1.
geçer dil, ortak bir dili veya lehçeyi paylaşmayan insanların birbiriyle iletişim kurmak için kullandığı ortak dildir.
lingua francalar insan tarihi boyunca, ticari, kültürel, dinî, yönetimsel veya diplomatik gereklilikler dolayısı ile gelişmiş, farklı milletlere mensup bilim insanları ve akademisyenler arasındaki iletişimi sağlamak için de kullanılmıştır.
lingua francalar insan tarihi boyunca, ticari, kültürel, dinî, yönetimsel veya diplomatik gereklilikler dolayısı ile gelişmiş, farklı milletlere mensup bilim insanları ve akademisyenler arasındaki iletişimi sağlamak için de kullanılmıştır.
devamını gör...
2.
dünyanın belirli bölgelerinde, genellikle bölgenin en hakim ulusunun dili lingua franca olmuştur. latince ve fransızca eski geçer dillerden olmakla birlikte günümüzün geçer dili ingilizcedir.
devamını gör...
3.
anadilleri farklı olan insanların iletişim kurabilmek adına kullandıkları ortak dil veya diller diyebiliriz. örnek olarak; english as a lingua franca; elf.
devamını gör...
4.
farklı dilleri konuşan halkların , birbiriyle iletişim kurmasını sağlayan karma, ortak bir dildir efem.
eskiden levanten'de çok konuşulurmuş, tonlamasız italyanca sözcükler ağırlıktaymış.
amma attın psilo, nerden biliyorsun diye sorarsanız. tell el-amarna bölgesindeyapılan akeolojik kazılarda , 3. amenofis ve ahenaton'a ait diplomatik arşivler çıkıyor. 350 kil tabletten oluşan bu arşiv lingua franca dilinde yazılmıştır.
dergipark.org.tr/tr/downloa...
eskiden levanten'de çok konuşulurmuş, tonlamasız italyanca sözcükler ağırlıktaymış.
amma attın psilo, nerden biliyorsun diye sorarsanız. tell el-amarna bölgesindeyapılan akeolojik kazılarda , 3. amenofis ve ahenaton'a ait diplomatik arşivler çıkıyor. 350 kil tabletten oluşan bu arşiv lingua franca dilinde yazılmıştır.
dergipark.org.tr/tr/downloa...
devamını gör...
5.
sanayi devrimine kadar popülerliğini koruyan karma bir dil. ilkel bir dildir. akdeniz çevresinde ticaret yapan insanların, romence/ingilizce/italyanca/fransızca/farsça/türkçe karma bi şekilde gelmek gitmek almak satmak gibi temel kelimeleri türeterek oluşturduğu dildir.
yeni bir dil öğrenenlerin motivasyonu olmalıdır. konuşmak, iletişimin üçte birini oluşturur. ne kadar kötü bir diliniz olursa olsun konuşmaktan çekinmeyiniz.
yeni bir dil öğrenenlerin motivasyonu olmalıdır. konuşmak, iletişimin üçte birini oluşturur. ne kadar kötü bir diliniz olursa olsun konuşmaktan çekinmeyiniz.
devamını gör...
6.
çoklu dile sahip gruplarda bilimsel, teknolojik, ticari ve akademik bilgi akışının sağlandığı ortak dil. en son geldiği konumda 6 ayrı dilin (ingilizce, ispanyolca, çince, fransızca, arapça, rusça)dünya ortak dili sıfatını aldığı günümüzde son 100 yılda dünya ülkelerinin sınırlarının aldığı son durumda bir numara olarak ingilizce görülür. yani lingua franca sıfatını alan diller arasında bir numara açık ara ingilizce olmuş durumda. fransızca da lingua franca listesinde kendine yer edindiği için, yüzde 50-60 oranında kelime ortaklığına sahip olan bu iki dilden daha geniş alanda konuşulan ingilizce doğal olarak bir numaraya çıkıyor.
