1.
galatasaray ve türk futbolunun en büyük efsanesi. mustafa kemal atatürk’ün zeki, çevik hem de ahlaklı tanımına en uygun sporcu olan güzel insan.
devamını gör...
2.
"bence galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım" sözlerinin sahibi fenerbahçe ağlarını delen, türk futbolunun taçsız kralıdır.
devamını gör...
3.
rahmetli metin oktay, jübile maçını fenerbahçe ile oynamak ister. bunu teklif etmek üzere fenerbahçe kulübüne gider ve dönemin yöneticisi eşref aydın ile görüşür. ikili arasında şöyle bir konuşma geçer:
metin oktay: kariyerimin en güzel en unutulmaz maçlarını fenerbahçe’ye karşı oynadım. eğer siz de kabul ederseniz son maçımı fenerbahçe’ye karşı oynamak isterim.
eşref aydın: kabul ederiz fakat bir şartla. fenerbahçe kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı ve seni fenerbahçe forması ile görmek isterlerdi. 10 dakikalığına da olsa fenerbahçe formasını giyer misin?
metin oktay: şeref duyarım
ve jübile maçında metin oktay ile fenerbahçeli can bartu formalarını değiştirir. kısa bir süreliğine metin oktay fenerbahçe, can bartu ise galatasaray forması ile mücadele ederler.
işte eskiden futbol böyleydi, öfke, holiganlık, kavga gürültü yoktu. futbol kardeşlikti.
metin oktay: kariyerimin en güzel en unutulmaz maçlarını fenerbahçe’ye karşı oynadım. eğer siz de kabul ederseniz son maçımı fenerbahçe’ye karşı oynamak isterim.
eşref aydın: kabul ederiz fakat bir şartla. fenerbahçe kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı ve seni fenerbahçe forması ile görmek isterlerdi. 10 dakikalığına da olsa fenerbahçe formasını giyer misin?
metin oktay: şeref duyarım
ve jübile maçında metin oktay ile fenerbahçeli can bartu formalarını değiştirir. kısa bir süreliğine metin oktay fenerbahçe, can bartu ise galatasaray forması ile mücadele ederler.
işte eskiden futbol böyleydi, öfke, holiganlık, kavga gürültü yoktu. futbol kardeşlikti.
devamını gör...
4.
yalnızca galatasaray'ın değil, türk futbolu için de efsane bir futbolcu olmuştur. galatasaray'da 10 kez gol krallığını yaşadı. 17 yıllık futbol hayatının 13 yılı galatasaray'da geçti. 1936 yılında izmir'de doğan kral futbolcu galatasaray öncesi damlacık, yün mensucat, izmirspor ve yurt dışında da palermo kulüplerinde top koşturmuştur. o kadar sert şut atışları vardı ki, vurduğu toplar ağları delerdi. türkiye liginde 217 golle altı sene gol krallığı yaşadı. kendini galatasaray'a öylesine adamış ki fenerbahçe' den gelen astronomik teklifi sırf galatasaray taraftarına ayıp olmasın diye reddetmiş futbol efsanesi. jübilesi de tarihe geçmiş, kendisi gibi efsane olan can bartu'nun fenerbahçe forması ile sahaya çıkmış, bartu da oktay'ın sarı kırmızılı formasını giymiş. futbol dışında temiz bir karaktere sahip, faul yapmaya kaçınacak kadar centilmen bir insandı. 1991 yılında istanbul'da geçirdiği elim bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrılmıştır.
1965 yılında atıf yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı, başrollerini ajda pekkan, gönül yazar, ayten gökçer ile paylaştığı taçsız kral isimli filmde de oynamıştı. film, sinemalarda gösterime girmeden önce de fotoroman olarak yayınlanmıştır.
1965 yılında atıf yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı, başrollerini ajda pekkan, gönül yazar, ayten gökçer ile paylaştığı taçsız kral isimli filmde de oynamıştı. film, sinemalarda gösterime girmeden önce de fotoroman olarak yayınlanmıştır.
devamını gör...
5.
taçsız kral olarak da bilinen efsane futbolcudur.
devamını gör...
6.
hiç görmediğim, izlemediğim ama hayran olduğum insanlardan biri.
devamını gör...
