41.
dansı ile müzikleri ve çalkantılı özel yaşamı ile müzik dünyasına damgasını vurmuş bir ikon. hala bir çok ünlü sahne şovlarını taklit ediyor hala çok seviliyor sevilecek ve unutulmayacak olan bir kral.
devamını gör...
42.
hiçbir zaman öldüğüne inanmayacağım dünya starı.
devamını gör...
43.
ünlü siyahi beyaz şarkıcı.
devamını gör...
44.
gelmiş geçmiş en orjinal şarkıcıdır.
devamını gör...
45.
öldükten sonra bir ara “he’s faking his death” tarzı haberler çok gündeme gelmişti. hatta o zamanlar abd basınında bile epey tartışılan birtakım görüntüler sızmıştı. evinden naaşı alındıktan sonra bir hastaneye getiriliyor, arka kapıya yanaşıyor ambulans ve içinden de korumalarıyla birlikte michael jackson çıkıyor. cenazesinde aile bireylerinin rahat ve neşeli tavırları, bir dönem youtube’da komplocuları epey meşgul eden ve kim tarafından açıldığı belli olmayan bir kanal falan baya bir kafa bulandırmıştı. kanalda jackson’a benzeyen bir eleman böyle etrafında gözcü kuleleri falan olan bir yerde dans ediyor falan. ilginç şeyler bunlar. biliyosunuz tupac ve elvis de ölmedi sfsfsggsgs
devamını gör...
46.
liberian girl şarkısı benim için özeldir
devamını gör...
47.
devamını gör...
48.
enigici guppi enigici guppi wada guppii yee :)
eskiden baya baya dilimize dolanmisti.
eskiden baya baya dilimize dolanmisti.
devamını gör...
49.
türkiye'de ki karşılığı ' bolulu ramazan'dır''
,tesis olsa dünya starı olurdu bolulu ramazan ..
,tesis olsa dünya starı olurdu bolulu ramazan ..
devamını gör...
50.
belki de inatla büyümek istemeyen bir çocuktu. yaftalanmayı ve hakkındaki iftiraları hak etmedi. neredeyse hiçbiri kabul edilmedi sevenlerince. henüz ufacık yaşlarda üzerine yüklenen ağır yükler yüzünden boynu büküktü. hızlı adımlarını en tepeye doğru atıyordu fakat bu akıl almaz hızdaki yükseliş ile beraber gelen zorunlu büyümenin aksine hep çocuk kalmak istiyordu. bu sebeptendi adımlarını atarken geriye doğru giden o nev i şahsına münhasır ay yürüyüşleri. büyüdükçe geçmişinde yaşayamadığı çocukluğuna olan özlemini gidermek için o daima geriye doğru koştu. çamurların izleri mahkeme sonuçlarıyla silindi ve tertemiz bir şekilde uçup gitti. fakat bugün ya da yarın, hala çamur atılıp kirletilmek istenecekti. bıraktığı izleri ise asla silinmeden sonsuza dek devam edecekti. muazzam bir ses ve yetenek, dünyanın büyük bir kısmının tanıdığı nadir insanlardan biriydi.
devamını gör...
51.
devamını gör...
52.
çocuktum. sıkıcı gündüzlerin ardından akşam 20'de açılan tek kanallı siyah beyaz televizyon ve kenan evren'in bitmek bilmeyen konuşmaları bitmeden, yatağa gider ve bugün artık yerini sıra sıra gökdelenler ile avm'lerin doldurduğu tarla ve seraların ışığına bakarak uyurdum. günler yavaş, tembel, okul tuvaleti ahırdan hallice ve sidik kokulu, çocuklar ahmak, ben çalışkan ama oyunlara alınmayan memur çocuğuydum. bana nazaran, almanya'da işçi olarak çalışan kuzenlerim ne kadar mutluydu. gürbüz, yanık tenli, güzel nivea krem kokuları saçan, anneyle almanca konuşmanın gizemli cazibesine sahip. onların geldiği kısa yaz döneminde bir ahiret evine benzeyen babaanne-dedenin hanesi nasıl da şenlenirdi.
bir öğleden sonra oradayken, amcam almanya'dan dedeme getirdiği kullanılmış, renkli televizyonu video denen bir alete bağladı. video bir sirk gösterisini konu alıyor ve ben hayatımda ilk kez beyazcamdan renkli görüntüleri hayranlıkla izliyordum. her şey ne kadar parlaktı. sonra kızlar maykıl ceksın kurt adam'ı izleyelim dediler. bu ismi duymuş gibiydim. zenciden ziyade tatlı esmer bir genç önce ıkınır gibi kıvranıyor sonra da kurt adama dönüşüyor, akabinde dans ederek şarkı söylüyordu. o zaman farkında değildim ama ben tüm zamanların en fazla satan albümü ve en ikonik video klibindeki şarkıya adını veren thriller'ı izliyordum.
ergenlik ve gençlik yılları farklı bir çok şanatçı ve grubu takip ederek geçti. michael jackson, hayatımın merkezinde değil ama bir köşesindeydi. özellikle bad ve dangerous albümünü akıl baliğ olarak idrak ettim. sonra yeni gelen glam rock ve grunge dalgasının karşısında düşüşünü de izledim. 93'ten sonra michael jackson tamamen cepten yedi ve 2000'lerde neredeyse yoktu. sound değişmişti, zevkler ve albüm konseptleri değişmişti ve o eskisi kadar iyi beste yapamıyordu.