uzun yıllar keyifle okuduğum coğrafi keşifler dolayısıyla benim ve bazıları için 1 numaraya en yakın dil ispanyolca. fakat birleşik krallık gibi evrensel bir imparatorluk sahibi olmak yerine sadece güney amerika ve portekiz dolaylarında bulunduğu ve keşfe gittiği çoğu yerde geçici hükümranlık dışında bir şey sağlayamadığı için; birleşik krallık ise amerika kıtasının orta, kuzey bölgelerinin yanında ayrıca dünyanın dört bir yanına sömürge ağları kurduğu için kaçınılmaz şekilde bir numara olmuş; bir de bunun üzerine amerika birleşik devletleri'nin dünyadaki konumu son 100 yılda başka bir boyuta çıktığı için ingilizce bu konuda rakipsiz kalmış durumda. portekizce yerine ispanyolca'yı öne çıkarma sebebim ise ispanyolcanın şu andaki daha evrensel konumu. aksi halde mantıklı olan, 250 yıllık keşif döneminde asya ve afrika da dahil dünyanın her yerine dokunmaya çalışmış ama kısmen başarılı olmuş portekizce konuşanların öne çıkması iken durum pek öyle değil.
ispanyolca gerek resmi gerekse gayrı resmi söylemlerde dünyada 1 numara olarak görülür. ingilizce'nin bu kadar baskın olması da bu yüzdendir zaten. daha fazla konuşulan dil olmasına rağmen bilimde ve teknolojide ortak dil olması bir numaralı kanıt.
akdeniz gibi dünyanın en güzel bölgelerinden birisinin ortak dilinin de belli süre italyanca olması her ne kadar kayıtlara geçmeyi hak ediyor gibi gözükse de o kadar da göze çarpan bir husus değil.
felsefenin en büyüklerinin anadili de olduğu için felsefenin adeta ortak diline dönmüş durumda olan almanca ise çok dar bir kalıpta değerlendirildiği için felsefenin bu denli önemli olduğu durumda bile lingua franca tanımının içini doldurabilecek konumda değil.
ortak dil kayıtlarında türkçe'nin dahi kendine yer edinebileceğini düşünürsek, lingua franca kalıbı nüfustan ve sokaktan bağımsız şekilde daha çok yazının başındaki bilim, teknoloji vurgularından dolayı resmi ve daha ağır bir anlatıma sahip.
lingua franca, sözlük karşılığı olarak birçok ulusun ortaya çıkarttığı ortak bir dil anlamında olsa da, günümüzdeki anlamı, ortaya çıkarılan yeni bir dilden çok, olan diller arasında en en güçlü olanının sıfatı haline gelmiş durumda. doğal olarak günümüzün lingua francası ingilizce denilebilir rahatlıkla.
uzun yıllar keyifle okuduğum coğrafi keşifler dolayısıyla benim ve bazıları için 1 numaraya en yakın dil ispanyolca. fakat birleşik krallık gibi evrensel bir imparatorluk sahibi olmak yerine sadece güney amerika ve portekiz dolaylarında bulunduğu ve keşfe gittiği çoğu yerde geçici hükümranlık dışında bir şey sağlayamadığı için; birleşik krallık ise amerika kıtasının orta, kuzey bölgelerinin yanında ayrıca dünyanın dört bir yanına sömürge ağları kurduğu için kaçınılmaz şekilde bir numara olmuş; bir de bunun üzerine amerika birleşik devletleri'nin dünyadaki konumu son 100 yılda başka bir boyuta çıktığı için ingilizce bu konuda rakipsiz kalmış durumda. portekizce yerine ispanyolca'yı öne çıkarma sebebim ise ispanyolcanın şu andaki daha evrensel konumu. aksi halde mantıklı olan, 250 yıllık keşif döneminde asya ve afrika da dahil dünyanın her yerine dokunmaya çalışmış ama kısmen başarılı olmuş portekizce konuşanların öne çıkması iken durum pek öyle değil.
ispanyolca gerek resmi gerekse gayrı resmi söylemlerde dünyada 1 numara olarak görülür. ingilizce'nin bu kadar baskın olması da bu yüzdendir zaten. daha fazla konuşulan dil olmasına rağmen bilimde ve teknolojide ortak dil olması bir numaralı kanıt.
akdeniz gibi dünyanın en güzel bölgelerinden birisinin ortak dilinin de belli süre italyanca olması her ne kadar kayıtlara geçmeyi hak ediyor gibi gözükse de o kadar da göze çarpan bir husus değil.
