#ödüllü filmler
meksika'ya uçuşu gerçekleşen uçakta çıkan bir arızadan dolayı panik olan ve ölebilecekleri ihtimaliyle ölmeden önce sevdiklerini aramak isteyen yolcular, arızalı telefonun konuştuklarını tüm uçağa dinletmesi gerçeğini göze alır.
*feroz ödülleri (2014) - en iyi fragman
*galeca: lgbtq eğlence eleştirmenleri derneği (2014) - dorian ödülü: yılın kamp filmi
*yoga ödülleri (2014) - en kötü ispanyol filmi
*galeca: lgbtq eğlence eleştirmenleri derneği (2014) - dorian ödülü: yılın kamp filmi
*yoga ödülleri (2014) - en kötü ispanyol filmi
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "scaremongering" tarafından 10.10.2022 14:15 tarihinde açılmıştır.
1.
i'm so excited diye de aratabileceğiniz 2013 yapımı pedro almodóvar filmi. ben yönetmenle lise yıllarımda mujeres al borde de un ataque de nervios (bkz: women on the verge of a nervous breakdown) adlı güzide film vesilesiyle tanıştım. filmi ve karakterleri o kadar sevmiştim ki sonrasında izlediğim hiçbir almodóvar filmi aynı zevki vermedi. bu filmi de bir heves izlemeye başlasam da galiba 5 gündür bitirmeye çalışıyorum.
aslında 90 dakikalık, neşeli bir komedi. demek istediğim şu ki oturup 90 dakikada izler ve 5 güne yaymazsanız daha çok keyif alma ihtimaliniz çok yüksek.*
iniş takımlarında bir arıza gerçekleşen bir uçakta yaşananlar anlatılıyor. hostesler insanları sakinleştirmek için ikramların içine meskalin karıştırmayı uygun buluyorlar. haliyle çeneler düşüyor, libidolar yükseliyor. uçaktaki telefon arızalı olduğu için konuşmalar herkes tarafından duyuluyor. dolayısıyla ölecekler mi kalacaklar mı belli olmayan yolcular, sevdikleri ile bir konuşma yapmak istediklerinde bu konuşma tüm uçak tarafından dinlenmiş oluyor. e onun haricinde stres ve adrenalin meskalinle birleşince dediğim gibi insanların "ölmeden evvel üremeliyim" güdüsü mü tetikleniyor nedir, herkes birbirinin üstüne atlamaya başlıyor. herkes birilerine bir şeyler itiraf ediyor. filmi güzel kılan şey itiraf edilen hiçbir şeyin dramatik olmaması. benim gibi dramdan burnunu çıkarmayan bir insan için aslında düşününce bir uçak dolusu insan söz konusu ise her birinin bizi ağlatacak başka bir öyküsü olmasındansa, her birinin kendisine çok büyük gibi görünen ama üçüncü bir göz için eften püften olan bir sorunla boğuşması daha olası. daha keyifli de.
aslında 90 dakikalık, neşeli bir komedi. demek istediğim şu ki oturup 90 dakikada izler ve 5 güne yaymazsanız daha çok keyif alma ihtimaliniz çok yüksek.*
iniş takımlarında bir arıza gerçekleşen bir uçakta yaşananlar anlatılıyor. hostesler insanları sakinleştirmek için ikramların içine meskalin karıştırmayı uygun buluyorlar. haliyle çeneler düşüyor, libidolar yükseliyor. uçaktaki telefon arızalı olduğu için konuşmalar herkes tarafından duyuluyor. dolayısıyla ölecekler mi kalacaklar mı belli olmayan yolcular, sevdikleri ile bir konuşma yapmak istediklerinde bu konuşma tüm uçak tarafından dinlenmiş oluyor. e onun haricinde stres ve adrenalin meskalinle birleşince dediğim gibi insanların "ölmeden evvel üremeliyim" güdüsü mü tetikleniyor nedir, herkes birbirinin üstüne atlamaya başlıyor. herkes birilerine bir şeyler itiraf ediyor. filmi güzel kılan şey itiraf edilen hiçbir şeyin dramatik olmaması. benim gibi dramdan burnunu çıkarmayan bir insan için aslında düşününce bir uçak dolusu insan söz konusu ise her birinin bizi ağlatacak başka bir öyküsü olmasındansa, her birinin kendisine çok büyük gibi görünen ama üçüncü bir göz için eften püften olan bir sorunla boğuşması daha olası. daha keyifli de.
devamını gör...