“paris, toprağın altından çıkardığı tuhaf şeye baktı… gülümsedi.
ismini troya savaşı’nın ünlü prensinden almıştı. komik olan ise, onu bugün buraya; bir antik kentin güneyinde yer alan bir roma tapınağının üzerine
inşa edilen, büyük kısmı yerle bir olmuş kiliseye getiren, ona ilham veren kişi, onun derslerine giren arkeoloji profesörü hector’du… burada aradığı şey ise,
ilyada’da söz edilen, kaybolan troyalı askerlerden bile daha ünlü bir mitti…kutsal kase.”

kayıp efsaneler serimizin ilk yazısında elbette kutsal kase var.
son zamanlarda herkes kutsal kase efsanesini az çok duymuş durumda. bunun nedenlerinden birisi, elbette ki sanat tarihçisi eşi sayesinde bizlere louvre’da koşma imkanı sunan dan brown ve ona ilham veren umberto eco ve onun sıra dışı kitabı foucault sarkacı.

kutsal kase, teoloji profesörleri tarafından oldukça tartışılan bir konu. kutsal kase’nin nerede olduğundan tutun, kutsal kase’nin ne olduğuna dair çok fazla görüş söz konusu. gelin hep birlikte, kutsal kase’nin herkes tarafından bilinen efsanesini önce dile getirelim, sonrasında ise ikonografik anlamından söz edelim.

kutsal kase, isa’nın son akşam yemeğinde kullandığı ve mucizevi güçler bahşettiğine inanılan bir kap. bu kabın, aslında bu kadar efsanevi olmasının kaynağının, sadece isa’nın son akşam yemeği olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. bu kadar efsane olmasının asıl nedeni aslında aramatyalı yusuf’un, isa çarmıha gerildikten sonra, isa’nın kanını bu kaseye akıtması…
isa’nın kanıyla sulanan bu kasenin tarihi, isa dirilip 40. günün sonunda göğe yükseldikten sonra tuhaf bir biçimde kaybolması ile başlıyor.

“kutsal kase, aslında başka bir kültürün getirisi olabilir mi?”
kelt mitolojisinde ölüleri dirilten taslar, kazanlar çokça görülür. bu şekilde, aklımıza isa’nın kanı akıtıldıktan üç gün sonra dirilmesi hadisesi geliyor. isa doğmadan yüzlerce yıl öncesinin popüler olan efsanelerinden biri haline gelmiş bu kelt kültleri, birçok teoloji profesörü tarafından kutsal kase’nin bir prototipi olarak ele alınıyor.

“ikonografi, kelime oyunlarını sever.”
sangreal, yani kutsal kasenin, son zamanlarda popüler olma sebeplerinden biri de, bahsettiğim gibi bir dan brown kitabı ve onun öncüsü eco’nun şaheseri idi. sangreal kelimesinde bir kelime oyunu gizli olabilir mi? yoksa sangreal, içine kan akıtılan bir tastan daha fazlası mı? bunu etimolojik olarak ele alma vakti geldi!
sang real, eski fransızcada “asil kan” anlamına gelen kelimeleri içeriyor. asil kan anlamına gelen bu kelimeler, kutsal kase’nin aklımıza bir başka ismi olan graal’i de birlikte getirmekte. gradalis, orta çağ latincesinde “geniş ağızlı veya kenarları alçak kap” anlamına gelmekle birlikte, bir nevi o dönemin sokak ağzı olarak nitelendirir isek, gradalis kelimesi kadın üreme organını da temsil etmekteydi.

gradalis, graal kelimesinin kökeni olduğuna göre, yoksa graal, yani kutsal kase, bir kadını mı temsil ediyordu? işte burada sang real ortaya çıkıp tekrar
kendisini gösteriyor. asil kan anlamına gelen bu sözcük, belki de isa’nın kanı, yani isa’nın kendi çocuklarını taşıyan bir kadın olabilir miydi?

