mütalaa

bir konu üzerinde ayrıntılı düşündükten sonra sarfedilen görüş, oy.
hukuk jargonunda ise:
bir davada tüm deliller değerlendirildikten, tanıklar dinlendikten sonra savcının mahkemenin ne yönde karar vermesi gerektiği konusundaki beyanı anlamına gelen tulu'dan doğan isim.

okur okumaz "mütalaadaki aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz. mütalaaya karşı beyanlarımızı ve esas hakkındaki savunmalarımızı sunmak üzere süre talep ediyoruz." diye tamamladığım kelime. lehe geldiğinde gülümsetir gene de.

şunu eklemekte fayda var. hukuki görüştür mütalaa. alanında uzman kişilerden alınarak hukuk ve ceza davalarında hakime akademik bir görüş sunulmuş olur.

nutella diye okuduğum başlık. gelmişken anlamını da öğrendim bilmiyormuşum. *bugün yine bana bana nutella yemek düşer.

tsk jargonun'da "irdelemek" anlamında kullanılır.
örnek vermek gerekirse ; çavuş 2 saat yanaşik düzen eğitimi yaptır. sonra gel bana tekmil ver. eğer çavuş komutanim 2 saat fazla 1.5 buçuk saat yapsak olur mu diye öneri sunarsa bu emri mütalaa ediyor demektir. uygun görülmez savunması alınır. işlem yapılır.

köy enstitüsü mezunu olan sevgili babamın başının ilk başlarda belası olan ama yaşadıkça, alıştıkça ve sonradan sevdiği ders çalışma saatidir.

yazık bunlar mini mini çocuklar olarak sabahın saat altısında birkaç hafta mütalaa eylemişler. okulda dersler bitince de ikiye bölünmüş mütalaa akşamları. sonra büyük sınıflara sormuşlar ki bu mütalaa ne zaman bitecek. çocuk aklıyla sanıyorlarmış ki birkaç haftalık bir şey bu mütalaa dedikleri...acemilere uygulanıyor bir süre falan. büyük sınıflardan bir abileri demiş ki "mezun olmadan bitmez ki mütalaa."

babama sordum mezun olmazdan önceki son mütalaasını geçenlerde. gençlik günlerini anan yaşlıların bildik heyecanıyla ve o gençliğin kıymetini bilemeyişin nedametiyle dedi ki: bugünkü aklım olsaydı isterdim ki o akşam mütalaası hiç bitmesin. yaşım ve yaşam orada donup kalsın.