mesajlara geç cevap veren insan

bazen yaptığımdır, okuyorum ama düşünüp cevap vermek istiyorum bazı mesajlara, bazen de ne yazacağımı bilemiyorum ilham bekliyorum.*

eşim. ölsem ruhu duymayacak. hoş değil.

başkasına hemen veriyordur. (cevap)

başkasına göre benim, bana göre bir başkası.
neye göre kime göre?

1) tarzı budur. sen de sabırsız ve hemen cevap bekliyorsan o kişiyle irtibatı kesmelisin yada iletişimi minimum seviyeye çekmelisin sana göre fazla ağır kanlıdır. iletişimde uyumsuzluk söz konusudur.
2) seninle alakası yoktur, zorla bir şey alıyorsan bu da bir cevap. dikkat çekmiyorsundur. fazla bir anlam yüklemeye gerek yok.
3) trip olabilir. karşındaki tez canlıdır sen bekletmişsindir o da aynısı sana yapıyordur. karşılıklı birbirinize planlı eziyetler yaparsınız.
4) evet kimsenin anında cevap verme hükümlülüğü yok, biz bir sözleşme imzalamıyoruz bu konuda. telefonlar yoktu eskiden mesaj mı vardı insanlar daha iyi anlaşıyordu sanki. şimdi hepimiz pıt pıt bi şeyler aktarma derdindeyiz de ne oluyor.

neden niye niçin. insan kaç saat telefonuna bakmaz ki. tamamen sallamamak.

benimdir. açıkçası çoğu zaman telefonun nerede olduğunu bile unutuyorum. genelde çok çalışıyorum (bkz: işini sevmek) ve kitlenip gidiyorum. telefon geldiği zaman da genelde bilgisayardan cevaplayabildiğim için mesajla pek bir işim kalmıyor. dolayısıyla evet, bazı insanlar telefonuna bakmadan gerçekten saatler geçirebiliyorlar. çalışırken başka bir şeyle ilgilenmekten hoşlanmayan insanlar da var günün sonunda yani. çok rahatsız edici ise sizin için, yazmayıverirsiniz olur biter. teşekkürler

en nefret ettiğim insanlar listesinde ilk beşte olan insandır. yani gelmişiz 21. yüzyıla seninle iletişim kurmaya çalışıyoruz kardeşim. bi zahmet o mesaja birkaç saat içinde bi dön yani bide okudum ama cevap vermeye müsait olamadım versiyonu var ki bu kişileri düşünmek bile başıma ağrılar sokuyor.

inanılmaz sinirleniyorum bakın
hele ki kendi isteğiyle sohbete başlayıp daha sonra cevap vermeyenler gerçekten çok sinirlendiriyor beni
neymiş efendim hemen cevap vermek zorunda değilmiş kimseler
neyse haklı yani
ben de şöyle yapıyorum efendim
artık herhangi bir cevap vermiyorum efendim
çünkü cevap vermek zorunda mıyım hür iradem bilmem ne de bilmem ne

seni popoma bile takmıyorum köpek demek istiyor olabilir ya da yalnızca işi vardır.

çözümü basittir. sizde mesajlara geç cevap verin. tavrınızı belli edin. kısasa kısas yapın. dinsizin hakkından imansız gelir devamsss

kardeşim yoğunuz diyoruz yoğun.

müsaitsem anında yazarım, ama bazen o bilgisayar bu bilgisayar koşarken bir bakıyorum saat akşam 5 olmuş, tuvalet ihtiyacım var, karnım acıkmış, o esnada bilgisayar hata veriyor, kusura bakmasın yazan artık, o an oradan koparsam aklımdaki her şey dağılır. insanlar bazen gerçekten meşgul olabiliyor arkadaşlar şaşırtıcı ama gerçek.

çok fazla boş vakti olduğu için başka insanlara saranların asla anlayamadığı insandır. bana bir mesaj yazılmışsa ve eğer o mesaja hakkını vererek cevap verebileceğim bir zamanım yoksa ya da öyle bir ortamda değilsem genelde ya hiç cevap vermemeyi ya da henüz okumadığımı belirten kısa bir mesaj yazmayı tercih ederim. birine yazmışsam ve henüz cevap gelmemişse aklıma gelen ilk düşünce bu kişinin beni iplememesi ya da bilerek geç yazıyor gibi salakça taktiklere başvurması değildir, işi vardır şu an bölmemesi gereken bir uğraşı vardır bu sebeple yazamamış olduğu düşüncesidir. çünkü aynı sebeplerden benim de yazamadığım mesajlar oluyor. yok sizin aklınıza ilk gelenler bilerek yazmayışı ya da diğer ergence sebeplerse, bu sizin hakkınızda çok şey söylüyor.

spordayım dinlenme arası belli, girilen ağırlık belli bana gelen mesaja yanıt vermem bekleniyor yok öyle bir dünya. işim de tamamen konsantrasyon gerektiren ve iki dakika bile bölünse nerede kalmıştım ben diye tekrar işe odaklanmamın 10 dakika aldığı bir konumda. bu nedenle evet mesajlara çoğu zaman elimde olmayarak geç cevap veririm, sabahlara kadar mesajlaştığım ve her an müsait olduğum ergenlik döneminde değilim maalesef. hele bir de 10 dakikalık sesli mesaj atanlar var ki onların mesajlarının çoğunu dinlemiyorum bile. zamanla zaten atılan mesajlar da geç dönüldüğü için verilen tripler de azaldı şu an rahat bir dönemdeyim. yakınlarda yine böyle bir serzeniş duyduğum için biraz dolmuşum buraya yazdım rahatladım.

sinir olmakla birlikte saygı duyduğum insanlar. özellikle, bir şey yazıp ölenlere uyuz oluyorum ama "canım öyle istiyor kardeşim sanane" dese de, bi şey diyemem. çünkü, ben de istemediğim bazı şeyleri yapmıyorum.

sürekli ulaşılabilir olmak da bir zorunluluk değil bence. bu da, cep telefonlarının bize getirdiği bir yanılsama. "evet abi bommmboş evde oturuyordum ve o anda cevap vermek istemedim." benim için geçerli bir cümle. çok rahatsız oluyorsam, maksimum iletişimi keserim.

bendeniz...

pişman mıyım asla, sosyal pilim.çabuk bitiyor... ya da ne yazacağımı bilemiyorum kafam dolu ve yorgun... artı vaktim yok doğru dürüst...

üstüme gelmeyin a dostlar...

text bazlı iletişim ile hayatımıza giren bi tür sorunsal.
yarin protez tırnakları ile canhıraş yazdığı bir iki kelime ne kadar değerlidir oysa.
bunu en çok kontörlü telefon kullananlar bilir.
alınan devasa mesaj haklı paketler ve sonraki aya devretmeyen bakiyeler…
acayip üzünç.

geç cevap verdiği son mesajdır. *

kestane kebap acele cevap yazın akli karışsın belki size kebap alır

yahu ne kadar da anlayışsızsınız! birkaç kişiye cevap yazmak, aynı anda laf yetiştirmek kolay mı sanıyorsunuz siz? hemen yaftalamayın, empati yapın.*