orijinal adı: tri këngë zie për kosovën
yazar: ismail kadare
yayım yılı: 1998
doğu avrupa'ya türklerin gelişini anlatan eser, savaş üzerinden halkların yaşadığı dramı konu edinmektedir. savaşlarda her daim kaybeden tarafın halk olduğu vurgusu ana tema olan eser, iktidar saiklerinin de duygu ve düşüncelerine yer veriyor.
yazar: ismail kadare
yayım yılı: 1998
doğu avrupa'ya türklerin gelişini anlatan eser, savaş üzerinden halkların yaşadığı dramı konu edinmektedir. savaşlarda her daim kaybeden tarafın halk olduğu vurgusu ana tema olan eser, iktidar saiklerinin de duygu ve düşüncelerine yer veriyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 17.08.2022 11:19 tarihinde açılmıştır.
1.
bir ismail kadere kitabıdır.
ismail kadere savaşlarda akan kanlar yüzünden hala nemli olan balkan topraklarında ayaklarını topraktan hiç ayırmadan süzülen bir yazar benim için. belli ki parça parça olmuş bir bölgenin artakalan parçalarından bir bütün oluşturmak için çabalamakta. ve yazdığı her şeyle bu savaşları duygu sömürüsü yapmadan, hamasete bulaşmadan anlatmakta. var olsun.
bu kitap birbirini izleyen üç öykü aracılığıyla 1389 yılında gerçekleşen kosova savaşını anlatmakta. ilk bölümde savaş dedikoduları, savaş hazırlıkları, türklere karşı duyulan korku, savaşın tasviri ve savaşın türkler lehine sonuçlanması anlatılır. mağlupların sefaleti ve akıl karışıklığı o kadar güzel anlatılır ki okumaya doyum olmaz.
ikinci bölümde avrupa'nın arka bahçesi olan ve paramparça edilen balkanlara soğuk ve kibirli bakışı ele alınır. bir yandan da balkan halklarının düşman kim olursa olsun birbirlerine olan bitmez tükenmez kini.
son bölüm ise savaş alanında ölen sultan murad'ın ruhunun bir kısmının avrupa'da bir kısmının asya'da kalması ve savaş sonrasında altı yüz yıllık bir tarihe tanıklık etmesi anlatılır.
bu hacimsiz ama çok etkili kitap savaşın ne menem bir şey olduğunun yazılı bir göstergesidir.
ismail kadere savaşlarda akan kanlar yüzünden hala nemli olan balkan topraklarında ayaklarını topraktan hiç ayırmadan süzülen bir yazar benim için. belli ki parça parça olmuş bir bölgenin artakalan parçalarından bir bütün oluşturmak için çabalamakta. ve yazdığı her şeyle bu savaşları duygu sömürüsü yapmadan, hamasete bulaşmadan anlatmakta. var olsun.
bu kitap birbirini izleyen üç öykü aracılığıyla 1389 yılında gerçekleşen kosova savaşını anlatmakta. ilk bölümde savaş dedikoduları, savaş hazırlıkları, türklere karşı duyulan korku, savaşın tasviri ve savaşın türkler lehine sonuçlanması anlatılır. mağlupların sefaleti ve akıl karışıklığı o kadar güzel anlatılır ki okumaya doyum olmaz.
ikinci bölümde avrupa'nın arka bahçesi olan ve paramparça edilen balkanlara soğuk ve kibirli bakışı ele alınır. bir yandan da balkan halklarının düşman kim olursa olsun birbirlerine olan bitmez tükenmez kini.
son bölüm ise savaş alanında ölen sultan murad'ın ruhunun bir kısmının avrupa'da bir kısmının asya'da kalması ve savaş sonrasında altı yüz yıllık bir tarihe tanıklık etmesi anlatılır.
bu hacimsiz ama çok etkili kitap savaşın ne menem bir şey olduğunun yazılı bir göstergesidir.
devamını gör...