1.
genelde korkutmayan hikayelerdir. benim ibrahim diye bir arkadaş var. manyak. yani gece-gündüz korku hikayesi dinliyor, okuyor, dabbedir, siccindir, münafıktır. öğrendiklerini gelip anlatıyor. diyorum ki hayır cinler öyle bir şey yapmaz. yapar diyor. nerden biliyorsun diyorum. yav dabbe izledim diyor. ulan film o film diyorum, bir türlü anlatamıyorum. 3 sene önce de, güvenlik görevlisi bir arkadaş vardı. tabi internetten, facebooktan tanıştık. türk değilmiş ama iyi-kötü türkçesi var. metal mi rock mu artık her neyse ondan dinliyor adam. bir de sürekli cinli minli şeyler izliyor. diyorum izleme, gece-gündüz soruyor. yani bu cin meselesi insanlarda büyük bir etki bırakmış ve korku hikayelerini okur ya da dinlerseniz çoğu cinler üzerine. ben insanların cinler hakkında ileri-geri konuşup, bir de film yapmalarına karşıyım. yok anne ölüyor, sonra oğlu annesini görüyor. benim annem ölmemiş miydi diyor. en basit korku hikayesi bu şekildedir.
bir zaman önce ibrahim arkadaşım bizim eve geldi. yalnızdık. oturmuşuz. öyle konuşacaktık. 5 saat boş boş konuştuk. havadan sudan. sonra bu manyak gene korku hikayesi anlatmaya başladı. izlediği şeyleri, dabbeden kesitleri falan anlatıyor. sonra sana dinlediğim bir hikaye anlatacağım dedi. ne anlatacağını direkt tahmin ettim. o ölmüş, cin gelmiş, hoca sen lanetlisin demiş falan. yok cinli bir hikaye değil dedi. şimdi ibrahim çok büyük bir arkadaşım, ben de böyle olunca bu adamı anlamıyorum. yani sen tabiri caiz ise eşek kadar herifsin, sürekli cinden bahsediyorsun. neyse şöyle bir şey anlattı hatırladığım kadarıyla yazayım.
şimdi dediğine göre, güya bu hikaye yaşanmış. bir adam var, köyünden kalkıp gidiyor şehire. orda üniversite okuyor sonra geri dönüyor. köyün delisi diyor ki buraya girme. adam delidir diyor köye giriyor. bakıyor herkes onu sevinçle karşılıyor mahalleli toplanmış, annesi babası falan. işte üniversiteye gitti evladımız köyümüzün adını yüceltti falan. adam herkesi tanıyor, ama herkesin tipi falan değişik. yani normal insanlar ama annesi babası ve diğer köylüler hepsi değişik. annesi sarışın, babası uzun boylu falan. size noldu diyor. noldu diyorlar. tipiniz değişmiş diyor. mahalleli, ailesi falan şaşırmış. çocuk delirdi diye ağlıyorlar. resimleri gösteriyorlar. resimde adamın ablası, annesi, babası ve kendisi var. bakıyor resimdekiler eski ailesi. ama şimdiki annesine falan bakıyor tipleri değişik. ee aynı değilsiniz işte diyor. annesi falan hüngür hüngür ağlıyor, delirdi diye falan. sonra çocuğu eve götürüp hocaya gösteriyorlar. hoca da değişik. adama şehirde büyü yapmışlar cin musallat olmuş diyorlar. adam en sonunda inanıyor ve diyor ki neyse ben köyü dolaşacağım. çıkıyor köyü dolaşıyor, hoca yanında. çünkü hoca diyor ki, cin falan gelir yanında gezeyim. bir süre sonra hoca gidiyor. adam bir mağara görüyor ve içeriye giriyor. köyün delisi gene geliyor. "sana demedim mi ben?" diyor. adam da, s...... git be a.. delisi diyor. köyün delisi gidiyor. adam mağarayı gezdikten bir süre sonra kayboluyor ve oturuyor. yanına hoca geliyor, oturuyor. hocam beni nerden buldunuz diyor. hoca seni bir şey olur diye takip etmiştim diyor. sonra elini adamın omzuna koyuyor. adam düşünüyor, yahu köyün delisinin tipi aynı, ama köylülerin hepsinin tipi değişmiş. hatta hocanın bile. acaba bunlar cin mi diyor. sonra hocanın ayaklarına bakıyor. görüyor ki hocanın ayakları ters. sonra hocanın yüzüne bakıyor. ardından çaktırmadan kalkıp gitmek istiyor. ama hoca adamı yakalıyor ve oracıkta öldürüyor.
evet hikaye buydu. şimdi yalan olmasın ben ne zaman hatırlasam bu hikayeyi, uyuyamam.
