kötü bir durumla başa çıkmanın en iyi yolu

direnmektir. onu tersine çevirmeye çalışmaktır. o kötü durumun seni tanımlamasına izin vermemektir. ona karşı koymaktır. tıpkı bir savaşçı gibi.

ben genelde ne olacaksa olsun taraftarıyım. sonucu değiştirmeye çalışmam. çünkü ertelediğim bu sonlar, sonra hep daha çetrefilli bir şekilde karşıma çıktı. tabii bu her durum için geçerli değil.
sağlık,maddi konular buna dahil değil. sağlığım ile ilgili bir sorun varsa, bunu kontrol edebiliyorum bir şekilde. maddi konularda da böyle diye düşünüyorum.
ama insan ilişkilerimdeki sorunlarda, karşı tarafın nasıl hareket edeceğini kontrol edemem, bilemem, öngöremem.
bu yüzden sorunun en başından akışına bırakıyorum,sonucu değiştirmeye yönelik bir adım atmıyorum, yada adım atmak istemiyorum. bilmiyorum.
en kötü ne olabilir diye soruyorum kendime çok çıkılmaz durumda kaldığımda.ölür müyüm?yooo hiç de ölmem diyebiliyorsam,oyna devam nazo diyorum( itiraf edeyim ki bu soruyu da çok sordum kendime. sağolsun kader, bir oh dedirtmediği için.)
ya alışırım, ya unuturum diyorum.

onunla dalga geçmektir. ciddiye alınca büyüyor çünkü.

sırtını dönüp uyumak olabilir, arkana bakmadan kaçmak olabilir... ben akıntıya kürek çeker, üstüne üstüne giderim; ya o yok olur ya ben!..

bir konu için olumsuz sonucu düşünüp o yönde plan yapmak yerine bugüne odaklanın. şimdi hangi durumda olduğunuzu düşünün. gelecek her zaman planladığımız gibi olmayabilir, aşırı kaygı bugününüzden çalmanıza sebep olur. zaman size ait, bunu unutmayın ve kötü enerjiye kurban gitmesine izin vermeyin.
ne olursa olsun her kötü durumdan çıkış ve kurtuluş vardır. yeter ki inancınız, karamsarlığınızı alt etsin.

en başta ''ben şu an kötü bir durum içerisindeyim'' kabullenişini gerçekleştirmektir. zira bunu kabullenmeden, bunun hakkında yapacağınız hiçbir şey bu durumu çözmeyecektir çünkü siz bilinçaltınızda mevcut durumu yoksayıyorsunuzdur. bu ders çalışmayı denemek, ama en ufak zorlukta ve konu anlamama durumunda hemen kitabı defteri kapatıp bilgisayar oyunu açmaya benzer. nereden mi biliyorum? evet, ta kendisi.

geçeceğini bilerek sakin kalmaktır.

eğer gerekli çözümü uygulayacak yeterlilikte ya da yetkinlikte değilseniz bol bol alkol almak en iyi çözüm olacaktır.

eğer öfkelendiğim bir durumsa öykü yaziyorum. eğer çok kırılmış veya çaresiz hissediyorsam içki içiyorum. sonrasında bazen ağlıyorum.

ben genelde müzik dinlerken yürürüm ya da koşarım. o an kötü duygunun verdiği vurucu etkiyi fiziksel aktivite ile dışarıya kusuyorum. duygunun şiddeti hızımı etkiliyor böyle durumlarda.

bence başınıza bir şey geldiğinde, ilk bununla yüzleştiğiniz an çok önemli. o anda ki duygusal değişim her şeyin yönünü değiştiren tek şey çünkü. kendinizi mutlaka vurucu etkiyi savuracak bir şeye adapte etmeniz gerekiyor. yoksa tüm yollar depresyon ve melankoliye çıkar.

son zamanlarda dua ederek içimi ferahlatmaya gayret ediyorum. çünkü kötü sona hazır değilim.

malum rejimin sorumsuzluğundan doğan belaları, bel'amların uydurduğu; sabır et, şükür et ve dua at üçlüsü ile öğütüyoruz biz. evet.

sabret, ses çıkartma. fırsat gelecek sana bekle.