1.
yaklaşık 400 sene ispanya sömürgesi olan küba, ispanyol-amerikan savaşından sonra bu seferde amerika egemenliğine geçer....
amerika kübaya bağımsızlık vermesine verir ama ; her an müdahale doğrudan müdahale hakkı doğuran bir anlaşmada yapar...platt değişikliği ismi verilen bu anlaşmayla fidel castronun ''küba’nın kalbindeki hançer” olarak nitelendirdiği guantanamo da askeri üs olarak amerikaya kiralanmıştır...
bu süreç içerisinde küba başkanlarının hepsi abd destekli başkanlardır...öğrenci ve işçilerden oluşan oldukça güçlü bir muhalif yapı; aralarında fulgencio batista’nın da bulunduğu ordu içerisindeki bir grup düşük rütbeli asker, 4 eylül 1933’te yönetimi ele geçirmiştir...
kurulan hükümetin, halkçı politikalarından rahatsız olan abd ise; yeni hükümetin genel kurmay başkanı fulgencio batista ikinci bir darbeyle 5 ocak 1934 tarihinde başkanı olması için destekliyor......neyse efem gel zaman git zaman fulgencio batista, ülkeyi bırakıp 7 yıl boyuncaflorida da yaşıyor...ülkeyi hükümete bırakıp çekip gidiyor....
bu süreçte ülkeyi bok götürüyor... sendika liderleri bertaraf edilerek yerlerini gangsterler almış, işçi liderleri cinayetlere kurban gitmiş, her türlü memuriyet satılığa çıkarılmış; rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk devletin her kademesine hakim oluyor...
küba’da 1 haziran 1952 yılında genel seçimlerin yapılacak..... abd için kötü haber....ülkede esen rüzgarların kokusuna bakarsak seçimide kesin sol gruplar kazanacak... ee bir taraftan da soğuk savaş var.... abd batistaya bir ıslık çalıyor geç diyor şu ülkenin başına ....
iş böyle olunca batista komutu aldığı gibi kübaya dönüp, 10 mart 1952 tarihinde carlos prio socarras u deviriyor ..yeniden ülke yönetimine el koyuyor..
ama ülke leş...batista’nın ülke yönetiminden uzak olduğu yıllar boyunca, küba’da kamu hizmeti diye bir şey kalmamış... rüşvet, yolsuzluk ve toplumsal yozlaşma ...ne ararsan var...
hal böyle olunca halk batista'nın dönmesini tepkiyle değil onayla karşılıyor...
10 martta darbe oluyor ve 25 martta “la habana” gazetesinde bir yazı yayınlanıyor...yazıyı yazan kişi genç bir avukat olan fidel castro... yazıda kısaca darbeyi yapanların amaçlarını sorguluyor ve bu darbeyle kübaya yeni bir diktatörlük mü getirmek istiyorsunuz? diye soruyordu...
bu avukat, aynı gün havana yüksek mahkemesine, batista’nın anayasayı ihlal ettiği için ,cezalandırılmasını isteyen bir dilekçe veriyordu.... castronun amacı diktatörlüğün demokratik açıdan yasadışı olduğunu yasal bir
yöntemle ortaya koymaktı...yani demem o ki eğer mahkeme cuntayı onaylarsa,mahkeme gayri meşru duruma düşecek; yok eğer mahkeme meşru ise cunta gayrimeşru duruma düşecekti...( bu mahkeme sonucunu çok aramama rağmen bulamadım...bulabilen beri gelsin)
bütün demokratik yollar kapanıyor ve bu sebepten cuntayı sona erdirmek için yapılacak tek
şey kalıyordu...silahlı mücadele...
1953 başlarında batista diktatörlüğünü yıkmak amacıyla küçük bir grup oluşturan castro, 26 temmuz'da santiago'daki moncada kışlası'na 165 arkadaşıyla birlikte bir baskın düzenledi; ama başarısızlığa uğrayarak tutuklandı. 16 ekim 1953'te santiago'daki küba yüksek mahkemesi'nde yapılan yargılamada 'sayın yargıç siz beni mahkûm edin! tarih beni haklı çıkaracaktır!' (la historia me absolvera) cümlesiyle biten ünlü savunmasını yaptı. mahkeme sonunda 16 yıla mahkum oldu.
hapishanelerde maruz kaldığı ağır işkencelerden haberdar olan destekçileri, mahkumların serbest kalmaları yönünde hükümet üzerinde kurduğu baskı, seçimlerin de yaklaşmasıyla sonuç vermiş ve mayıs 1955’te çıkarılan
af kanunuyla castro ve arkadaşları hapisten çıkmıştır .