öldüğü akşam üstü spor salonunda koşu bandının üzerinden televizyona bakıyordum. yabancı bir müzik kanalıydı ve altta isminin yanında (50) yazıyordu. çocukluğuma ait bir şey kaybetmiştim. özel hayranı olmamama rağmen, kendisiyle dalga geçen klip çeken eminem denen lavuğa da o yüzden sinirliydim. michael jackson bizim ne nefret ne de kötülük nedir bilmediğimiz bir çağın figürüydü. öldükten sonra ondan kalanı da şovlarına alet ettiler. müzik ve sahne sektörü onu aldı, kullandı, sonra da bir kutuya koyup postaladı. anısına yapılan programa çıkanlar başta duygu sömürüsü yapan madonna, taşıyıcı anneden doğan ama aslında babalarının başka olduğu renklerinden belli olan iki çocuğu, hepsinin ama hepsinin gözyaşları da söyledikleri de sahteydi. bir tek dünyanın her yerinden onu deliler gibi seven hayranlarının ağlamaları ve üzüntüleri sahiciydi. michael jackson onlar için dönmek istedi ama başaramadı.
bir öğleden sonra oradayken, amcam almanya'dan dedeme getirdiği kullanılmış, renkli televizyonu video denen bir alete bağladı. video bir sirk gösterisini konu alıyor ve ben hayatımda ilk kez beyazcamdan renkli görüntüleri hayranlıkla izliyordum. her şey ne kadar parlaktı. sonra kızlar maykıl ceksın kurt adam'ı izleyelim dediler. bu ismi duymuş gibiydim. zenciden ziyade tatlı esmer bir genç önce ıkınır gibi kıvranıyor sonra da kurt adama dönüşüyor, akabinde dans ederek şarkı söylüyordu. o zaman farkında değildim ama ben tüm zamanların en fazla satan albümü ve en ikonik video klibindeki şarkıya adını veren thriller'ı izliyordum.
ergenlik ve gençlik yılları farklı bir çok şanatçı ve grubu takip ederek geçti. michael jackson, hayatımın merkezinde değil ama bir köşesindeydi. özellikle bad ve dangerous albümünü akıl baliğ olarak idrak ettim. sonra yeni gelen glam rock ve grunge dalgasının karşısında düşüşünü de izledim. 93'ten sonra michael jackson tamamen cepten yedi ve 2000'lerde neredeyse yoktu. sound değişmişti, zevkler ve albüm konseptleri değişmişti ve o eskisi kadar iyi beste yapamıyordu.
öldüğü akşam üstü spor salonunda koşu bandının üzerinden televizyona bakıyordum. yabancı bir müzik kanalıydı ve altta isminin yanında (50) yazıyordu. çocukluğuma ait bir şey kaybetmiştim. özel hayranı olmamama rağmen, kendisiyle dalga geçen klip çeken eminem denen lavuğa da o yüzden sinirliydim. michael jackson bizim ne nefret ne de kötülük nedir bilmediğimiz bir çağın figürüydü. öldükten sonra ondan kalanı da şovlarına alet ettiler. müzik ve sahne sektörü onu aldı, kullandı, sonra da bir kutuya koyup postaladı. anısına yapılan programa çıkanlar başta duygu sömürüsü yapan madonna, taşıyıcı anneden doğan ama aslında babalarının başka olduğu renklerinden belli olan iki çocuğu, hepsinin ama hepsinin gözyaşları da söyledikleri de sahteydi. bir tek dünyanın her yerinden onu deliler gibi seven hayranlarının ağlamaları ve üzüntüleri sahiciydi. michael jackson onlar için dönmek istedi ama başaramadı.
devamını gör...
53.
back vocal'de mj.
rockwell - somebody's watching me (1983 )
rockwell - somebody's watching me (1983 )
devamını gör...
54.
80 'ler popunun kralı lakabından çok moonwalk dansın kralı titrine layık marjinal ötesi beyazlaşmış siyahi. her şeye rağmen ve tüm abartılışına karşın 80' lere ve pop tarihine özgün dansı ,çığırtkan gırtlak sesi ile damgasını vurmuş tüm zamanların büyük idollerindendir.
devamını gör...
55.
devamını gör...
56.
yuzu cok korkunc olan adam. gecirdigi estetiklerden dolayi herhalde.
devamını gör...