim de görebiliyormuşum kafasında oluyorlar. tabii ki genelleme yapmıyorum gördüğüm kadarını anlatıyorum.
kızlar da bâri kendi evim, düzenim olsun en azından kendi evimde yapayım bu yaptıklarımı kafasına giriyorlar. birini bulunca da biraz aceleci davranıyorlar.
her iki tarafı da anlıyorum ve görüyorum. zamanla bunlar değişiyor ama. şu anki gençlerde eskisi kadar yok o baskı. dini açıdan bakanları katmadım yazıma. haramdan kaçınmak için erken evlenmek oldukça mantıklı yoksa. ama şimdiki gençler zaten olgun olmadıkları hatta bayağı bir süre de olgunlaşmadıkları için oldukça geç evlenmek istiyorlar. rahatlık konusunda da kızların erkeklerden farkı kalmadı onun için sadece çevredeki teyzelerin "ne zaman evereceksiniz" demesiyle kalıyor artık olay.
devamını gör...
3.
bana makul gelen tek tarafı kadınlardaki doğurganlık sürecidir. sağlıklı yavrular doğurabilmeleri için belirli yaşlarda gebe kalmaları büyük avantajdır. bu sebebi anlayabilirim. ha ileride evlilik dışı çocuk sahibi olmalar normalleşirse bu fikrim de ortadan kalkar.
devamını gör...
4.
bence kadınlar kadar erkeklerde de var. bazısı çok hızlı atılıyor hayata ve gerek şans gerek ailesinin imkanlarıyla çok çabuk ilerliyor. daha 25 yaşında kendine düzen kurmuş, evini arabasını almış olan bir kesim de var. hal böyle olunca artık evlenmem lazım düşüncesinde ilerleyip sevdiği kadına baskı yapan, işini gücünü bulmasına fırsat vermeden bir an önce evlenip çocukları da kapıya dizmeye meyilli erkeklerin sayısı da oldukça fazla.
tabi oran orantı olarak bakarsak bu sayı kadınlara oranla daha azdır. bunun sebebi de bence kadınların erkekler kadar rahat haraket edememesi toplumda. rahat olan kadınlar yukarıda bahsedilen erkekler gibi davranıp evliliği 30 yaş sonrasına erteleyebiliyor. şartlar eşit olsa acaba hangi cinsiyet daha çok evlilik düşünürdü tartışılır.
bir de yaş skalası belirtilmemiş. yaşlar biraz ilerlediyse kadın daha da silerken evlenme fikrini erkek ise "artık zamanı geldi" düşüncesine bürünüp 30-40 yaş arasında daha da baskıcı olabiliyor kadınlara oranla.
tabi oran orantı olarak bakarsak bu sayı kadınlara oranla daha azdır. bunun sebebi de bence kadınların erkekler kadar rahat haraket edememesi toplumda. rahat olan kadınlar yukarıda bahsedilen erkekler gibi davranıp evliliği 30 yaş sonrasına erteleyebiliyor. şartlar eşit olsa acaba hangi cinsiyet daha çok evlilik düşünürdü tartışılır.
bir de yaş skalası belirtilmemiş. yaşlar biraz ilerlediyse kadın daha da silerken evlenme fikrini erkek ise "artık zamanı geldi" düşüncesine bürünüp 30-40 yaş arasında daha da baskıcı olabiliyor kadınlara oranla.
devamını gör...
5.
devamını gör...
6.
bunun cinsiyetten ziyade karakterle alakası var. toplumun ne dediğiyle , ne beklediğiyle ilgilenmeyen umrunda olmayan bireyler için böyle bir baskı yoktur.
devamını gör...
7.
erkekler için de başlıyor bir yaştan sonra. hele bir de mevzu bahis kişi evin tek erkek çocuğu ise.
büyüklerin derdi düğün masrafı etmek değil hoş. soylarının devamını istiyorlar haliyle.
büyüklerin derdi düğün masrafı etmek değil hoş. soylarının devamını istiyorlar haliyle.
devamını gör...
8.
katilmadigim tespit. kendimden örnek vereyim; anam ben 29 yaşına geldiğimde babama " bu oğlanı evlendirmemiz lazım herif. milletin karısına kızına dolanmaya başlamış. başımıza iş açacak senin bu oğlan" demiş.
bir ay içinde kızı bulup üç ayda da yüzüğü taktilardi bana. hiç aklımda yoktu vallahi.
bir ay içinde kızı bulup üç ayda da yüzüğü taktilardi bana. hiç aklımda yoktu vallahi.
devamını gör...
9.
erkeklerin başında "kurudun kaldın" diyen toplum yok çünkü. ancak onun yerine "yok mu bir kız? bak falancanın filancasının kızı var. bi görüş" diyen ne idüğü belirsiz teyzeler ordusu var. yani erkeklere evlilik baskısı yok asla diyemeyiz ama kadınlara kurulan baskı tüm toplum tarafından yapılırken erkeklere kurulan baskı çoğunlukla büyük yaşlı kadınlar tarafından yapılıyor.
devamını gör...