üzerindeki baskı ve hayati tehlikesinin bulunmasından dolayı ; kübayı terk etmiş ve meksikaya gitmiştir...
meksika da askeri taktiklerile ilgili, ispanya iç savaşına katılmış emekli bir asker olan general
alberto bayo dan dersler almışlardır...meksika’ya gelişinin üzerinden henüz birkaç ay geçmişti ki castro hem kendi hayatı hem de küba devrimi adına büyük bir öneme sahip olan bir isimle tanıştı ernesto (che) guevara.
bu arada küba içinde sürekli bildiriler manifestolar yayımlanıyor...hatta amerikada filan epey destekçileri oluyor efem...
bu kadar eğitim yeter dedikleri 25 kasım 1956 da ;fidel castro ve beraberindeki 82 arkadaşı devrimi
gerçekleştirmek maksadıyla poza rica şehrindeki tuxpan limanından ,granma/büyükanne” isimli bir gemiye atlayıp kübaya yol alıyorlar...
30 kasım’da adaya varıyorlar...cunta bu işten haberdar ve karşılıyorlar..şiddetli çatışmalar oluyor...bu çatışmadan 21 kişi sağ çıkıyor ve sierra maestra dağlarına doğru çekilmek zorunda kalıyorlardır...
bu arada radyo yayınları şehirle kurulan bağlar derken zaman geçmiş ve artık batista ya karşı güçlü eylemler gerçekleştirmişlerdir... 2 yıl sonra 1 ocak 1959’da mevcut rejimini yıkarak küba’da devrimi ilan ettiler.
bu kübanın hayatında verdiği üçüncü bağımsızlık mücadelsidir.
birincisi ;on yıl savaşı
ikincisi ; küba devrimci partisinin ispanyollarla savaşı
üçüncüsündeküba devrimisonucunda gelen bağımsızlık...
küba'nın böylece 500 yıllık çektiği çile bitiyor ve artık bağımsız oluyordu...
kaynak:
dergipark.org.tr/tr/downloa...
tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%...
amerika kübaya bağımsızlık vermesine verir ama ; her an müdahale doğrudan müdahale hakkı doğuran bir anlaşmada yapar...platt değişikliği ismi verilen bu anlaşmayla fidel castronun ''küba’nın kalbindeki hançer” olarak nitelendirdiği guantanamo da askeri üs olarak amerikaya kiralanmıştır...
bu süreç içerisinde küba başkanlarının hepsi abd destekli başkanlardır...öğrenci ve işçilerden oluşan oldukça güçlü bir muhalif yapı; aralarında fulgencio batista’nın da bulunduğu ordu içerisindeki bir grup düşük rütbeli asker, 4 eylül 1933’te yönetimi ele geçirmiştir...
kurulan hükümetin, halkçı politikalarından rahatsız olan abd ise; yeni hükümetin genel kurmay başkanı fulgencio batista ikinci bir darbeyle 5 ocak 1934 tarihinde başkanı olması için destekliyor......neyse efem gel zaman git zaman fulgencio batista, ülkeyi bırakıp 7 yıl boyuncaflorida da yaşıyor...ülkeyi hükümete bırakıp çekip gidiyor....
bu süreçte ülkeyi bok götürüyor... sendika liderleri bertaraf edilerek yerlerini gangsterler almış, işçi liderleri cinayetlere kurban gitmiş, her türlü memuriyet satılığa çıkarılmış; rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk devletin her kademesine hakim oluyor...
küba’da 1 haziran 1952 yılında genel seçimlerin yapılacak..... abd için kötü haber....ülkede esen rüzgarların kokusuna bakarsak seçimide kesin sol gruplar kazanacak... ee bir taraftan da soğuk savaş var.... abd batistaya bir ıslık çalıyor geç diyor şu ülkenin başına ....
iş böyle olunca batista komutu aldığı gibi kübaya dönüp, 10 mart 1952 tarihinde carlos prio socarras u deviriyor ..yeniden ülke yönetimine el koyuyor..
ama ülke leş...batista’nın ülke yönetiminden uzak olduğu yıllar boyunca, küba’da kamu hizmeti diye bir şey kalmamış... rüşvet, yolsuzluk ve toplumsal yozlaşma ...ne ararsan var...
hal böyle olunca halk batista'nın dönmesini tepkiyle değil onayla karşılıyor...