bir zaman önce ibrahim arkadaşım bizim eve geldi. yalnızdık. oturmuşuz. öyle konuşacaktık. 5 saat boş boş konuştuk. havadan sudan. sonra bu manyak gene korku hikayesi anlatmaya başladı. izlediği şeyleri, dabbeden kesitleri falan anlatıyor. sonra sana dinlediğim bir hikaye anlatacağım dedi. ne anlatacağını direkt tahmin ettim. o ölmüş, cin gelmiş, hoca sen lanetlisin demiş falan. yok cinli bir hikaye değil dedi. şimdi ibrahim çok büyük bir arkadaşım, ben de böyle olunca bu adamı anlamıyorum. yani sen tabiri caiz ise eşek kadar herifsin, sürekli cinden bahsediyorsun. neyse şöyle bir şey anlattı hatırladığım kadarıyla yazayım.
şimdi dediğine göre, güya bu hikaye yaşanmış. bir adam var, köyünden kalkıp gidiyor şehire. orda üniversite okuyor sonra geri dönüyor. köyün delisi diyor ki buraya girme. adam delidir diyor köye giriyor. bakıyor herkes onu sevinçle karşılıyor mahalleli toplanmış, annesi babası falan. işte üniversiteye gitti evladımız köyümüzün adını yüceltti falan. adam herkesi tanıyor, ama herkesin tipi falan değişik. yani normal insanlar ama annesi babası ve diğer köylüler hepsi değişik. annesi sarışın, babası uzun boylu falan. size noldu diyor. noldu diyorlar. tipiniz değişmiş diyor. mahalleli, ailesi falan şaşırmış. çocuk delirdi diye ağlıyorlar. resimleri gösteriyorlar. resimde adamın ablası, annesi, babası ve kendisi var. bakıyor resimdekiler eski ailesi. ama şimdiki annesine falan bakıyor tipleri değişik. ee aynı değilsiniz işte diyor. annesi falan hüngür hüngür ağlıyor, delirdi diye falan. sonra çocuğu eve götürüp hocaya gösteriyorlar. hoca da değişik. adama şehirde büyü yapmışlar cin musallat olmuş diyorlar. adam en sonunda inanıyor ve diyor ki neyse ben köyü dolaşacağım. çıkıyor köyü dolaşıyor, hoca yanında. çünkü hoca diyor ki, cin falan gelir yanında gezeyim. bir süre sonra hoca gidiyor. adam bir mağara görüyor ve içeriye giriyor. köyün delisi gene geliyor. "sana demedim mi ben?" diyor. adam da, s...... git be a.. delisi diyor. köyün delisi gidiyor. adam mağarayı gezdikten bir süre sonra kayboluyor ve oturuyor. yanına hoca geliyor, oturuyor. hocam beni nerden buldunuz diyor. hoca seni bir şey olur diye takip etmiştim diyor. sonra elini adamın omzuna koyuyor. adam düşünüyor, yahu köyün delisinin tipi aynı, ama köylülerin hepsinin tipi değişmiş. hatta hocanın bile. acaba bunlar cin mi diyor. sonra hocanın ayaklarına bakıyor. görüyor ki hocanın ayakları ters. sonra hocanın yüzüne bakıyor. ardından çaktırmadan kalkıp gitmek istiyor. ama hoca adamı yakalıyor ve oracıkta öldürüyor.
evet hikaye buydu. şimdi yalan olmasın ben ne zaman hatırlasam bu hikayeyi, uyuyamam.
devamını gör...
2.
yolunu kaybetmişti. uzun zamandır kafası çok karışıktı, dalgındı belki de bilinçli bir şekilde kaybolmak istemişti. hafifçe esen rüzgar ensesini dokundu, arkasına dönüp baktığında ise bir gölge belirdi. anlık bir gerilim yaşadı, geri dönmeliyim diye düşündü. nereden gitmeliyim? önce bir sokağa daldı sonra yol ayrımından birine. artık kaybolmak istemiyordu uyanmıştı. oraya kadar uyur gezer gibiydi, rüzgarın sertliğini hissetmeye başlamıştı. uzaktan çığlık sesleri duyuldu, panikledi başka bir sokağa saptı. gittikçe gölge oyunları artmıştı. bir şeyin üzerine bastı tam olarak ne olduğunu göremiyordu zaman ilerledikçe sokak lambaları da yanmayarak işin rengini değiştiriyordu. bastığı şey canlı gibiydi sesi çıkmıyordu ama sıcaktı biraz önce ölmüş olana dokunmanın hissiydi bu. eline bulaşan şey bir yaşam sıvısı, görünen o ki hortlak yansıması. artık hızını arttırma zamanı.. labirentin içinden çıkma vakti.. ağaç dalları onunla konuşurcasına bir şeyler fısıldıyor, çığlık sesleri daha yakından duyulmaya başlıyor. kalp ritmi değişti, dili damağı kuruldu, gözlerinin içi yanıyor, sırtından terler boşalıyordu. oradan uzaklaşmaya çalışıyordu ama ürkütücü sese daha çok yaklaşıyordu.