“isa’nın bir çocuğu var ise, bu çocukların annesi kim?!”

ilk inciller yunanca yazılmışlardı ve o dönem yunanca, çok fazla eş anlamlar taşıyan kelimelere sahipti. bir kelime oyunu yapmaya güzel ortam sağlamakla birlikte, birçok şeyi de gizlemek için idealdi. ilk incillere baktığımızda, kayıp olduğu iddia edilen ve kabul edilen 4 incil, yani kanonik inciller dışında, kabul edilmeyen inciller olarak adlandırdığımız apokrif incillerde, fazlası ile bir kadından söz edildiği de birçok roma kaynağında yer almaktaydı.
bu kadın, bir fahişe iken, isa’nın ayaklarına kapanıp tövbe dileyen ve oradan isa’nın yakınında yerini alan, isa’nın dirildikten sonra ilk göründüğü kadın olan mecdelli meryem elbette.

bu kısım, teolojik konuda büyük sarsıntılar yaratmak ile birlikte, son zamanlarda adeta islam — hristiyan teolojisi hakkında da derin rekabete yol açmış durumda.
katolik inancın kesinlikle reddettiği bu efsane, insanın aklına soru işaretleri getiriyor.
niçin katolik inancına ters düşüyor bu mecdelli meryem ve isa’nın aşkı? aslında cevap çok basit. isa, eğer bir çocuk sahibi olacak, bir kadına aşık olacak, sevecek ve sevişecek biri ise, onun tanrısallığı ne yazık ki sorgulanır hale gelecektir. rekabet kısmına gelir isek, tahran üniversitesindeki öğrencilere da vinci şifresi okumak zorunlu hale getirildi…
ama ne var ki, bu kadın aslında bugünün hristiyan inancının, petrus ve pavlus kadar devamını sağlayan bir kadındı. isa’yı dirilmiş halde gören bu kadının ağzından dökülen “isa ölmedi!” haykırışları, bugünün kabul gören incillerinin en önemli kısımları olarak sayılabilir.

“kanonik incillerde fahişe mecdelli metinleri, ortodoks kiliselerindeki mecdelli freskleri…”
yunanca yazılmış apokrif incillerde, mecdelli meryem’in oldukça asil, herkes tarafından bilinir şekilde isa’nın eşi olduğu ve havarilerin,

“yalnızca onu dudağından öperdi” dedikleri kısımlar gözümüze çarpıyor... ama kanonik incillere baktığımızda, mecdelli’yi bir itibarsızlaştırma ve aşık olmayacak kadar insanı duygularından arınmış bir isa karşımıza çıkması ise insanı hayrete düşürür biçimde.

ıslak duvar sıvası üzerine toprak boyayla yapılan resim anlamına gelen freskler, bugün ortodoks kültürünün büyük kısmını kapsamaktadır. katolik fresklerinde mecdelli neredeyse yok denecek kadar az iken, ortodoks freskleri ve ikonalarında bol miktarda gözümüze çarpmakta. katolik fresklerinde tövbe eden bir fahişe rolünde iken, ortodoks fresklerinde gayet asil ve isa’nın yanında yer alan bir dost gibi duran mecdelli’nin önemini, ortodoks inancı, yazılan ilk incillerin yunanca olması yüzünden kavramış olabilir mi?
yüzlerce makale yazılacak bir konuya açılan bu kapı, insanın aklına binlerce cevapsız soruyu da birlikte getiriyor.

bu durumda, isa’nın kanının aktığı bu kasenin bir kadın olması ve bugün isa’nın soyunun belki de aramızda hala dolaşıyor olması, kutsal kase kadar efsane gözükse de neden olmasın diyeceğimiz bir efsane halini almış durumda.

“kutsal kase aslında tapınak şövalyeleri sayesinde vatikan’da saklanıyor olabilir mi?”
gelelim tapınak şövalyelerine. hristiyan efsaneleri arasında en az kutsal kase kadar etkili olan bu korkusuz, haçlı seferlerinin en önemli insan topluluğunun, belki de doğrudan kutsal kase ile bir bağlantıları vardı. o korkunç 13. cuma’ya, yani 13 ekim 1307 gününe gider isek, tapınak şövalyelerine, papalık tarafından büyük çaplı bir darbe yapıldığını hatırlayacağız.
hepsinin yakalanması ve öldürülmeye başlamasıyla ilerleyen sürecin nedenleri, haç’a tükürmek, saygısızlık etmek, bafomet isminde bir pagan tanrısına tapınmak ve eşcinsellik gibi suçlar atfedilmesi idi. ama belki de bunların arkasında çok farklı bir neden vardı…
haçlı seferleri sırasında, kudüs’e giden hacıları korumakla yükümlü dokuz fakir şövalye ile başlayan bu macera, daha sonra binlere ulaşmış ve korkunç derecede, bir anda gelen bir zenginlikle devam etmişti. onları zengin eden şeyin ne olduğunu binlerce sebeple açıklayabiliriz, ama hiçbiri papalığın onlara duyduğu aşırı saygının nedenini açıklamaya yetmiyor. ödü kopan papa, krallar ve daha nicesinin korkmasının nedeni, kudüs’te, süleyman mabedinde buldukları bir şey olabilir mi? bir anda güç kazanan bu topluluğa
gücünü veren şey, mucizevi güçleri olan, isa’nın kanıyla dolmuş kutsal kase olabilir miydi?

eco, foucault sarkacı kitabında tam da bundan bahsetmiş! kutsal kase sayesinde güce erişen tapınak şövalyeleri, artık krallardan ve hatta papa’dan bile üstün bir mevkiye gelmişlerdi. bugünün modern bankacılığının temelini başlatmış bu topluluk, para ve şöhret içinde yüzerken, belki de papa, onların elindeki gücü kazanmak adına onların yakalanıp öldürülmesi ve ellerindeki o büyük hazinenin ele geçirilmesini istemişti.

burada iki farklı teori mevcut. biri, papalığın bu hazineyi ele geçirdikten sonra, gücüne güç kattığı ve diğeri ise yakalanmaktan kurtulan tapınak şövalyelerinin, ellerindeki kutsal kase ile yer altına çekildikleri ve bir gün güçlerini tekrar göstermek adına yüzeye çıkacakları.

kutsal kase ister sadece sıradan, isa’nın kanının akıtıldığı bir kase olsun, ister kelt mitolojisinden çalınan bir kült, isterse isa’nın çocuklarını taşıyan bir kadın, isterse de insanlara güç veren bir mucize olsun, daha binlerce yıl insanların merak ettiği ve aramak için incilleri karıştırıp ünlü rönesans ressamlarının tablolarına göz gezdireceği bir ritüel olarak devam edecek.
devamını gör...
biraz önce ayranı höpürdeterek içtiğim şu aşağıdaki kase.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
holy grail.

bunun peşine kimler düşmedi ki? ah ah.
devamını gör...
yüzyıllardır popüler kültürde en çok aranan hristiyan kalıntısı olmuştur. farklı gelenekler onu mutluluk, sonsuz gençlik veya sonsuz bolluk içinde rızık sağlayan mucizevi güçlere sahip bir kadeh, kap, tabak veya taş olarak tanımlar.
devamını gör...
indiana jones filmidir. az daha arkeoloji okumama vesile olacak filmdir ayrıca. bir bu bir de lara croft serisi.

bizim koç gibi göbekli tepemiz var ama çeke çeke gidip atiye çektik. outlander bile yüz basar ona.
devamını gör...
filmlerden birinde "kutsal kase"den kastedilenin; rahim, doğurganlık olduğunu ve buna dayanarak pek çok "bakire"nin bakireliğini elinden alınarak kurban edildiğine dair bir teoriden bahsediliyordu..

bu da böyle bir anımdır.
devamını gör...
isa'nın son akşam yemeğinde kullandığı kadeh. hakkında pek çok komplo teorisi de bulunmaktadır. bunların herhangi bir bilimsel dayanağı olmasa da, insan hayret ediyor.

- kutsal kase aslında isa'nın kanını içmediği, isa'nın hayat arkadaşı meryem magdalena*'nın rahmindeki çocuğu ifade ettiği düşünülmektedir. bu iddiaya göre, isa ve meryem magdalena'nın evliliklerinden doğan çocuk, isa'nın ölümünden sonra fransa'ya kaçmış ve kutsal kase'yi de beraberinde götürmüştür.

- kutsal kase aslında bir semboldür ve isa'nın gerçekten bir kase kullanmadığı düşünülmektedir. bazı komplo teorisyenleri, kutsal kase'in gerçek anlamının, isa'nın öğretilerinin devam ettiğini ve isa'nın soyundan gelen bir kişi tarafından korunduğunu ifade ettiğini düşünmektedir.

- bazı teorilerde ise kutsal kase, isa'nın gerçek kimliğini ifade eder. bu teorilere göre, isa aslında bir insan değil, bir tanrıdır ve kutsal kase, isa'nın soyundan gelen kişilerin gerçek kimliğini ifade eder.
devamını gör...
bir an popoma başlık açıldı sandım. yanlış alarm.
devamını gör...
kutsal kase, hristiyanlık'ta isa mesih'in son akşam yemeği'nde şarap içerken kullandığı tarihi-dini bir kasedir. aramatyalı yusuf'un, çarmıha gerilen isa'nın damlayan kanını kutsal kâse'ye koyduğuna inanılır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kutsal kase" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim