dünya üzerindeki birçok meselenin aslında dünyayı yöneten ülkeler tarafından organize edildiğine dair komplo teorilerine inanan bir taksicinin, bakanlık görevlisi bir avukatla yollarının kesişmesini anlatan aksiyon-gerilim filmi.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "arolium" tarafından 07.01.2021 11:22 tarihinde açılmıştır.
1.
kimse bilerek isteyerek alaya alınmak istemez. rezil olma korkusu birçok kişiyi susmaya zorlar.
ortalığın boş olması gereksiz insanlar tarafından sözcüklerin yavanlaşmasına, anlamsızlaşmasına, deliciliğini kaybetmesine sebep olur.
faşist insanlar ve fanatik dinciler ellerine geçen rastgele küçük bir delili bile kendi ön yargılarını destekleyen bir belge olarak kabul ederler. siyasi hicivde komplo teorileri halka karşı sürdürülen mücadelede etkili bir silahtır bu savunma aracı olayları açıklamadan kaçınmada ustaca kullanılır. bu ise "komplo teorisi"ni anlamsızlaştıran bir olaydır. sözcüklerin nasıl değersizleştiğinin en büyük örneği komplo teorileridir.
komplo teorisi aslında "sebep ve netice teorisi" olarak isimlendirilebilir.
benim komplo teorileri derken kast ettiğim şeyler elbette ki "trump'ın zaman yolcusu olduğu" "2023'e kadar elimiz kolumuz bağlı" "hep amerika'nın oyunları bunlar" "tüm ünlüler illuminati'ye hizmet ediyor" "politikacılar çocuk kanı içip buzağı'ya tapıyolarlar" gibisinden deli zırvaları değil.
işte bu tür ahmaklıklar paranoyaya, hastalığa ve komplo teorisi tabirinin değersizleşmesine, anlamsızlaşmasına ve alaya alınmasına sebebiyet veriyor.
"bizler hükümetin fazla harcamalarını kısıtlayacağız. enflasyon ateşini söndüreceğiz ve bu nedenle sarsılan ekonomiyi yeniden canlandıracağız. ilkemizi, ahlakı lağım kuyusuna doğru çeken eğilimin tersine çevireceğiz ve suç işleyenleri hak ettikleri yere, yani hapishaneye atacağız"
yeni hükümetler ister sağ olsun ister sol olsun bu tür vaatlerde bulunur. fakat izledikleri politikalar kendilerinden önceki hükümetler ile aynıdır. hükümetler neden hep aynı hataları tekrarlarlar? neden kendilerinden öncekilerin enflasyonlara, krizlere ve harplere sebebiyet veren hatalarının aynısı yapılır?
tarihe bakış konusunda iki teori vardır. buna göre olaylar ya tesadüfi olarak herhangi bir kişi, kişiler veya inanç sistemleri tarafından planlanmadan ve sebebiyet verilmeden gelişigüzel meydana gelir ya da birileri tarafından planlanarak yürürlüğe sorulduğu için gerçekleşir. komplocular ikinci olanı baz alarak geçmişe şimdiye ve geleceğe bakarlar.
komplo teorisine muhalefet edenler insanların problemlerinin başlıca kaynağını fakirlik, cehalet ve hastalıkta görülürler. ama bu kişilerin dikkatinden kaçan gerçek insanlığın düşmanı olarak saydığımız bu üç unsurun komplocular tarfından araç olarak kabul edilmesi ve bu üç unsuru kullanarak kişi kişiler veya bazı inanç sistemlerinin güç sahibi olma emellerine ulaştıkları gerçeğidir
siyasi arenanın en yüksek seviyelerinde bütün hükümetlerin politikasını manipüle eden komplocu bir insider şebekesinin varlığı hususunda insanları ikna etmek pek kolay değildir çünkü burada gerçek hayalden daha alışılmışın dışındadır.
ortalığın boş olması gereksiz insanlar tarafından sözcüklerin yavanlaşmasına, anlamsızlaşmasına, deliciliğini kaybetmesine sebep olur.
faşist insanlar ve fanatik dinciler ellerine geçen rastgele küçük bir delili bile kendi ön yargılarını destekleyen bir belge olarak kabul ederler. siyasi hicivde komplo teorileri halka karşı sürdürülen mücadelede etkili bir silahtır bu savunma aracı olayları açıklamadan kaçınmada ustaca kullanılır. bu ise "komplo teorisi"ni anlamsızlaştıran bir olaydır. sözcüklerin nasıl değersizleştiğinin en büyük örneği komplo teorileridir.
komplo teorisi aslında "sebep ve netice teorisi" olarak isimlendirilebilir.
benim komplo teorileri derken kast ettiğim şeyler elbette ki "trump'ın zaman yolcusu olduğu" "2023'e kadar elimiz kolumuz bağlı" "hep amerika'nın oyunları bunlar" "tüm ünlüler illuminati'ye hizmet ediyor" "politikacılar çocuk kanı içip buzağı'ya tapıyolarlar" gibisinden deli zırvaları değil.
işte bu tür ahmaklıklar paranoyaya, hastalığa ve komplo teorisi tabirinin değersizleşmesine, anlamsızlaşmasına ve alaya alınmasına sebebiyet veriyor.
