sinan çetin imzalı 2006 yapımı kısa film. nebil özgentürk'ün türkiye'nin hatıra defteri isimli belgeselinde bir bölüm olarak gösterilen bu yapımda türkiye'de türk müziğinin devlet eliyle yasaklanıp halkın müzik zevkinin değiştirilmeye çalışıldığı, tarihsel gerçekliklerle çok da örtüşmediği için çokça eleştirilen cumhuriyet sonrası dönem anlatılıyor.
yönetmen: sinan çetin
oyuncular:
ahmet koç
cansu koç
ali koç
oyuncular:
ahmet koç
cansu koç
ali koç
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bir bilen" tarafından 27.11.2020 23:00 tarihinde açılmıştır.
1.
hiç sevmediğim sinan çetin tarafından kaleme alınıp görselleştirdiği söylenen kısa film.
ben senaryo kısmının sinan çetin'e ait olduğunu düşünmüyorum zira kendisi hakkında olumsuz olmak üzere birçok şey duydum ama bu senayo kendine ait olmasa bile bir gerçeği anlatıyor.
film konusuna gelince "anlatmaya gerek yok görüyorsunuz" diyeceğim çünkü filmin senaryo kaynağı henüz film başlarken zaten yazıyor.
ben senaryo kısmının sinan çetin'e ait olduğunu düşünmüyorum zira kendisi hakkında olumsuz olmak üzere birçok şey duydum ama bu senayo kendine ait olmasa bile bir gerçeği anlatıyor.
film konusuna gelince "anlatmaya gerek yok görüyorsunuz" diyeceğim çünkü filmin senaryo kaynağı henüz film başlarken zaten yazıyor.
devamını gör...
2.
eleştiri gerçek bilgiler ve yaşanmışlıklar üzerinden yapılması gereken titiz bir iştir.
şayet eleştirmek istediğiniz konunun, temel dayanaklarını bilmiyor, o konuyu üstün körü geçip, sırf yapmış olmak için yapıyorsanız baltayı taşa vurursunuz.
mutlu ol! bu bir emirdir'de ne yazık ki böyle bir yapımdır.
birincisi türkiye cumhuriyeti tarihinde türk halk müziği'nin yasaklandığı bir dönem olmamıştır.
vardır diyen, buna sinan çetin'de dâhil yalan söylemiş olur. çok zor işler değil bunlar. biraz titizseniz, biraz araştırmacıysanız gerçeğe ulaşırsınız. yalancıların da mumu böylece ancak yatsıya kadar yanar.
buna benzer bir olay var mıdır peki? evet vardır. türk sanat müziği ile ilgili bir yasaklamaya gidilmiştir.
bu işi yapan da musa süreyya beydir. zaten çarpıtmanın temeli de burada başlıyor.
1927'den 1934'e kadar devlet radyosu özel fasıl programları dahi yayınlıyordu. arşivlerde mevcuttur.
musa süreyya bey gibi işgüzarların saçmalamasıyla, bu yayınlar durdurulmuştur. bu da dokuz ay sürmüştür.
peki, yayınlar yeniden nasıl başlamıştır? mustafa kemal'in bir akşam savarona'da, fasıl dinlemek istemesi üzerine, paçası tutuşan işgüzarlar yayınları yeniden başlatmıştır.
bir yönetmen düşününüz, bir konu hakkında kısa bir film çekecek ama o olayın gerçeğini bilmiyor!
yasağı eleştirecek ama yasağın neye geldiğini bilmiyor! yasağı koyanı eleştirecek ama kim tarafından koyulduğunu bilmiyor! ortaya karışık bir bilgi kirliliği sunuyor. seç beğen al!
hazır bilgiye alışmış (doğru yanlış fark etmez) bu milletin mümtaz evlatları da hemen onu bağrına basıyor.
sinan bey'e madem böyle bir konuya el atmış, eleştirmesi için yaşanmış bir mevzu sunmak lazım.
mustafa kemal döneminde ''riyaset-i cumhur fasıl heyeti'' diye sanat musikisi icra eden bir yapı var. ölümünden sonra kaldırmışlar. senfoni orkestrası ise yerinde duruyor.
bir el atıversin bu olaya! beethoven öyle mi güzel, böyle mi güzel çıksın ortaya!
şayet eleştirmek istediğiniz konunun, temel dayanaklarını bilmiyor, o konuyu üstün körü geçip, sırf yapmış olmak için yapıyorsanız baltayı taşa vurursunuz.
mutlu ol! bu bir emirdir'de ne yazık ki böyle bir yapımdır.
birincisi türkiye cumhuriyeti tarihinde türk halk müziği'nin yasaklandığı bir dönem olmamıştır.
vardır diyen, buna sinan çetin'de dâhil yalan söylemiş olur. çok zor işler değil bunlar. biraz titizseniz, biraz araştırmacıysanız gerçeğe ulaşırsınız. yalancıların da mumu böylece ancak yatsıya kadar yanar.
buna benzer bir olay var mıdır peki? evet vardır. türk sanat müziği ile ilgili bir yasaklamaya gidilmiştir.
bu işi yapan da musa süreyya beydir. zaten çarpıtmanın temeli de burada başlıyor.
1927'den 1934'e kadar devlet radyosu özel fasıl programları dahi yayınlıyordu. arşivlerde mevcuttur.
musa süreyya bey gibi işgüzarların saçmalamasıyla, bu yayınlar durdurulmuştur. bu da dokuz ay sürmüştür.
peki, yayınlar yeniden nasıl başlamıştır? mustafa kemal'in bir akşam savarona'da, fasıl dinlemek istemesi üzerine, paçası tutuşan işgüzarlar yayınları yeniden başlatmıştır.
bir yönetmen düşününüz, bir konu hakkında kısa bir film çekecek ama o olayın gerçeğini bilmiyor!
yasağı eleştirecek ama yasağın neye geldiğini bilmiyor! yasağı koyanı eleştirecek ama kim tarafından koyulduğunu bilmiyor! ortaya karışık bir bilgi kirliliği sunuyor. seç beğen al!
hazır bilgiye alışmış (doğru yanlış fark etmez) bu milletin mümtaz evlatları da hemen onu bağrına basıyor.
sinan bey'e madem böyle bir konuya el atmış, eleştirmesi için yaşanmış bir mevzu sunmak lazım.
mustafa kemal döneminde ''riyaset-i cumhur fasıl heyeti'' diye sanat musikisi icra eden bir yapı var. ölümünden sonra kaldırmışlar. senfoni orkestrası ise yerinde duruyor.
bir el atıversin bu olaya! beethoven öyle mi güzel, böyle mi güzel çıksın ortaya!
devamını gör...
3.
bir sinan çetin kısa filmdir. .

sinan çetin'den hiç hoşlanmam. ne yapımcı olarak ne yönetmen olarak ne de insan olarak. sadece bazen beni öfkelendiren çok iyi işler yapmıştır. çiçek abbas, komser şekspir ve ayn rand'ın atlas vazgeçti kitabını yayımlaması gibi işler. bu kısa filmde sevdiğim işlerinden biri.
tarihi bilgisi vasat biri olarak bu kısa filmin konusu olan türk halk müziğinin yasaklanması hakkında bir bilgim yok. çok da umrumda değil aslında gerçek olup olmaması. ama film önermesi doğru da olsa yanlış da olsa bence izlenmeye değer güzel bir kısa film.
filmde saçma sapan yerler de var ama yine türk halk müziği yasaklanınca askerler bir eve baskın yapar ve ellerindeki listeden adlarını bile okuyamadıkları bazı ecnebi adamların eserlerini çalmalarını ister. ve onlar da bağlama ile çalarlar bunları.
ahmet koç oynar bu filmde. ben bu filmden sonra ahmet koç'un yabancı şarkıları cover'ladığı albümler yapmaya başladığını düşünüyorum.
izlenebilir, kısa ve güzel bir film. siyasi ve tarihi yönü ile ilgili bir maulmatım olmadığını da yeniden belirteyim.

sinan çetin'den hiç hoşlanmam. ne yapımcı olarak ne yönetmen olarak ne de insan olarak. sadece bazen beni öfkelendiren çok iyi işler yapmıştır. çiçek abbas, komser şekspir ve ayn rand'ın atlas vazgeçti kitabını yayımlaması gibi işler. bu kısa filmde sevdiğim işlerinden biri.
tarihi bilgisi vasat biri olarak bu kısa filmin konusu olan türk halk müziğinin yasaklanması hakkında bir bilgim yok. çok da umrumda değil aslında gerçek olup olmaması. ama film önermesi doğru da olsa yanlış da olsa bence izlenmeye değer güzel bir kısa film.
filmde saçma sapan yerler de var ama yine türk halk müziği yasaklanınca askerler bir eve baskın yapar ve ellerindeki listeden adlarını bile okuyamadıkları bazı ecnebi adamların eserlerini çalmalarını ister. ve onlar da bağlama ile çalarlar bunları.
ahmet koç oynar bu filmde. ben bu filmden sonra ahmet koç'un yabancı şarkıları cover'ladığı albümler yapmaya başladığını düşünüyorum.
izlenebilir, kısa ve güzel bir film. siyasi ve tarihi yönü ile ilgili bir maulmatım olmadığını da yeniden belirteyim.
devamını gör...