10 martta darbe oluyor ve 25 martta “la habana” gazetesinde bir yazı yayınlanıyor...yazıyı yazan kişi genç bir avukat olan fidel castro... yazıda kısaca darbeyi yapanların amaçlarını sorguluyor ve bu darbeyle kübaya yeni bir diktatörlük mü getirmek istiyorsunuz? diye soruyordu...
bu avukat, aynı gün havana yüksek mahkemesine, batista’nın anayasayı ihlal ettiği için ,cezalandırılmasını isteyen bir dilekçe veriyordu.... castronun amacı diktatörlüğün demokratik açıdan yasadışı olduğunu yasal bir
yöntemle ortaya koymaktı...yani demem o ki eğer mahkeme cuntayı onaylarsa,mahkeme gayri meşru duruma düşecek; yok eğer mahkeme meşru ise cunta gayrimeşru duruma düşecekti...( bu mahkeme sonucunu çok aramama rağmen bulamadım...bulabilen beri gelsin)
bütün demokratik yollar kapanıyor ve bu sebepten cuntayı sona erdirmek için yapılacak tek
şey kalıyordu...silahlı mücadele...
1953 başlarında batista diktatörlüğünü yıkmak amacıyla küçük bir grup oluşturan castro, 26 temmuz'da santiago'daki moncada kışlası'na 165 arkadaşıyla birlikte bir baskın düzenledi; ama başarısızlığa uğrayarak tutuklandı. 16 ekim 1953'te santiago'daki küba yüksek mahkemesi'nde yapılan yargılamada 'sayın yargıç siz beni mahkûm edin! tarih beni haklı çıkaracaktır!' (la historia me absolvera) cümlesiyle biten ünlü savunmasını yaptı. mahkeme sonunda 16 yıla mahkum oldu.
hapishanelerde maruz kaldığı ağır işkencelerden haberdar olan destekçileri, mahkumların serbest kalmaları yönünde hükümet üzerinde kurduğu baskı, seçimlerin de yaklaşmasıyla sonuç vermiş ve mayıs 1955’te çıkarılan
af kanunuyla castro ve arkadaşları hapisten çıkmıştır .
üzerindeki baskı ve hayati tehlikesinin bulunmasından dolayı ; kübayı terk etmiş ve meksikaya gitmiştir...
meksika da askeri taktiklerile ilgili, ispanya iç savaşına katılmış emekli bir asker olan general
alberto bayo dan dersler almışlardır...meksika’ya gelişinin üzerinden henüz birkaç ay geçmişti ki castro hem kendi hayatı hem de küba devrimi adına büyük bir öneme sahip olan bir isimle tanıştı ernesto (che) guevara.
bu arada küba içinde sürekli bildiriler manifestolar yayımlanıyor...hatta amerikada filan epey destekçileri oluyor efem...
bu kadar eğitim yeter dedikleri 25 kasım 1956 da ;fidel castro ve beraberindeki 82 arkadaşı devrimi
gerçekleştirmek maksadıyla poza rica şehrindeki tuxpan limanından ,granma/büyükanne” isimli bir gemiye atlayıp kübaya yol alıyorlar...
30 kasım’da adaya varıyorlar...cunta bu işten haberdar ve karşılıyorlar..şiddetli çatışmalar oluyor...bu çatışmadan 21 kişi sağ çıkıyor ve sierra maestra dağlarına doğru çekilmek zorunda kalıyorlardır...
bu arada radyo yayınları şehirle kurulan bağlar derken zaman geçmiş ve artık batista ya karşı güçlü eylemler gerçekleştirmişlerdir... 2 yıl sonra 1 ocak 1959’da mevcut rejimini yıkarak küba’da devrimi ilan ettiler.
bu kübanın hayatında verdiği üçüncü bağımsızlık mücadelsidir.
birincisi ;on yıl savaşı
ikincisi ; küba devrimci partisinin ispanyollarla savaşı
üçüncüsündeküba devrimisonucunda gelen bağımsızlık...
küba'nın böylece 500 yıllık çektiği çile bitiyor ve artık bağımsız oluyordu...
kaynak:
dergipark.org.tr/tr/downloa...
tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%...
devamını gör...
2.
küba devrimi ve başta vietnam olmak üzere güneydoğu asya'daki özgürlük savaşları, afrika ve güney amerika'daki pek çok ülkenin halkları için bir umut ışığı, bir ilham kaynağı oldu. afrika'daki sömürgeci ülkeler birer birer afrika'yı terk etti (daha sonra tekrar ve daha acımasız bir sömürü çarkının için geri geldiler ama o başka bir yazının konusu)
küba devrimi yokluklar içinde ve baş ucunda abd gibi bir canavar varken, bağımsızlık nasıl elde edilirin en güzel ve (abd'nin burnunun dibinde olmasını düşünürsek) tek örneğidir.
küba devrimi yokluklar içinde ve baş ucunda abd gibi bir canavar varken, bağımsızlık nasıl elde edilirin en güzel ve (abd'nin burnunun dibinde olmasını düşünürsek) tek örneğidir.
devamını gör...
"küba devrimi" ile benzer başlıklar
küba
29