"dünyanın en saçma başlığı" evet. konuşurken elimizi niye havada tutalım lan?

açıklayayım, konuşma esnasında kullanılan jestlerden biri olarak: eli havaya kaldırıp bir süre öylece tutmaktır.

örnek söylem ve kullanım:

- bu nedir artık yaa allah allahhh (el tehditkar şekilde havaya kalkar ve boşlukta belirsiz bir yeri gösterir)

neyse... her şey, elini haddinden fazla havada tutan biriyle başladı...

yıllar evvel hastanede yatan bir yakınımı ziyarete gitmiştim. iki kişilik bir hasta odasıydı. küçük, sıkışık, dip dibe. o esnada diğer hastanın da yakınları ziyarete gelmiş ve oda iyice sıkışmıştı. herkesin üstünde bir "hastane ciddiyeti" vardı. ziyaretçilerden yaşlıca olan adam, elinde top haline getirilmiş bir galoş tutuyordu. sinirli şekilde bir şeyler anlatıyordu fakat her cümle bitiminde tepkisini belli etmek istercesine galoş tutan elini havaya kaldırıyor ve eli uzunca süre havada sabit kalıyordu.

ben de çöp kutusunun yanında tabure gibi bir şey bulup oturmuştum. odanın sıkışıklığının da etkisiyle, adam elini her kaldırdığında, eli uzunca süre benim yüzümün önünde duruyor, ben kafamı sağa sola çekerek diyaloğuma devam edebiliyordum. zira görüş alanım top halinde bir galoşla en az 30 sn süreyle engelleniyordu.

neyse sonra nereden geldiyse bana bir farkındalık geldi:

"bu adam elini fazla uzun süre havada tutmuyordu. aslında galoşu çöpe atayım diye bana vermek istiyordu."

hani "al şunu atıver, lazım değil" der gibi... zira bir de çöpün yanındaydım. yaşım küçüktü. çöp attırılacak biri olmaya elverişliydim. mantıklıydı... çünkü hiçbir insan, elini bu kadar uzun süre havada tutmazdı. normal değildi. burada bana usulca verilen bir mesaj vardı. onu alıp mutlaka çöpe atmalıydım...

aynı durum 3-4 kez daha tekrarladı. içimden "al galoşu... çöpe atman için sana uzatıyor. al! yoksa ayıp olur" diyen iç sesimle mücadele ediyor, bir yandan da "yok yok öyle değildir saçmalama" diyerek bir iç çatışma yaşıyordum. fakat gerçekten öyleyse de almayarak ayıp ediyordum.

derken, bir anda yüzümün önündeki galoşu yakalayıverdim. amca galoşunu bırakmaya çok da istekli değil gibiydi. tamamen bir ölüm sessizliğinde galoşu çekiştirdik, parmak güreşi yaptık, boğuştuk. fakat bu işin artık geri dönüşü yoktu. ok yaydan çıkmıştı... ve galoşu zorla çekip elinden almayı başardım. beni izleyen tüm odanın hayret dolu bakışları eşliğinde galoşu nazikçe çöp kutusuna bıraktım. yüzümde ödevini yapmış bir çocuğun hafif tebessümü vardı.

"artık ayıp olmamıştı..."
devamını gör...
filozoftur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
(bkz: o eli indir)
(bkz: önce o elini bi indir)
(bkz: bi kere o elini idir)
(bkz: indir lan elini)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"konuşurken elini gereğinden fazla havada tutan insan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim