1.
tabir-i caizse afacanların, bir nane yedikten sonra büründükleri haldir.bu yavrukurtlar, (!) gürültü, yaramazlık yapıyorlarsa asayiş berkemaldir, yalnız ne zaman dut yemiş bülbül misali sesleri kesilir, çıt çıkmaz; kuzu moduna girerler işte o vakit tehlike çanları çalmaya başlamıştır.ortada mutlaka bir vukuat vardır.bu durumda acil kontrol ve müdahale şarttır.neticesi ise tamamen sorumlunun bahtına kalmıştır;yumurtadan çıkan sürpriz oyuncakta olduğu gibi ya bir mutluluk kaynağı olur ya da derin bir hayalkırıklığı hatta daha da kötüsü sinir bozukluğu. yalnız yavrukurtlar ne yaparlarsa yapsınlar aslında içlerinde hiçbir kötülükleri yoktur, (yaramazlıkları dışında onlar kuzucuklardır) hem nasıl olsun ki? hepsi birer dünya tatlısı küçük melek:))) tamamen masum , saf ama az buçuk meraklı.tıpkı bir zamanlar hepimizin olduğu gibi.zaten en güzel arkadaşlıklar hep o masumiyet zamanlarında kurulmamış mıydı? peki , noldu bu insanlara? büyüyünce bir kısmı gerçek birer kurt oldular. yetmedi kuzu postuna bürünüp içlerindeki kötü niyetlerini gizlediler.hem bizi aldattılar hem zarar verdiler.bu belki de en başta kendimizde aramamız gereken hatamızdır; bir rus atasözünün dediği gibi “ kurtlarla arkadaş ol, yalnız elinden baltayı bırakma” kuzu postuna bürünmüş olsalar da.
devamını gör...