mahsun kırmızıgül vs özcan deniz

biri müziği bıraktı, öbürü de bıraktı, biri film çekmeye başladı, öbürü de başladı. hep birbirinin rakibiymiş gibi duran iki sanatçı.

ikisi de prestij müzik ailesinin evlatları.

ama..

mahsun kırmızıgül itü türk müziği devlet konservatuvarı geçmişi var. özcan deniz’in herhangi bir akademik bir eğitimi yok.

özcan oyuncu olarak çok iyi işlerde yer aldı.

(bkz: asmalı konak)
(bkz: kızıl goncalar)
(bkz: neredesin firuze)

mahsun ise yönetmen olarak efsanevi işlere imza attı. üstelik bu filmlerin senaristliğini ve müzik direktörlüğünü de kendisi üstlendi.

(bkz: beyaz melek)
(bkz: güneşi gördüm)
(bkz: new york’ta beş minare)
(bkz: mucize)
(bkz: prestij meselesi)

mahsun kendine rahatlıkla albüm de hazırlayabilir çünkü o bir müzisyendir.

özcan da mahsun da tenoral ses rengine sahiptir. ama şüphesiz ki mahsun’un ses rengi nadiren bulunan bir ses türüdür.

özcan’ın oyunculuğu çok inandırıcı. türkçesi de düzgün. son dizisi kızıl goncalar’da gözlerime inanamadım. kıro özcan gitmiş yerine laik atatürkçü bir psikiyatristi düzgün türkçesi ile rahatça oynayabilen bir özcan gelmiş.

al birini... derdik de sanırım ayıp olur biraz, sevenleri var.. ama sanki mahsun biraz daha doğal, hala daha biraz kendisi gibi, kendince daha yaratıcı gibi.. bir 'kimlik' yani.. özcan artık bir başkası sanki. kendisine de yabancı, ama tam başkası da olamamış gibi.. dışardan uzak gözlemle benim gördüğüm bu en azından.. (bunu da niye yazmak zorundayım bilmiyorum, bu da benim kusurum artık.)

özcan deniz tam bir milf hunter the icon ya