1.
kamu yönetiminde bilginin ve yeteneğin en önemli kıstas olarak kabullenildiği yönetim şeklidir.
latince meritum (değerli) ile yunanca kratein (etki) kelimelerinin birleşmesinden oluşur.
bu yönetim biçiminde ;
– kayırmacılık yoktur: ailenizin değil, sizin kim olduğunuz önemlidir.
– yandaşçılık yoktur: başkalarının sizin için ne yapabildiği değil, sizin ne yapabildiğiniz önemlidir.
– ayrımcılık yoktur: cinsiyet, ırk, din, yaş, geçmiş önemsizdir. yetenek her şeydir.
– eşit imkânlar: herkesle aynı noktadan başlar ve yeteneklerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz.
– tatminkar erdemler: en başarılı insanlar, en yüksek tatmine erişirler.
latince meritum (değerli) ile yunanca kratein (etki) kelimelerinin birleşmesinden oluşur.
bu yönetim biçiminde ;
– kayırmacılık yoktur: ailenizin değil, sizin kim olduğunuz önemlidir.
– yandaşçılık yoktur: başkalarının sizin için ne yapabildiği değil, sizin ne yapabildiğiniz önemlidir.
– ayrımcılık yoktur: cinsiyet, ırk, din, yaş, geçmiş önemsizdir. yetenek her şeydir.
– eşit imkânlar: herkesle aynı noktadan başlar ve yeteneklerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz.
– tatminkar erdemler: en başarılı insanlar, en yüksek tatmine erişirler.
devamını gör...
2.
meritokrasi, yönetim gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir.
meritokratik bir düzende yönetim gücü, üstün yetenekli olan ve çaba gösteren kişilere verilir. gerekli yeteneğe sahip olmadan bir mensupluk kayırmacılığı ile görevlendirme yapılmaz. insanlara, çaba ve çalışkanlığın karşılığı verilir. yani meritokrasi, “yetenek ve çabanın” söz sahibi olduğu sistemin adıdır. bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur. özellikle kamu yönetiminde daha bilgili ve yetenekli kişilerin seçilmesi ve yine hizmet içindeki ilerleme ve yükselmelerinin bilgi, başarı ve yetenek kıstaslarına göre yapılmasını amaçlar.
meritokrasi, bilimsel ve objektif değerlendirmeler yoluyla belirlenecek kriterlere göre; insanlara, yeteneklerine dayalı olarak görevlendirmelerine ve sorumluluklar almalarına atıfta bulunur. bu sistem, bir devlet veya başka bir tür örgütlenmeler için söz konusu olabilir.
meritokratik kültüre sahip olan bir ülke, herkes için fırsat eşitliğini temin etmek adına sürekli gelişim halindedir. çünkü hakkaniyetsizlikler ve kaynaklara/fırsatlara erişimdeki eşitsiz durum; herkesin sağlayamayacağı bazı fırsatlara özel erişimi olan seçkin gruplar yaratmaktadır. meritokrasi, bu durumu önlemeyi amaçlar. yetenek sahibi olmamasına karşın karar verici konumda olan (konumunu, yeteneği ve uzmanlığıyla kazanmamış olan) özel seçkin grupların oluşmasının engellenmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanması; meritokrasinin özüdür.
ingiltere merkezli meritocracy party, beş maddeden oluşan bir manifesto yayımlamıştır. bu maddeler şu şekildedir:
kayırmacılık yoktur: ailenizin değil, sizin kim olduğunuz önemlidir.
yandaşçılık yoktur: başkalarının sizin için ne yapabildiği değil, sizin ne yapabildiğiniz önemlidir.
ayrımcılık yoktur: cinsiyet, ırk, din, yaş, geçmiş önemsizdir. yetenek her şeydir.
eşit imkânlar: herkesle aynı noktadan başlar ve yeteneklerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz.
tatminkar erdemler: en başarılı insanlar, en yüksek tatmine erişirler.
sosyal bilimciler, farklı sosyal sınıflardan, etnik kökenlerden ve farklı alanlarda yaşayan öğrencilerin eğitimde farklı seviyelerde deneyim yaşadıklarını göstermiştir. bu doğrultuda her durumda geçerli eksiksiz ve genelgeçer bir meritokrasi tanımı söz konusu değildir. ancak meritokratik niteliği arttıran ve süreklilik arz eden bir gelişim çalışması içerisinde bulunmak, meritokratik felsefenin temelidir.
yani bu yönüyle yalnızca servete veya salt siyasi vb. erke/ayrıcalığa sahip olanlar yerine; ilgili konuda gerekli işi en iyi yapacak kimseyi belirlemek maksadıyla ortaya konulan kriterlere göre; hak sahibi olanların (yeteneği ve/veya entelektüel birikimi olup, çaba gösterenlerin) iktidarı kullanmayı hak ettiğini düşünen bir tür yönetişim sistemidir.
