masumiyet (dizi)

sadakatsiz dizisinin karşısına çıkabilecek çapta gelmedi bana ama iki bölüm sonra kesin karar veririm. survivor serkay'ı garipsedim, deniz çakır'ın oyunculuğunu hep beğenirim. izleyip göreceğiz bakalım.

münevver karabulut cinayetinin konu alındığını okuyup, izleme gafletinde bulundum. gecenin bir yarısı sinirlerimi alt üst etti. dizide duygu asenanın kadının adı yok kitabının vurgulanması güzeldi. dizinin toplumda bir farkındalık yaratmasını çok isterim fakat bir kaç bölüm sonra yayından kaldırılacağına inanıyorum. (umarım yanılırım).
bir post paylaşınca bu sorun çözülmeyecek cümlesi yerinde olmuş.
zaman zaman ilişkilerdeki yaş farkı tartışılır. sanırım reşit olma yaşı 18 olmasına rağmen aklın evrilme yaşı daha geç oluyor .insan aşık olunca yanlış-doğru ayırt edemez belki ama çevresine kulak vermeli. genç kız rolünü oynayan oyuncu, tamamen saf duyguların biraz da takıntı ile harmanlanmasını mükemmel oynamış. izlerken sinirimden kendisine defalarca sövmeme rağmen, birilerine ''neler yapmamaları konusunda'' örnek olmasını diliyorum.
keşke hiç bir kadın, erkek kurbanı olarak ölmese...
keşke kadınlar ''çöp gibi yol kenara atılmasa''...
keşke keşke keşke

cidden bu boktan diziye ''sosyal mesajlar veriyor yaa ne güzel'' diyenler var mı? murat soner'de denk gelip konusunu izleme gafletinde bulundum. sonra daha büyük bir hata yaparak youtubedaki bir kaç kesitini daha izledim ve gelen yorumlarla dehşete düştüm. ilkerle elayı yaptıklarına rağmen(hadi elaya şiddet uygulayan o olmasın yaptığı diğer şerefsizlikler yeter) shipleyenler, ilkeri her şeye rağmen masum çıkarmaya çalışanlar... neler neler! zaten bir erkek etrafında dönen 2 kızında sürekli ağlayıp zırlayıp zavallı tavırlar takınması beni deli etti. bir kere de güçlü kadın karakter koysalar ölürler şu türk dizilerine. diziyi bu kadar ciddiye alıp sinirlenmemin sebebi de bazı kızların açık bir şekilde bu zavallılığa özenmesi. umarım bir an önce final olur.

ela'nın öldüresiye dövüldüğü o gece için her bölüme yeni bir zanlı koyarak kafalarda sürekli soru işareti bırakmaktan yorulan senarist, en sonunda filmde o gece orada olmayan kalmayınca yeni bölüm için kendini zanlı gösterecekti... bu durumu gören yapımcı örtün dedi, senaristin de gözlerine mil çektirdi... çok iddialı başlayan dizilerin kaçınılmaz akıbeti...

tam bir "ulan o gün hepiniz oradaydınız!" vakası.

edit : ay çok şükür şöyle güzel bir son yaptınız ya teşekkürler. ayrıca son sarılma sahnesinde ağladım, evet itiraf ediyorum.