-gel buraya! orada biri var gördünüz mü?
hızla koşmaya başladı. evlerin kapılarına vuruyor, zillerine basıyor ama kimse uyanmıyordu. ölmüş bir şehirde çığlık atanlara eşlik ediyor artık o da kurtarılmak için yardım çığlıkları atıyordu. arkadaki korkunç grup gülerek onun peşinden gelmeye devam ediyordu. sadece bir evin ışığı yandı kapı sessizce açıldı ama açan kişi yüzünü göstermedi. garip bir evdi sadece üst katın ışığı yandı önündeki gölge camın önünden ona baktı. onun içeri girmesini bekliyordu. denemeliydi çünkü başka çaresi yoktu. içeri korkudan titreyerek girdi.
artık dönüşü yoktu.
eski ahşap bir ev, tavanı üzerine yıkılacak kadar harabe. her adımında gıcırtı sesi kulağını tırmalıyor. merdivenin her basamağında ölmek istiyor, bilinmezliğe doğru gittiğini anlıyordu. bu heyecanı bir daha yaşamak istemiyordu, bu kabus bitmeliydi. yukarı çıktı, ışığı açık salondan içeri girmeye çalıştı. ızdırap verici olan camın önünde kimsenin olmayışıydı. sağ tarafında bir şamdan gördü. o şamdanı kendi kafasına patlatmak istiyordu. çünkü karşısına bir canavar çıksa ona şamdanı savuracak ne cesareti ne takati vardı. bitmek istiyordu, tükeniyordu. ışıklar söndü. titreyen sesiyle;
- kim var orada? bana cevap ver!
ses: buradan çıkabilmen için bir kurtarıcıya daha ihtiyacın var..
-lütfen bana yardım et!
+maalesef o ben değilim. belki aşağıdaki deli grubun gecenin laneti ile gitmesini bekleyebilirsin. umarım burada olduğunu anlamazlar yoksa...
kapı zili çalar..
(iş işten geçmiştir. evin camlarına taşlar atılır.)
-son bir kez daha gökyüzüne bakıp kendimi karanlığa atacağım.
çatı katına çıkar geldiklerinde aşağıya atlayacaktır. gruptaki bir kişi ile karanlığın içinden bakıştığını anlar. esir alınanlar çığlık çığlığa yardım yakarışlarına devam eder. onlara teslim olmamaya and içmiştir. merdiveni çıkmaya başladıklarında kendini aşağıya bırakır. o anı hiçbir şekilde hatırlamaz. uyandığında ise bedeni bir kalıbın içindedir. suratı yara bere içinde olan diğer bir adamla bakışır. karanlığa gömülmüş hatta esiri olmuştur. buradan çıkışın olmadığını anlamış ölmediğine üzülmüştü. esirlik macerası yeni başlıyordu.
kimbilir kahramanın daha başına neler gelir?
en iyisi ben burada bitireyim.
-gel buraya! orada biri var gördünüz mü?
hızla koşmaya başladı. evlerin kapılarına vuruyor, zillerine basıyor ama kimse uyanmıyordu. ölmüş bir şehirde çığlık atanlara eşlik ediyor artık o da kurtarılmak için yardım çığlıkları atıyordu. arkadaki korkunç grup gülerek onun peşinden gelmeye devam ediyordu. sadece bir evin ışığı yandı kapı sessizce açıldı ama açan kişi yüzünü göstermedi. garip bir evdi sadece üst katın ışığı yandı önündeki gölge camın önünden ona baktı. onun içeri girmesini bekliyordu. denemeliydi çünkü başka çaresi yoktu. içeri korkudan titreyerek girdi.
artık dönüşü yoktu.
eski ahşap bir ev, tavanı üzerine yıkılacak kadar harabe. her adımında gıcırtı sesi kulağını tırmalıyor. merdivenin her basamağında ölmek istiyor, bilinmezliğe doğru gittiğini anlıyordu. bu heyecanı bir daha yaşamak istemiyordu, bu kabus bitmeliydi. yukarı çıktı, ışığı açık salondan içeri girmeye çalıştı. ızdırap verici olan camın önünde kimsenin olmayışıydı. sağ tarafında bir şamdan gördü. o şamdanı kendi kafasına patlatmak istiyordu. çünkü karşısına bir canavar çıksa ona şamdanı savuracak ne cesareti ne takati vardı. bitmek istiyordu, tükeniyordu. ışıklar söndü. titreyen sesiyle;
- kim var orada? bana cevap ver!
ses: buradan çıkabilmen için bir kurtarıcıya daha ihtiyacın var..