özellikle sonuçlarının belirgin bir şekilde görülebildiği; güvenlik, sağlık, mülkiyet gibi alanlarda, (meritokratik açıdan) başarı sağlıklı bir şekilde ölçülebilir. buna karşın kapsamlı bir eğitim sisteminin, uzun vadeli makro ekonomik faaliyetlerin sonuçları vb.; uzun süreçte ve bir çok dışsal değişkene bağlı olarak ortaya çıktığından, meritokratik ölçümün netlik derecesi son derece düşüktür.
meritokrasinin yararları
meritokratik sistemdeki bireyler; yeteneklerinin ve kapasitesinin bilindiğine inanır, kendini hangi konumda olursa olsun değerli hisseder ve mesleki performansını iyileştirmeye teşvik edilmiş olur.
böyle bir bağlamda, bireyler daha adil bir tecrübe deneyimi yaşamış olur. şahsiyetleri, çalışma arkadaşları ve yapılan çalışmalar hakkında nispeten daha fazla güven duyar.
bu şartlar altında; bireylerin daha yüksek motivasyon seviyelerine sahip olmaları, daha işbirlikçi davranışlarda bulunmaları, zorluklara karşı daha fazla dayanıklılık göstermeleri olasıdır.
ayrıca bu sistemin bir diğer amacı da, kurumların içindeki genel hazırlık seviyesini arttırmak için, bireylerin becerilerini ve bilgilerini geliştirmeleri yolunda motive etmektir.
meritokratik bir düzende yönetim gücü, üstün yetenekli olan ve çaba gösteren kişilere verilir. gerekli yeteneğe sahip olmadan bir mensupluk kayırmacılığı ile görevlendirme yapılmaz. insanlara, çaba ve çalışkanlığın karşılığı verilir. yani meritokrasi, “yetenek ve çabanın” söz sahibi olduğu sistemin adıdır. bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur. özellikle kamu yönetiminde daha bilgili ve yetenekli kişilerin seçilmesi ve yine hizmet içindeki ilerleme ve yükselmelerinin bilgi, başarı ve yetenek kıstaslarına göre yapılmasını amaçlar.
meritokrasi, bilimsel ve objektif değerlendirmeler yoluyla belirlenecek kriterlere göre; insanlara, yeteneklerine dayalı olarak görevlendirmelerine ve sorumluluklar almalarına atıfta bulunur. bu sistem, bir devlet veya başka bir tür örgütlenmeler için söz konusu olabilir.
meritokratik kültüre sahip olan bir ülke, herkes için fırsat eşitliğini temin etmek adına sürekli gelişim halindedir. çünkü hakkaniyetsizlikler ve kaynaklara/fırsatlara erişimdeki eşitsiz durum; herkesin sağlayamayacağı bazı fırsatlara özel erişimi olan seçkin gruplar yaratmaktadır. meritokrasi, bu durumu önlemeyi amaçlar. yetenek sahibi olmamasına karşın karar verici konumda olan (konumunu, yeteneği ve uzmanlığıyla kazanmamış olan) özel seçkin grupların oluşmasının engellenmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanması; meritokrasinin özüdür.
ingiltere merkezli meritocracy party, beş maddeden oluşan bir manifesto yayımlamıştır. bu maddeler şu şekildedir:
kayırmacılık yoktur: ailenizin değil, sizin kim olduğunuz önemlidir.
yandaşçılık yoktur: başkalarının sizin için ne yapabildiği değil, sizin ne yapabildiğiniz önemlidir.
ayrımcılık yoktur: cinsiyet, ırk, din, yaş, geçmiş önemsizdir. yetenek her şeydir.
eşit imkânlar: herkesle aynı noktadan başlar ve yeteneklerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz.
tatminkar erdemler: en başarılı insanlar, en yüksek tatmine erişirler.
sosyal bilimciler, farklı sosyal sınıflardan, etnik kökenlerden ve farklı alanlarda yaşayan öğrencilerin eğitimde farklı seviyelerde deneyim yaşadıklarını göstermiştir. bu doğrultuda her durumda geçerli eksiksiz ve genelgeçer bir meritokrasi tanımı söz konusu değildir. ancak meritokratik niteliği arttıran ve süreklilik arz eden bir gelişim çalışması içerisinde bulunmak, meritokratik felsefenin temelidir.
yani bu yönüyle yalnızca servete veya salt siyasi vb. erke/ayrıcalığa sahip olanlar yerine; ilgili konuda gerekli işi en iyi yapacak kimseyi belirlemek maksadıyla ortaya konulan kriterlere göre; hak sahibi olanların (yeteneği ve/veya entelektüel birikimi olup, çaba gösterenlerin) iktidarı kullanmayı hak ettiğini düşünen bir tür yönetişim sistemidir.
