market poşetini bakkaldan saklamak

benim gibi düşünen kaç kişi var bilmiyorum ama büyük marketlerden alış veriş yapıp eve dönerken mahalle bakkalı görmesin diye poşeti saklama çabasına giriyorum. utanıyorum galiba.

bakkalı aldattığını hisseder insan

gereksiz eylemdir. bakkalcı sanki markete gitmiyor.

küçüklüğümde bakkalın samimi komşumuz da olması nedeniyle babamın marketten gelirken üst yoldan gelip önünden geçmemesi eylemidir. eskilerde daha çoktu, şimdi ise pek yok artık. nerede kaldı o ince düşünceler.

bizim bakkal anlarsa marketten döndüğünü sorar ne aldın diye *

dedemin eskiden bakkal işletmesinden ve bizim de dedemiz olmasından dolayı ara sıra veresiye yazdırırdık. bu nedenle markete gidilince hep biraz rahatsız hissederdik özellikle de veresiye yazdırdığımız zamanlar. şimdi olsa gram takmazdım hatta dedeme veresiyeyi arttırıp, marketten de alır alır gelir getirirdim..

birkaç yıl öncesine kadar benim de yaptığım eylem. oturduğum yere yakın üç market bir tane de bakkal var. esnaf da kazansın mantığıyla (kerizliğiyle) alışverişin çoğunu buradan yapıyordum. en son sigara zammı geldiğinde belirlenen tarihten önce zamlı fiyata satınca güzelce tartıştık. artık inadına market poşetiyle önünden geçiyorum.

bir tür küçük fakir heyecanları mı ne bu..

marketlerin, ekseriyette süpermarket dediğimiz zımbırtıların yeni yeni peydah olduğu zamanlarda makul olan, sonrasında ise boşu boşuna tripten tribe girdiğimizi fark ettiğim eylemdir.

bu büyük marketler açılmaya başladığında, hem farklı farklı ürünlere aynı anda ulaşmak, hem güzel bir alışveriş deneyimi için cezbediyordu. bazı kalemler dışında da mahalledeki bakkaldan manavdan kasaptan daha hesaplı değildi.

hatırlıyorum, fatih vatan caddesine, eskiden lunapark olan yere migros açılmıştı. kesinlikle daha pahalı olmasına rağmen zaman zaman oradan bazı alışverişi yaptığımız oluyordu. en çok onun poşetlerini gizlemeye çalışırdık.

sonra ne oldu bim diye bir şey çıktı, işte bunlar gerçekten ucuzdu.
biz bim poşetlerini de saklıyorduk ama bim'den alışveriş yapmak tamamen iktisadi bir düşünceden kaynaklı.
bakkal para kazanmaya çalışıyor biz de paramızı korumaya çalışıyoruz. aslında ayıbı yok günahı yok.

bu hassasiyet neden saçmaymış dersek,
o dönemde bu sıkıntıyı fark etmiş tüm ufak bakkal-market, anında tüm mahalleye servis yapmaya başladı.
yoldan geçerken oradan 10 liraya alacağını insanlar bim'den 8 liraya alıyor, ama çocuklu kadınlar, hastalar, yaşlılar, üşengeçler için o hesap yapılmıyor.

sonradan fark ediliyor, kepenk kapatanlar sabahtan akşama kasada sandalyeden kalkmayanlar. ötekiler gayet güzel iş yapıyor, halen dahi.

ortada pandemi falan yokken getir gibi bir şey çıktı. bu durum her sokakta bir bakkal ve az ötesinde bir bim, a101 varken gerçekleşti.
o bakkalların tamamı böyle bir arzı lokal olarak oluşturup bu talebi kendilerine yöneltebilirdi.

ekonominin böyle çalkantılı olduğu bir dönemde insanların mahalle esnafını finanse etmesi beklenemez. aksi davranış da ayıp bir şey değildir.