7.
hayatımda birayı ilk içtiğim yerlerden biri metin oktay'a ait kral pub'dır.
ve tuborg ile çalışırdı!
biraz da dedikodu;
rahmetli izmirin en zengin kızlarından biri ile gizlice evlenmiş, kızın ailesine ait kardıçalı hanının altında kocaman bir birahane açmıştı. kendisi pek uğramazdı ama o zamanın tüm spor muhabirlerini, trt çalışanlarını bu birahanede görmek mümkündü.
benim orada ne işim vardı bak onu hatırlamıyorum.*
ve hatta kaynak
ve tuborg ile çalışırdı!
biraz da dedikodu;
rahmetli izmirin en zengin kızlarından biri ile gizlice evlenmiş, kızın ailesine ait kardıçalı hanının altında kocaman bir birahane açmıştı. kendisi pek uğramazdı ama o zamanın tüm spor muhabirlerini, trt çalışanlarını bu birahanede görmek mümkündü.
benim orada ne işim vardı bak onu hatırlamıyorum.*
ve hatta kaynak
devamını gör...
8.
taçsız kral. görmeden sevdik efsaneyi.
devamını gör...
9.
'' ya ben ya galatasaray ? '' sorusuna '' elbette galatasaray, o daha vefalı... '' yanıtını vermiş unutulmaz galatasaray efsanesi.
devamını gör...
10.
11.
lefter ile cennette takılıyorlardır. adam gibi adamdır rahmetli.
devamını gör...
12.
vefatının 32. yılında saygı ve rahmetle andığım galatasaray'ın ve türk futbolu'nun efsanesi. mekanın cennet olsun taçsız kral.
devamını gör...
13.
metin oktay'ı en iyi değerlendiren yazı ahmet selim'in zaman gazetesi'nde kaleme aldığı bir makaledir. ahmet selim, 15 temmuz darbe girişimi esnasında komadaydı ve onu da tevkif etmeye geldiğinde bu halini görüp bıraktılar. yazısı da zaman gazetesi arşiviyle beraber kendisi gibi sonsuzlukta kaybolup gitti. ahmet selim, üzerinde durulması ve hatırlanması gereken bir münevverdi ama bu yazının konusu o değil, metin oktay.
metin oktay çok sevilmiş, çok saygı duyulmuş bir karakterdi. işçi sınıfından gelen, sahip olduğu her şeyi allah'ın ona verdiği ayaklarıyla kazanmış, kendinden başka kimseye yanlış yapmamış, taşra ahlakına sahip, çok mütehassıs, müstesna bir insandı. onun o manalı kahverengi gözlerine baktığınızda sevincini gözlerinin etrafındaki kırışıklıklardan, hayal kırıklığı ve mahzunluğunu gözlerindeki bulutlanmadan anlardınız. hasılı dilden ziyade gözleriyle, bakışlarıyla konuşan biriydi.
metin abi, hasnun galip sokağı'ndaki g.saray kulüp binasına girdiği tarihten, futbolu bıraktığı 1969 senesine kadar türkiye'de sevilme bakımından tarkan, cem yılmaz, recep tayyip erdoğan ve şener şen'in toplamından daha fazla, saygınlık açısından bunların üzerinde bir seviyede yer alıyordu. lakin evrenin, doğanın kaçınılmaz yasaları 34 yaşında ona futbolu bırakmak zorunda olduğu hatırlattığında geri dönüşsüz bir mutsuzluk bataklığına düştü. o öyle bir insandı ki g.saray'ın futbola tekrar dönmesi yolundaki baskılarını kabul edecekken, hem istanbul hem de izmir'de yapılan iki jübilede toplanan paralar yüzünden insanların onu sahtekar olarak görecekleri endişesinden bu isteğini gerçekleştirmedi. hıncal uluç, onun futbola dönme kararından vaz geçmesini fenerbahçeli efsane spor yazarı necmi tanyolaç'ın krallar soytarı olamaz yazısına bağlıyordu ki bu doğru ama art niyetli bir yorumdur. tanyolaç, metin'in böyle bir karar alması durumda insanların gözünde nasıl itibar kaybedeceği gerçeğine değinmişti.