özellikle sonuçlarının belirgin bir şekilde görülebildiği; güvenlik, sağlık, mülkiyet gibi alanlarda, (meritokratik açıdan) başarı sağlıklı bir şekilde ölçülebilir. buna karşın kapsamlı bir eğitim sisteminin, uzun vadeli makro ekonomik faaliyetlerin sonuçları vb.; uzun süreçte ve bir çok dışsal değişkene bağlı olarak ortaya çıktığından, meritokratik ölçümün netlik derecesi son derece düşüktür.
meritokrasinin yararları
meritokratik sistemdeki bireyler; yeteneklerinin ve kapasitesinin bilindiğine inanır, kendini hangi konumda olursa olsun değerli hisseder ve mesleki performansını iyileştirmeye teşvik edilmiş olur.
böyle bir bağlamda, bireyler daha adil bir tecrübe deneyimi yaşamış olur. şahsiyetleri, çalışma arkadaşları ve yapılan çalışmalar hakkında nispeten daha fazla güven duyar.
bu şartlar altında; bireylerin daha yüksek motivasyon seviyelerine sahip olmaları, daha işbirlikçi davranışlarda bulunmaları, zorluklara karşı daha fazla dayanıklılık göstermeleri olasıdır.
ayrıca bu sistemin bir diğer amacı da, kurumların içindeki genel hazırlık seviyesini arttırmak için, bireylerin becerilerini ve bilgilerini geliştirmeleri yolunda motive etmektir.
devamını gör...
3.
malum partili olmadıkça bu ülkede başınıza gelemeyecek şeydir kısaca.
devamını gör...
4.
börü dizisinde meritokrasi'nin en iyi örneklerinden birinin polis özel harekatta nasıl uygulandığı konusu işleniyordu. hatta bu sayede fetöcüler yıllarca bu özel birliğin içine sızamadılar ve bunun intikamı olarak 15 temmuz'da bombalanan yerlerin başında ankara'daki özel harekat vardı.
kamuda uygulanması elzem olan yönetim biçimidir. özel sektörde işlerin nasıl yürüdüğü az çok malumunuz, performans bazlı denilen çoğu yerde aslında bunun hikayeden ibaret olduğu bilinir. ama devlet bambaşka, devlette meritokrasi şarttır.
kamuda uygulanması elzem olan yönetim biçimidir. özel sektörde işlerin nasıl yürüdüğü az çok malumunuz, performans bazlı denilen çoğu yerde aslında bunun hikayeden ibaret olduğu bilinir. ama devlet bambaşka, devlette meritokrasi şarttır.
devamını gör...
5.
liyakata bağlı yönetim sistemidir. bu yönetim sisteminde kayırmacılık, torpil, gibi teferruatlardan arınmış tamammıyle yeteneğe bakılır işi en iyi yapabilen alır. örneğin adallet konusunda dünyadaki ülkeler arasında yıllardır birinciliği elden bırakmayan norveç danimarka gibi isklandinavya ülkeleri bu sistem sayesinde en tepededir.
devamını gör...
6.
tanm: mevcut hökümet ne yapıyorsa tam zıttı olan yönetim biçimi.
bugün ütopya olarak algılanan olguları yarınların normali yapmanın en efektif yoludur.
bugün ütopya olarak algılanan olguları yarınların normali yapmanın en efektif yoludur.
devamını gör...
7.
insanların yaptıklarına göre değeri biçilen yönetim biçimi.
ne yapıyorsun sen kardeşim bu toplum için ? ne yapıyorsan değerin odur.
kayırmacılık , yandaşlık, ayrımcılık, eşit imkanlar.
şu an böyle bir sistem yok . ama geçmişte osmanlı'daki devşirme sistemi buna örnek gösterilebilir zannımca.
ne yapıyorsun sen kardeşim bu toplum için ? ne yapıyorsan değerin odur.
kayırmacılık , yandaşlık, ayrımcılık, eşit imkanlar.
şu an böyle bir sistem yok . ama geçmişte osmanlı'daki devşirme sistemi buna örnek gösterilebilir zannımca.
devamını gör...
8.
liyakatsal yönetim biçimi.
bu arada "liyakatsal" sanırsam şahsımın lafıdır, tdk'ya duyurulur. "liyakatli olma durumu"
bu yönetim biçiminde torpil yoktur, kimin üstün nitelikli olduğu düşünülüyorsa o yönetici olur.
bu arada "liyakatsal" sanırsam şahsımın lafıdır, tdk'ya duyurulur. "liyakatli olma durumu"
bu yönetim biçiminde torpil yoktur, kimin üstün nitelikli olduğu düşünülüyorsa o yönetici olur.
devamını gör...