felsefenin en büyüklerinin anadili de olduğu için felsefenin adeta ortak diline dönmüş durumda olan almanca ise çok dar bir kalıpta değerlendirildiği için felsefenin bu denli önemli olduğu durumda bile lingua franca tanımının içini doldurabilecek konumda değil.
ortak dil kayıtlarında türkçe'nin dahi kendine yer edinebileceğini düşünürsek, lingua franca kalıbı nüfustan ve sokaktan bağımsız şekilde daha çok yazının başındaki bilim, teknoloji vurgularından dolayı resmi ve daha ağır bir anlatıma sahip.
lingua franca, sözlük karşılığı olarak birçok ulusun ortaya çıkarttığı ortak bir dil anlamında olsa da, günümüzdeki anlamı, ortaya çıkarılan yeni bir dilden çok, olan diller arasında en en güçlü olanının sıfatı haline gelmiş durumda. doğal olarak günümüzün lingua francası ingilizce denilebilir rahatlıkla.
devamını gör...
7.
(bkz: sabir)
akdeniz' deki türk korsanların istanbul türkçesi konuşmuyordu. bir çoğe güney italyan, rum du.
istanbul argosunun önemli bir bölümü buradan gelir. (bkz: manita) ve (bkz: façayı çizmek) nereden geliyor sanıyorsunuz.
(bkz: mediterranean lingua franca), tarih boyunca akdeniz’deki farklı dilleri konuşan halkların ticaret, diplomasi ve günlük iletişimde kullandığı ortak bir dildi. 11. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar özellikle akdeniz’deki ticaret merkezlerinde kullanılmaktaydı. bu dil, italyanca, ispanyolca, fransızca, portekizce, yunanca, arapça ve türkçenin kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştu. sabir ya da franco adıyla da bilinen bu dil, resmi bir gramer ya da sözlük kurallarına sahip değildi, ancak iletişimi sağlamak için pratik bir araç olarak işlev gördü.
bu dil, akdeniz boyunca ticaretin yoğun olduğu liman şehirlerinde, özellikle tüccarlar, korsanlar ve köleler arasında yaygındı. düşük karmaşıklıkta bir yapısı vardı; cümle yapısı basit ve düzensizdi, kelime dağarcığı ise konuşulan dillerden ödünç alınmış sözcüklerden oluşuyordu. avrupa sömürgeciliğinin artması ve ticaretin uluslararası sistemlerle daha organize hale gelmesiyle, mediterranean lingua franca kullanım dışı kaldı ve yerini bölgesel lingua francalara veya modern ortak dillere bıraktı.
akdeniz' deki türk korsanların istanbul türkçesi konuşmuyordu. bir çoğe güney italyan, rum du.
istanbul argosunun önemli bir bölümü buradan gelir. (bkz: manita) ve (bkz: façayı çizmek) nereden geliyor sanıyorsunuz.
(bkz: mediterranean lingua franca), tarih boyunca akdeniz’deki farklı dilleri konuşan halkların ticaret, diplomasi ve günlük iletişimde kullandığı ortak bir dildi. 11. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar özellikle akdeniz’deki ticaret merkezlerinde kullanılmaktaydı. bu dil, italyanca, ispanyolca, fransızca, portekizce, yunanca, arapça ve türkçenin kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştu. sabir ya da franco adıyla da bilinen bu dil, resmi bir gramer ya da sözlük kurallarına sahip değildi, ancak iletişimi sağlamak için pratik bir araç olarak işlev gördü.
bu dil, akdeniz boyunca ticaretin yoğun olduğu liman şehirlerinde, özellikle tüccarlar, korsanlar ve köleler arasında yaygındı. düşük karmaşıklıkta bir yapısı vardı; cümle yapısı basit ve düzensizdi, kelime dağarcığı ise konuşulan dillerden ödünç alınmış sözcüklerden oluşuyordu. avrupa sömürgeciliğinin artması ve ticaretin uluslararası sistemlerle daha organize hale gelmesiyle, mediterranean lingua franca kullanım dışı kaldı ve yerini bölgesel lingua francalara veya modern ortak dillere bıraktı.
devamını gör...
"lingua franca" ile benzer başlıklar
franca
2