kürt düğünü

sokakta düğün yapıyorlar abi. bir adam mikrofona hiçbir ritmi ve muhtemelen anlamı olmayan(dakikalarca ririririri diyor mesela) şeyler söylüyor. bu varoşluk midemi bulandırıyor, bir gram ilerleme göstermemeleri midemi bulandırıyor. geldikleri kentlerde köylerindeki saçmalıkları sürdürmeye çalışmaları midemi bulandırıyor.

edit: halay yerine sirtaki yapsalar da aynı fikirde olurdum. toplumun diğer bileşenlerine saygı duymuyorlar. kürtçeye laf etmiyorum zira şu an türkçe çalıyorlar mesela ve aynı rahatsızlığı duyuyor ve hala iğrenç buluyorum.

(bkz: halay)

ilerlemeden kasıt nedir mesela? halay yerine sirtaki yapmalılar, gelin ve damat vals ya da tango yapmalı gibi bir şey mi ?
kendiniz için dilediğiniz özgürlüğü başkalarına da tanımalısınız. burada gürültüden başkalarının rahatsız olması vs eleştirilmiyor, o insanların kutlama şekilleri aşağılanıyor. 21. yüzyılda varoşluk da tam olarak budur aslında. haftaya da afrikalı bir kaç kabilenin geleneksel danslarını vs eleştirelim mümkünse.

gürültü, havaya ateş açılması, trafiği tıkama gibi çevreye rahatsızlık verici hareketlerden kaçınılması durumunda saygı duyulması gereken etkinlik.

faşizmine sağlık tatlım da senin varoşluk dediğin onların geleneği. re re re ririri diye aşağıladığın şey de aynen senin düğünlerinde yapılan gelinin dayısından beşi bir yerde, ananeden adana burması vs. çığırtmasının kürtçesi. başkasına laf atarken, vivaldi ile başlayıp angara havasıyla biten düğünlerine bak bence. sokakta yapılmasının nedeni de senin düğününe max 150 kişi gelirken adamlar akrabasının kadrini kıymetini bildiği için hiç gelmezse 3000 kişi gelir. 3000 kişi alacak salonunuz var da gitmiyorlarsa o başka... başlı başına sümsük bir gelenek olan düğün aktivitesi beverly hills'de bile varoşluktan ve gösterişten müstesna yapmak mümkün değilken, buradan ayrımcılık yapmaya çalışmak çok acınası, bir o kadar da komik...

böyle sorunca ilk aklıma halay, zurna, valiz ve içindeki altınlar gelmektedir.

düğünlerden nefret eden biri ve yalnızca zoraki bir şekilde abimin ve ablamların düğününe giden biri olarak şunu söyleyebilirim. bir ara hasbelkader denk gelmiştim bir kürt düğününe. ve inanılmaz acıkmıştık, üniversite yıllarıydı. düğün de sokak düğünü ve yemekliydi. gidip oturduk ve yemek yedik. 3 tabak eti götürmüştüm. hatta muhabbet döndü ve yabancı olduğumuzu söyledik. amcanın biri "siz tanrı misafirisiniz" dedi.
en önemlisi şu detaydı ve geniş bir kabın içerisinde dal dal parlıamentler vardı ve ikram ediliyordu herkese. yemek arkalarımızı keyifle yaptık ve kulak payını da es geçmemiştik. hala hatırlarım ve hatırladıkça keyfim yerine gelir.
her anlamda çok güzel insanlardır. aralarında asla canınız sıkılmaz, asla aç ve açıkta kalmaz ve ehemmiyetsiz hissetmezsiniz. kültürlerine kurban olurum, o derece! ve sırf askerliğimin doğuda olması adına ısrar ettiğimi hatırlıyorum. o coğrafyayı ve insanını yakinen duyumsayabilmek adına. babam mardin, abim şırnak'ta yaptığı için 3. kişi de doğuya düşerse, batıya seçme hakkı veriliyor. ben bitlis'e düştüm ve sordular. değiştirmek istemedim. iyi ki bitlis'i, muş'u ve van'ı yakından görüp, insanına erişme fırsatı vermişim kendime.

halay oyunlarını severim. ülkemizin kültür farklılığını oluşturur. her bölge ayrı kültür. bu zenginlik. her yörenin düğünü farklı ve güzel. hele oynayanları, o müziğe ritim tutmalarını izlemek ayrı güzel.

anadolu ateşi dans topluluğu vardı. her bölgenin oyununu oynarlardı. gişe rekorları kırdı.

oldukça hareketli, kalabalık ve eğlenceli olan düğündür. çoğu düğün bizim buralarda zoraki yapılıyor artık. maksat düğün yapmak olsun, eş dost alışverişte görsün misali. kürtlerde ise bildiğin eğlence için yapılıyor ve öyle zoraki olarakta katılmıyor kimse. baya isteyerek geliyorlar ve isteyerek oynuyorlar. bizim buradaki gibi kadınlar ayrı erkekler ayrı oynasın, vay efendim bu bununla yan yana gelmesin gibi bir şey de yok ayrıca.

hatırlarım bir halay olmuştu katıldığım bir düğünde * o kadar uzundu ki anlatamam. üstelik öyle sırf kadın ya da sırf erkeklerden de oluşmuyordu. dayanamadım katıldım bende hiç bilmesem de döne döne öğrettiler bana da. yanımdaki kadın sonrasında solo performans sergiledi hatta bi ara beni de tuttu karşılıklı oynayalım öğren diye de ben beceremedim.

bir tek zılgıt rahatsız ediyor beni. manasız bir çığlık gibi geliyor ve desibeli de yüksek olunca kulağıma kulağıma vuruyor. onun harici keyifli olur kürt düğünleri.