9.
latince meritum sözcüğünden türemiştir. meritum “hak etmek”, “bir şeyin gerçek değeri” gibi anlamlara sahiptir. meritokrasi herkesin hak ettiği kadarını aldığı yönetim biçimi demektir. hak etmeyen herhangi bir koltukta oturamaz.
devamını gör...
10.
demokrasi, içerisinde bolca popülizm barındırır ve bunun toplumun menfaatine olması ancak eğitimli çoğunluğa sahip, değerlendirme yetisi gelişmiş topluluklarda mümkündür.
bu aşamaya gelmemiş ya da gelememiş bir topluma pozitif anlamda seviye atlatmak ancak meritokrasi ile mümkün olabilir.
bu aşamaya gelmemiş ya da gelememiş bir topluma pozitif anlamda seviye atlatmak ancak meritokrasi ile mümkün olabilir.
devamını gör...
11.
abdullah gül'ün ''kurumsallaşma ve meritokrasi, gerçek bir demokrasi için hayati öneme sahiptir'' şeklinde demecinde kullanmış olduğu sözcük.
buradan
buradan
devamını gör...
12.
bildiğim kadarıyla liyakatın yandaşlığa karşı en onurlu mücadelesidir.
devamını gör...
13.
günümüzde meriçtokrasi olarak süre gelmektedir.
devamını gör...
14.
bireyler hayatın içinde tamamen tesadüf eseri veya bilinçli olarak avantajlı veya dezavantajlı duruma gelirler. liyakat, kişisel gayret, yetenek falan diye övülen şeyler aslında toplumsal eşitsizliği körükler. liyakat diye övülen şeyin varacağı nokta : toplumda güya winner olan insanların güya loser olanlara hiçbir borcu yoktur anlayışı.. çünkü sonuçta biz bu insanların kendi başarıları ve yetenekleriyle geldiklerini kabul edersek o makamlarda hakları olduğunu da kabul edebiliriz, bu da buz gibi bir tiranlığa kadar gider. veya istediği kadar mal mülk biriktirme hakkı var, niye vergisini ödeyip de bizim gibi liyakatsiz loserlara devlet eliyle yardımcı olsun ki.. kimse elon musk'ın kendi işçilerinden daha yetenekli veya çalışkan olduğunu iddia edemez, geçiniz.. ama dışardan bakan biri diyor ki, elon musk abi hak etmiş adam uykusuz çalışmış aylarca yıllarca.. aslında hayatta karşısına çıkan birtakım şanslar, fırsatlar o adamı öne geçirmiş avantaj olmuş çok çalışmakla alakası yok, üç kuruşa bütün ömrünü aynı çalışma performansıyla tamamlayan insanlar var, ondan daha zeki yetenekli olup onun işçisi olanlar veya batan insanlar da.. liyakat demokrasinin çok sinsi ve derinden düşmanıdır..
devamını gör...
15.
kamu yönetimine daha bilgili ve yetenekli kimselerin seçilmesi ve ilerleme ve yükselmelerde bilgi, beceri, yetenek, başarı gibi kriterlerin ön plana alınmasını öngören, liyakâta dayalı bir yönetim anlayışıdır.
devamını gör...
16.
merit royal otelinde kalırken liyakatla havuza girmektir. yok lan. birinci tanım güzel.
devamını gör...
17.
ülkemizde artık olmayan bir yönetim biçimi.
devamını gör...
18.
meritokrasi, yönetim gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir. bu yönetim şeklinde idare gücü, üstün özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılmaktadır, kayırma yoktur.
aslında işi ehline veriniz buyrulmuştur islamda. böylece düzen bozulmaz. haksızlıklar ortaya çıkmaz.
aslında işi ehline veriniz buyrulmuştur islamda. böylece düzen bozulmaz. haksızlıklar ortaya çıkmaz.
devamını gör...
19.
teknokrasi ile (bilim insanlarının yönettiği bir devlet) uygulanırsa en ideal yönetim biçimi olduğuna inandığım sistemdir. liyakatli ekonomistler, eğitimbilimciler, hukukçular, sosyologlar, güvenlik uzmanları tarafından yönetilen, halka her zaman kendi çıkarları doğrultusunda yalan söyleyen siyasetçilerin olmadığı bir sistem...
sadece düşünün.
sonunda anlayacaksınız...
sadece düşünün.
sonunda anlayacaksınız...
devamını gör...
20.
yönetim şeklinin veya gücünün zeki ve yetenekli olanlar tarafından gerçekleştirildiği yönetim biçimi.
yönetim gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir.
yönetim gücünün, yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayandığı yönetim biçimidir.
devamını gör...