"bizler hükümetin fazla harcamalarını kısıtlayacağız. enflasyon ateşini söndüreceğiz ve bu nedenle sarsılan ekonomiyi yeniden canlandıracağız. ilkemizi, ahlakı lağım kuyusuna doğru çeken eğilimin tersine çevireceğiz ve suç işleyenleri hak ettikleri yere, yani hapishaneye atacağız"
yeni hükümetler ister sağ olsun ister sol olsun bu tür vaatlerde bulunur. fakat izledikleri politikalar kendilerinden önceki hükümetler ile aynıdır. hükümetler neden hep aynı hataları tekrarlarlar? neden kendilerinden öncekilerin enflasyonlara, krizlere ve harplere sebebiyet veren hatalarının aynısı yapılır?
tarihe bakış konusunda iki teori vardır. buna göre olaylar ya tesadüfi olarak herhangi bir kişi, kişiler veya inanç sistemleri tarafından planlanmadan ve sebebiyet verilmeden gelişigüzel meydana gelir ya da birileri tarafından planlanarak yürürlüğe sorulduğu için gerçekleşir. komplocular ikinci olanı baz alarak geçmişe şimdiye ve geleceğe bakarlar.
komplo teorisine muhalefet edenler insanların problemlerinin başlıca kaynağını fakirlik, cehalet ve hastalıkta görülürler. ama bu kişilerin dikkatinden kaçan gerçek insanlığın düşmanı olarak saydığımız bu üç unsurun komplocular tarfından araç olarak kabul edilmesi ve bu üç unsuru kullanarak kişi kişiler veya bazı inanç sistemlerinin güç sahibi olma emellerine ulaştıkları gerçeğidir
siyasi arenanın en yüksek seviyelerinde bütün hükümetlerin politikasını manipüle eden komplocu bir insider şebekesinin varlığı hususunda insanları ikna etmek pek kolay değildir çünkü burada gerçek hayalden daha alışılmışın dışındadır.
devamını gör...
2.
bir richard donner filmidir.

filmin senaryosunu brian helgeland yazmıştır. filmde mel gibson, julia roberts, patrick stewart, terry alexander, donal gibson, joanna sanchez, cylk cozart ve steve kahan rol almıştır. bence romantik komedi filmlerin en ünlü isimlerinden biri olan julia roberts'ın en güzel olduğu ikinci filmdir bu film.
filmde bir avukata aşık olan ve onu neredeyse her an takip eden bir taksi şoförünün hikayesini izliyoruz. bu taksi şoförü aynı zamanda paranoyak tavırlar sergileyen ve komplo teorilerini yazdığı bir fanzin çıkaran bir adamdır.
bir gün yazdığı komplo teorileri ile hedefi on ikiden vurunca başı büyük belaya girer. ve düşmeye başladığı çukura babasının yasını tutan avukatı da çeker.
filmle ilgili aklımda kalanlardan bir tanesi çavdar tarlasında çocuklar kitabı ile ilgili üretilen komplo teorisi oldu. bir diğeri ise suikastçilerin iki isimli olmalarına dair teori idi. en ilginç olan ise 1999 yılında ülkemizde yaşanan depremle ilgili kehanet gibi olan teori idi.
filmin julia roberts dışındaki en güzel yanı ise frank valli'nin seslendirdiği can't take my eyes off you şarkısı idi.

filmin senaryosunu brian helgeland yazmıştır. filmde mel gibson, julia roberts, patrick stewart, terry alexander, donal gibson, joanna sanchez, cylk cozart ve steve kahan rol almıştır. bence romantik komedi filmlerin en ünlü isimlerinden biri olan julia roberts'ın en güzel olduğu ikinci filmdir bu film.
filmde bir avukata aşık olan ve onu neredeyse her an takip eden bir taksi şoförünün hikayesini izliyoruz. bu taksi şoförü aynı zamanda paranoyak tavırlar sergileyen ve komplo teorilerini yazdığı bir fanzin çıkaran bir adamdır.
bir gün yazdığı komplo teorileri ile hedefi on ikiden vurunca başı büyük belaya girer. ve düşmeye başladığı çukura babasının yasını tutan avukatı da çeker.
filmle ilgili aklımda kalanlardan bir tanesi çavdar tarlasında çocuklar kitabı ile ilgili üretilen komplo teorisi oldu. bir diğeri ise suikastçilerin iki isimli olmalarına dair teori idi. en ilginç olan ise 1999 yılında ülkemizde yaşanan depremle ilgili kehanet gibi olan teori idi.
filmin julia roberts dışındaki en güzel yanı ise frank valli'nin seslendirdiği can't take my eyes off you şarkısı idi.
devamını gör...
3.
bu şarkı ile tanışmama vesile olan güzel filmdir. mel gibson ile julia roberts hara içinde tartışması aydınlanma sahnesi ve pişmanlık. julia abla güzel ağlıyor be kardeşim. seviyoruz 90'ları.
devamını gör...