yazar: aziz nesin
yayım yılı: 1993
kitaba adını veren mahallenin kısmeti ve çeşitli diğer hikayelerden oluşan eser, toplumumuzun kanayan yaralarını mizahi bir dille okuyucuya aktarıyor.
yayım yılı: 1993
kitaba adını veren mahallenin kısmeti ve çeşitli diğer hikayelerden oluşan eser, toplumumuzun kanayan yaralarını mizahi bir dille okuyucuya aktarıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bal porsuğu" tarafından 20.12.2020 18:02 tarihinde açılmıştır.
1.
mahalle baskısını mizahi bir şekilde anlatırken hem güldüren hem de düşündüren bir eser. 1957 yılında yayınlanmış aziz nesin’in bu eserinde aradan onlarca sene geçmesine rağmen aynı zihniyetin halen devam ettiğini görüyoruz.
friedrich nietzsche’nin “kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu o' dur” sözünün mizahi kanıtıdır bu kitap.
70 yaşın üzerindeki hacı mesut ile dünya güzeli gencecik maide evlenirler. bu evlilik muhafazakar görünümlü mahallenin kadınları ve erkekleri tarafından kabul görmez.
namus abidesi görünümlü mahallenin kadınlarının tek konusu dedesi yaşındaki bir ihtiyarla evlenen maide’dir.
-hiç saçından sakalından da mı utanmaz! bu yaşta herif, torunu yaşında kıznan evlenir miymiş!
- esmacım yetmişinden sonra azanı teneşir paklar.
-ben size birşey söyliyeyim mi, komşular. hacı mesut olacak herif bu genç kıznan başa çıkamıyacak.
- işte nah buraya yazıyorum. siz de daima mim koyun. ferdane dediydi dersiniz. bu kız mahallenin bütün erkeklerini, hem vallahi, hem billahi baştan çıkarmazsa, gelin beraber yüzüme tükürün...
- gül gibi kızmış. parası için varmış bu moruğa...
mahallenin ahlak zabıtası görünümlü erkeklerinin tek konusu ise maide’nin güzelliğidir.
- maide denen kız çiçeği burnunda. körpe badem... çıt diye kopar, yut...
- insan yetmişinden sonra evlenirse, konu komşu yardımıyla mutlak çocuk sahibi olur.
- işiniz iş gene... bekâr erkeklere gün doğdu... (maide'yi işaret ederek) mahallenin kısmeti geliyor.
karılarını evden çıkartmayacak derecede kıskanç olan mahallenin erkekleri sırf maide'yi görmek için karılarını zorlayarak hacı mesut’a götürmekte sakınca görmezler. bu ziyaretler sırasında mahalleli çok önem verdikleri manevi değerleri bir köşeye bırakırlar. hacı mesut’un amacı ise çok farklıdır.
friedrich nietzsche’nin “kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu o' dur” sözünün mizahi kanıtıdır bu kitap.
70 yaşın üzerindeki hacı mesut ile dünya güzeli gencecik maide evlenirler. bu evlilik muhafazakar görünümlü mahallenin kadınları ve erkekleri tarafından kabul görmez.
namus abidesi görünümlü mahallenin kadınlarının tek konusu dedesi yaşındaki bir ihtiyarla evlenen maide’dir.
-hiç saçından sakalından da mı utanmaz! bu yaşta herif, torunu yaşında kıznan evlenir miymiş!
- esmacım yetmişinden sonra azanı teneşir paklar.
-ben size birşey söyliyeyim mi, komşular. hacı mesut olacak herif bu genç kıznan başa çıkamıyacak.
- işte nah buraya yazıyorum. siz de daima mim koyun. ferdane dediydi dersiniz. bu kız mahallenin bütün erkeklerini, hem vallahi, hem billahi baştan çıkarmazsa, gelin beraber yüzüme tükürün...
- gül gibi kızmış. parası için varmış bu moruğa...
mahallenin ahlak zabıtası görünümlü erkeklerinin tek konusu ise maide’nin güzelliğidir.
- maide denen kız çiçeği burnunda. körpe badem... çıt diye kopar, yut...
- insan yetmişinden sonra evlenirse, konu komşu yardımıyla mutlak çocuk sahibi olur.
- işiniz iş gene... bekâr erkeklere gün doğdu... (maide'yi işaret ederek) mahallenin kısmeti geliyor.
karılarını evden çıkartmayacak derecede kıskanç olan mahallenin erkekleri sırf maide'yi görmek için karılarını zorlayarak hacı mesut’a götürmekte sakınca görmezler. bu ziyaretler sırasında mahalleli çok önem verdikleri manevi değerleri bir köşeye bırakırlar. hacı mesut’un amacı ise çok farklıdır.
devamını gör...