orjinal ad: l'âme du mal
yazar: maxime chattam
basım yılı: 2002
son derece etkileyici bir polisiye roman. polisiye sevmeyenler için dahi çekici gelebilecek özeliklere sahip. ileride giderek ustalaşacak olan maxime chattam bu romanıyla ciddi bir mesaj vermiştir. kitap klasik polisiyenin dışında ezber bozan karakterler yaratıyor.
yazar: maxime chattam
basım yılı: 2002
son derece etkileyici bir polisiye roman. polisiye sevmeyenler için dahi çekici gelebilecek özeliklere sahip. ileride giderek ustalaşacak olan maxime chattam bu romanıyla ciddi bir mesaj vermiştir. kitap klasik polisiyenin dışında ezber bozan karakterler yaratıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "old quiet sleeper" tarafından 23.12.2021 11:30 tarihinde açılmıştır.
1.
fransız polisiye-gerilim yazarı maxime chattam'ın 2002 yılında yazdığı, doğan kitap bünyesinde ali cevat akkoyunlu çevirisi ile kötü ruh ismiyle yayımlanmış roman.
romanın içeriğine baktığımız zaman klişelerin dibine kadar girdiği gözükmüş olsa da, gerek yazarın hayal gücü ve bunları yansıttığı kurgusu, gerek sevgili ali cevat akkoyunlu'nun sade çevirisi ile oldukça hoş bir biçimde okunabiliyor. dahası da, maxime'in oldukça toy olduğu zamanlar yazarlık konusunda, bunu başarabilmiş olmasına çok şaşırıyorum içten içe.
bu kitabı spoiler vermeden başka hangi kısımlarını anlatıp eleştirebilirim diye düşününce ortaya şunların çıktığını fark ediyorum. kitap klişe içinde boğuluyor üstte de söylediğim üzere evet, ama bu klişe kısımlarını bir şekilde unutturmayı başaran şeylerden bir diğer kısım da alışılmışın bir tık dışında işlenmiş cinayetler diyebilirim, zira elinde bıçakla dolaşıp insanları öldüren bir seri katilden ziyade, başka bir alemden gelmiş kötü bir ruhun insanları öldürüp duman olduğunu düşüneceğiniz kadar insanı tereddüt içerisinde bırakan birçok yeri mevcut.
dahası da, ben bu kitabın en son kısmından çok memnun kaldım. bu kısmı çuvallamadan nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama bir gün elinize geçer de okur iseniz, en son kısım uzun bir süre aklınızdan çıkmayabilir.
romanın içeriğine baktığımız zaman klişelerin dibine kadar girdiği gözükmüş olsa da, gerek yazarın hayal gücü ve bunları yansıttığı kurgusu, gerek sevgili ali cevat akkoyunlu'nun sade çevirisi ile oldukça hoş bir biçimde okunabiliyor. dahası da, maxime'in oldukça toy olduğu zamanlar yazarlık konusunda, bunu başarabilmiş olmasına çok şaşırıyorum içten içe.
bu kitabı spoiler vermeden başka hangi kısımlarını anlatıp eleştirebilirim diye düşününce ortaya şunların çıktığını fark ediyorum. kitap klişe içinde boğuluyor üstte de söylediğim üzere evet, ama bu klişe kısımlarını bir şekilde unutturmayı başaran şeylerden bir diğer kısım da alışılmışın bir tık dışında işlenmiş cinayetler diyebilirim, zira elinde bıçakla dolaşıp insanları öldüren bir seri katilden ziyade, başka bir alemden gelmiş kötü bir ruhun insanları öldürüp duman olduğunu düşüneceğiniz kadar insanı tereddüt içerisinde bırakan birçok yeri mevcut.
dahası da, ben bu kitabın en son kısmından çok memnun kaldım. bu kısmı çuvallamadan nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama bir gün elinize geçer de okur iseniz, en son kısım uzun bir süre aklınızdan çıkmayabilir.
devamını gör...