1991 senesindeki o hazin kazaya değinmek lazım. o kaza değil bir intihardı. g.saray kendi kulüp zihniyetinden kaynaklanan yazısız kurallardan birisi olan şahısların, camianın önüne geçmemesi hususunda metin abi'ye de soğuk yüzünü gösterdi. artık metin abi sade suya tirit, önemsiz görevlerle avutulan, başarıları geçmişte kalmış bir figürdü. metin abi buna dayanamadı. her yeni nesil onu bir efsane olarak babalarından, dedelerinden dinlemişse de bu bir masal kahramanına karşı duyulan, uzak bir saygıydı. görüldüğü her yerde omuzlara alınan taşralı çocuk için sevgi daha içten gösterilmeliydi. sığınacağı tek yer eski dostları ve alkoldü. o gece beni bana bırakın deyip broadway'ine atladığında finişi yapmak için kendince doğru yaş ve zamanı seçmişti. her intihar bir suçlamadır. bu suçlama özelinde galatarasay kulübüne olsa da esasında zamanın ruhuna ayak uyduramayan ihtiyar bir adamın kasabayı terk etmesinden ibarettir. tanju çolaklar ve hakan şükür karakterindeki kişilerin itibar gördüğü bir dünyadan ayrılma isteğidir. hadise bundan ibaretti.
metin oktay çok sevilmiş, çok saygı duyulmuş bir karakterdi. işçi sınıfından gelen, sahip olduğu her şeyi allah'ın ona verdiği ayaklarıyla kazanmış, kendinden başka kimseye yanlış yapmamış, taşra ahlakına sahip, çok mütehassıs, müstesna bir insandı. onun o manalı kahverengi gözlerine baktığınızda sevincini gözlerinin etrafındaki kırışıklıklardan, hayal kırıklığı ve mahzunluğunu gözlerindeki bulutlanmadan anlardınız. hasılı dilden ziyade gözleriyle, bakışlarıyla konuşan biriydi.
metin abi, hasnun galip sokağı'ndaki g.saray kulüp binasına girdiği tarihten, futbolu bıraktığı 1969 senesine kadar türkiye'de sevilme bakımından tarkan, cem yılmaz, recep tayyip erdoğan ve şener şen'in toplamından daha fazla, saygınlık açısından bunların üzerinde bir seviyede yer alıyordu. lakin evrenin, doğanın kaçınılmaz yasaları 34 yaşında ona futbolu bırakmak zorunda olduğu hatırlattığında geri dönüşsüz bir mutsuzluk bataklığına düştü. o öyle bir insandı ki g.saray'ın futbola tekrar dönmesi yolundaki baskılarını kabul edecekken, hem istanbul hem de izmir'de yapılan iki jübilede toplanan paralar yüzünden insanların onu sahtekar olarak görecekleri endişesinden bu isteğini gerçekleştirmedi. hıncal uluç, onun futbola dönme kararından vaz geçmesini fenerbahçeli efsane spor yazarı necmi tanyolaç'ın krallar soytarı olamaz yazısına bağlıyordu ki bu doğru ama art niyetli bir yorumdur. tanyolaç, metin'in böyle bir karar alması durumda insanların gözünde nasıl itibar kaybedeceği gerçeğine değinmişti.
1991 senesindeki o hazin kazaya değinmek lazım. o kaza değil bir intihardı. g.saray kendi kulüp zihniyetinden kaynaklanan yazısız kurallardan birisi olan şahısların, camianın önüne geçmemesi hususunda metin abi'ye de soğuk yüzünü gösterdi. artık metin abi sade suya tirit, önemsiz görevlerle avutulan, başarıları geçmişte kalmış bir figürdü. metin abi buna dayanamadı. her yeni nesil onu bir efsane olarak babalarından, dedelerinden dinlemişse de bu bir masal kahramanına karşı duyulan, uzak bir saygıydı. görüldüğü her yerde omuzlara alınan taşralı çocuk için sevgi daha içten gösterilmeliydi. sığınacağı tek yer eski dostları ve alkoldü. o gece beni bana bırakın deyip broadway'ine atladığında finişi yapmak için kendince doğru yaş ve zamanı seçmişti. her intihar bir suçlamadır. bu suçlama özelinde galatarasay kulübüne olsa da esasında zamanın ruhuna ayak uyduramayan ihtiyar bir adamın kasabayı terk etmesinden ibarettir. tanju çolaklar ve hakan şükür karakterindeki kişilerin itibar gördüğü bir dünyadan ayrılma isteğidir. hadise bundan ibaretti.
devamını gör...
