orijinal adı: the lagoon 
yazar: joseph conrad
yayım yılı: 1897
türkiye'de can yayınevi tarafından lacivert klasikler serisinde yer alan bu eser, iki öyküyü içeriyor. eserimize adını veren öykü bir nehir yolcuğu esnasında yaşananları konu alırken, hayatını dayısının yanında denizcilikle kazanan yazar için yine bilindik bir temadan oluşuyor.
babası polonya'da bilinen bir aydın olan yazar, 19. yüzyılın devrimci ayaklanmarından birinin yaşanmasıyla ülkesinden sürülür ve sürgünde hayatını kaybeder. babasını ve annesini trajik bir şekilde yitiren yazar, eserlerine bu trajediyi yansıtacaktır.
      yazar: joseph conrad
yayım yılı: 1897
türkiye'de can yayınevi tarafından lacivert klasikler serisinde yer alan bu eser, iki öyküyü içeriyor. eserimize adını veren öykü bir nehir yolcuğu esnasında yaşananları konu alırken, hayatını dayısının yanında denizcilikle kazanan yazar için yine bilindik bir temadan oluşuyor.
babası polonya'da bilinen bir aydın olan yazar, 19. yüzyılın devrimci ayaklanmarından birinin yaşanmasıyla ülkesinden sürülür ve sürgünde hayatını kaybeder. babasını ve annesini trajik bir şekilde yitiren yazar, eserlerine bu trajediyi yansıtacaktır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "rene" tarafından 23.11.2022 23:51 tarihinde açılmıştır.
      1.
               
      
  
          joseph conrad'ın lagün ve ıl conde isimli iki hikayesini içeren can yayınları lacivert klasikler serisinden bir kitap.
iki hikaye de joseph conrad'ın genel konularından farklı geldi bana.
lagün öyküsü aslında conrad'ın her zamanki o denizci temalarına yakın bir hikaye. nehirde yolculuk yapan bir adam ve tayfası geceyi geçirmek için bir arkadaşına uğruyorlar. arsat isimli bu adamın aşk ve gammazlama hikayesini dinliyoruz. bu öyküdeki en güzel şey betimlemelerdi bence. conrad bu açıdan çok başarılı bir yazar.
ikinci hikaye ıl conde yaşlılığını napoli'de geçiren bir adamın yaşadığı nahoş bir olayı anlatıyor. bu hikayede de olayın kendisi ve karakterler epey ilginçti bence. bahsedilen ıl conde'nin yaşadığı olaya karşı tutumu beni çok şaşırttı. acaba yaşlılıkla mı ilgisi var? yoksa sadece yazarın da vurguladığı gibi "saygınlık" meselesi mi? genç biri olsa bambaşka olurdu ama sanki hikaye.
lacivert klasikler zaten tek oturuşta bitirilecek kitaplardan oluşuyor ve bence bu seriden okuduklarım arasında en doyurucu olanlardan biri buydu. conrad farkı tabii biraz. çevirisi de çok güzel yapılmış. her açıdan beğendiğim bir kitap oldu yani. keyifli bir saat geçirtir.
 
      
  iki hikaye de joseph conrad'ın genel konularından farklı geldi bana.
lagün öyküsü aslında conrad'ın her zamanki o denizci temalarına yakın bir hikaye. nehirde yolculuk yapan bir adam ve tayfası geceyi geçirmek için bir arkadaşına uğruyorlar. arsat isimli bu adamın aşk ve gammazlama hikayesini dinliyoruz. bu öyküdeki en güzel şey betimlemelerdi bence. conrad bu açıdan çok başarılı bir yazar.
ikinci hikaye ıl conde yaşlılığını napoli'de geçiren bir adamın yaşadığı nahoş bir olayı anlatıyor. bu hikayede de olayın kendisi ve karakterler epey ilginçti bence. bahsedilen ıl conde'nin yaşadığı olaya karşı tutumu beni çok şaşırttı. acaba yaşlılıkla mı ilgisi var? yoksa sadece yazarın da vurguladığı gibi "saygınlık" meselesi mi? genç biri olsa bambaşka olurdu ama sanki hikaye.
lacivert klasikler zaten tek oturuşta bitirilecek kitaplardan oluşuyor ve bence bu seriden okuduklarım arasında en doyurucu olanlardan biri buydu. conrad farkı tabii biraz. çevirisi de çok güzel yapılmış. her açıdan beğendiğim bir kitap oldu yani. keyifli bir saat geçirtir.
 
      devamını gör...
"lagün (kitap)" ile benzer başlıklar
        
          lagün
        
        
        4
        
      
                          
                          
                          
                          
                          
                          
                          
                          
                          
      