maruz kalınmak istenmeyen sorular

geldin mi ? tarzı cevapsız sorulara sinir oluyorum. bakınca anlamıyor musun ?

genelde gerçek cevabı sorulan kişiyi rahatsız eden sorulardır.

bir kadına yaşı sorulmaz mesela.

şairlere yeni şiir ne zaman diye sorulmamalıdır.

geçmişe ait bütün sorular ve gelecek için bütün sorular.

‘’hayatında biri yok mu? ‘’

‘’ evlenmeye niyetin yok galiba? ne zaman evleneceksin? ‘’

‘’müsait misin? ‘’


bu gördüğünüz 3 sorudan nefret edebilirim. türkiye’de özellikle ailelerin inanılmaz bir bağnazlığı var.insanın belirli bir yaşa geldiğinde, artık evlenmesi gerektiğine kendi kendilerine inanıp, o insana baskı yapmaya başlıyorlar iletişimsel olarak.sanki dünyaya sadece evlenmeye ve cocuk yapmaya geliyoruz. insanların evliliğin manevi anlamı ile değil , sadece tanımı ile ilgili olduğunu düşünüyorum.

‘’evli mi? ‘’ - evet . tamam o zaman bu kadar.

sorun o birlikteliği sürdürebilecek kişiyi bulabilmek.apar topar evlenmek için evlenmek istersek, bugün alt komşumuzun oğlunu/ kızını bile nikah masasına oturtabiliriz.önemli olan saygı- sevgi dengesini bulmak.imza atmak en kolay kısmı.


bu yüzden ailelerin saçma baskılarından nefret ediyorum.doğru olduğunu bildikleri bu duruma rağmen hala buna devam edebiliyorlar.şahsen bu konuda benim babannem 10 numara bir örnek.
her seferinde ısrarla söylememe rağmen, konu oraya getiriliyor.

‘’mürüvvet’’ görmek istiyormuş.. kendisi sırf bir gelinlik giydiğimi görsün diye evlenmem gerekiyor galiba. tam olarak kızdığım bu düşüncesizlik. kendi keyifleri adına ömür boyu çıkacağım yola apar topar girmek için zorlanıyorum.bir gün gelinlik kiralayıp, giyip oturacağım karşısında gönlü olsun.

ayrıca ‘’müsait misin?’’ sorusundan da nefret ediyorum.bu benim hayatımda genelde normalde hiç konuşmadığım insanların işi düştüğünde bana ulaşmak için kullandıkları ifade oluyor. dünyanın en çıkarcı cümlesi olabilir.normalde zerafet ifade ederken, bu tarz durumlarda anlamı sıyrılıyor.

34 yaşına geldin artık evlenme zamanın gelmedi mi?

el hareketi yapılıp ‘bak bakayım bu kaç?’

sınavın nasıl geçti yeğenim? bak bizim oğlan da girdi geçen sene... vs. vs.

biraz borç versen mi , sıkışığım bu ay..

“neden?”
yani doğru yerde hayatın sırrını da alabilirsiniz cevap olarak ama her şeyde de bi anlam bi gerekçe aramamak lazım. bazen sadece olur...
haaa bi de şey var:
“tezden sonra ne olacak?”

oruç tutuyormusun ?
yaşın kaç?
ne zaman evlenecen evli isen çocuk ne zaman ?
hangi partiye oy veriyorsun ?
saçların boyamı?

"senin ki kaç santim." ergenlik dönemimin belalı sorusu idi. sırf arkadaşları mahçup etmemek, depresyona girmemelerini sağlamak amacıyla pas geçer cevap vermezdim.

pasif misin aktif mi mesela ?
eş cinsellerin maruz kaldığı bir sorudur.

eee yok mu birileri ?? aaaa hiç mi yok ??

''ya şimdi siz kadın kadına nasıl yapıyorsunuz''
''hanginiz erkek rolünde''

ne zaman evleneceksin?

oruç tutuyor musun?
hangi partiye oy veriyorsun?
evli misin?
maaşın ne kadar?

trafik cezası işini ne yaptın ? *

bakire misin?