14.
metin oktay hakkında okuduğum en boş ve asılsız yorum.. zaten gösterilen kaynaklara bakılırsa başka türlü olması da beklenemez..
o bir futbol efsanesiydi, beyefendi saygın çağdaş ve demokrat bir gerçek karizmaydı. kendisinden sonra gs.a başkanlık yapmış isimler bile, onun kramponlarını taşımış olmayı onur ve gurur meselesi olarak anlatmışlardır.(sn.özhan canaydın) gs ailesindeki efsane kimliği yaşamı boyunca da sürmüştür. hıncal uluç tarzı gs.dan yemlenmekten öte hayatta esamesi okunmayan isimler (ki tribünlerin tepkisinden maçlara dahi gidemeyen bir magazin maymunu idi) ve benzerleri bile hala ondan yararlanmaya, onu kullanarak gs ailesini yıpratmaya çalışıyorlar.
o bir futbol efsanesiydi, beyefendi saygın çağdaş ve demokrat bir gerçek karizmaydı. kendisinden sonra gs.a başkanlık yapmış isimler bile, onun kramponlarını taşımış olmayı onur ve gurur meselesi olarak anlatmışlardır.(sn.özhan canaydın) gs ailesindeki efsane kimliği yaşamı boyunca da sürmüştür. hıncal uluç tarzı gs.dan yemlenmekten öte hayatta esamesi okunmayan isimler (ki tribünlerin tepkisinden maçlara dahi gidemeyen bir magazin maymunu idi) ve benzerleri bile hala ondan yararlanmaya, onu kullanarak gs ailesini yıpratmaya çalışıyorlar.
devamını gör...
15.
dünyada oynadığı kulüpten daha büyük olan bir kaç futbolcu vardır ,pele-maradona benim aklımda kalan bizde de metin oktay'dır ,galatasaray'dan büyüktü .
türk futbolunun gelmiş geçmiş en iyisi ,taçsız kral üstüne bugünkü deyimle fair play,hatta temizden öte.
ben hasta derecede fenerliydim ,hala fenerliyim düşük doz.
metin oktay benim en değer verdiğim oyuncudur , fenerli olarak bir yılmaz şen'i ve gün altıparmak'i el üstünde tutarım ,yaşıma göre tek maçlarını kaçırmadım yılmaz abinin yeri daha da önemlidir çünkü dedem ve dayımla yan yana yatıyor allah rahmetini esirgemesin ,ama metin oktay en değerlidir. maalesef gs. değerini anlamadı değer vermedi. galatasaray bir heykeli bile esirgedi bildiğim kadarı ile kadıköy'de var bir heykeli görmüş değilim.
tek kelime ile metin oktay'ı anlatmak istersek , büyüktü..
türk futbolunun gelmiş geçmiş en iyisi ,taçsız kral üstüne bugünkü deyimle fair play,hatta temizden öte.
ben hasta derecede fenerliydim ,hala fenerliyim düşük doz.
metin oktay benim en değer verdiğim oyuncudur , fenerli olarak bir yılmaz şen'i ve gün altıparmak'i el üstünde tutarım ,yaşıma göre tek maçlarını kaçırmadım yılmaz abinin yeri daha da önemlidir çünkü dedem ve dayımla yan yana yatıyor allah rahmetini esirgemesin ,ama metin oktay en değerlidir. maalesef gs. değerini anlamadı değer vermedi. galatasaray bir heykeli bile esirgedi bildiğim kadarı ile kadıköy'de var bir heykeli görmüş değilim.
tek kelime ile metin oktay'ı anlatmak istersek , büyüktü..
devamını gör...
16.
39.37 sn'de coşkun özarı'nın anlattığı, bir önceki entrymizde söylediğimizin ispatıdır. rahmetli metin oktay, galatasaray'ın kendi değerlerini işi bittikten sonra fırlatıp atmaya dair gelenekselleşmiş yapısı yüzünden intihara sürüklenmiştir. ancak burada esas mesele malum kulübün makyavelist yapısı da değil, metin oktay'ın varlık bunalımı ve futbolculuk haricinde bir kimlik tadili yapamamasıdır. (bkz: the wrestler) filminde randy'nin son sahnede yaptığı şeyi o biraz daha gecikmeli yapmıştır.
devamını gör...