-lütfen bana yardım et!
+maalesef o ben değilim. belki aşağıdaki deli grubun gecenin laneti ile gitmesini bekleyebilirsin. umarım burada olduğunu anlamazlar yoksa...
kapı zili çalar..
(iş işten geçmiştir. evin camlarına taşlar atılır.)
-son bir kez daha gökyüzüne bakıp kendimi karanlığa atacağım.
çatı katına çıkar geldiklerinde aşağıya atlayacaktır. gruptaki bir kişi ile karanlığın içinden bakıştığını anlar. esir alınanlar çığlık çığlığa yardım yakarışlarına devam eder. onlara teslim olmamaya and içmiştir. merdiveni çıkmaya başladıklarında kendini aşağıya bırakır. o anı hiçbir şekilde hatırlamaz. uyandığında ise bedeni bir kalıbın içindedir. suratı yara bere içinde olan diğer bir adamla bakışır. karanlığa gömülmüş hatta esiri olmuştur. buradan çıkışın olmadığını anlamış ölmediğine üzülmüştü. esirlik macerası yeni başlıyordu.
kimbilir kahramanın daha başına neler gelir?
en iyisi ben burada bitireyim.
devamını gör...
3.
biraz kısa olacak ama...
adam kazandı...!
adam kazandı...!
devamını gör...
4.
podcasters.spotify.com/pod/...
kendim yazip seslendirdiğim bir korku hikayesi. dinlemek isteyenler linke tiklasin .
kendim yazip seslendirdiğim bir korku hikayesi. dinlemek isteyenler linke tiklasin .
devamını gör...
5.
artık hiçbir hikaye korkutmuyor.
#2585024 her cümleden sonra fon sesi müthiş arkadaşlar. anlaşılan bu gece korkudan bana uyku yok *
#2585024 her cümleden sonra fon sesi müthiş arkadaşlar. anlaşılan bu gece korkudan bana uyku yok *
devamını gör...
6.
zamcık.
devamını gör...
7.
aslında şöyle düşünüyorum. nasıl çok gülen güldüren komik olan komedi yazıyorsa. standaup yapıyorsa . korkan da korku hikayesi yazabilir..
kendimde bunu farkettim. fakat korku filmlerinden genelde korktuğum için yapmıyorum bunu. geçen aylarda yazdım bir tane ama cidden korkunçtu. bizim evin anahtarı hep kapının üstünde durur. açıktır hep açan girer eve. kalkıp kapıyı kilitledim.
sonra gittim katili yakalattim. bir dahada yazmıyorum dedim.
bazen arkadaşlar anlatır böyle hikaye. hani erkekler arasında bir konu açılır ve o konu hakkında herkes başlar bir şey anlatmaya. diyelim askerlik diyelim define. işte korku hikayesi.
bir adanalı arkadaşım anlattı. çok korkunçtu. pezorenk o nasıl hikaye hala bazen aklıma gelir..
belkide bir film bilmiyorum uydurma bir şey ama sıkıntı.
ben gözümün gördüğü şeylerden korkmuyorum .
ama hayal gücüm işte senaryo yazıp duruyor içten içe.
kendimde bunu farkettim. fakat korku filmlerinden genelde korktuğum için yapmıyorum bunu. geçen aylarda yazdım bir tane ama cidden korkunçtu. bizim evin anahtarı hep kapının üstünde durur. açıktır hep açan girer eve. kalkıp kapıyı kilitledim.
sonra gittim katili yakalattim. bir dahada yazmıyorum dedim.
bazen arkadaşlar anlatır böyle hikaye. hani erkekler arasında bir konu açılır ve o konu hakkında herkes başlar bir şey anlatmaya. diyelim askerlik diyelim define. işte korku hikayesi.
bir adanalı arkadaşım anlattı. çok korkunçtu. pezorenk o nasıl hikaye hala bazen aklıma gelir..
belkide bir film bilmiyorum uydurma bir şey ama sıkıntı.
ben gözümün gördüğü şeylerden korkmuyorum .
ama hayal gücüm işte senaryo yazıp duruyor içten içe.
devamını gör...
8.
biraz kısa olacak ama...
pöh!
pöh!
devamını gör...
9.
zamanında kitaplarını alır okurdum küçükken fantezi niyetine. öyle bir deliydim işte.
devamını gör...
10.
hikayesi bana ait,ses ve görüntü efektleri ile kurtulacağım korku hikayemi dinlemek ve izlemek isterseniz youtube kanalima beklerim..yorumun iyisi kötüsü olmaz ilerleme kaybettirir insana.yorumlarinizi bekliyorum iyi seyirler..
devamını gör...