mutluluk peşinde koşmak

haydi gerçek yiyecekler, temiz hava ve üzerinde yaşanabilir bir dünyada insanca yaşamanın yerine "mutluluk" peşinde koşalım. sanki bu mutluluk bizi bu kâr manyaklığından tek başına koruyabilecekmiş gibi.
mutluluk bir sorumluluk değil.

koşulmamalı, o gelir sizi bulur gibi bir rivayet olsa da beni henüz bulan olmadı.

mutluluk dediğin şey bir anlık sonra geçer. asıl uzun süren acılar, onları azaltmak lazım.

mutluluğumun peşinden her türlü belaya atlarım gibi geliyor.

insanlar mutluluğu zenginlik, güzellik, şan - şöhret ve iktidar sahibi olmakta aradığı için pek bir çözüm yolu bulamamış. mutluluğu arzu etmekle mutlu olunamayacağını ve ne kadar çok şey hedeflenirse mutluluktan o kadar uzaklaşılacağını ne yazık ki çoğu zaman idrak edememişler.

genelde insanların ölene dek sürdürdükleri eylem.

mutluluğunu çevresinden sağlayamayan insanların özlemle mutluluğu kovalamalarıdır. muhtemelen kalıcı mutluluğa ulaşamayacak, yorulacak ve sonra da mutluluğun aslında kendinde gizli olduğunu anlayacaktır. ya da anlamayıp, ömrü kovalamakla geçecektir.

yorularsınız

o da bir ihtiyaç sonuçta. başka çaremiz mi var?

beyhude çaba

kadınların yapmadığıdır. kadınlar koşmayı sevmez çünkü memeler uzay boşluğunda dağılmak istercesine sallanır.
o yüzden kadınlar mutsuz. evet.

mutluluk, mutlu olma yolundaki eylemlerimizdir. sonu olmayan bir yolda olduğunuzu fark edip eylemlerinizden keyif almaya başlarsanız o zaman varoluşsal sancılarınızı olabildiğince aşağıya çekersiniz. eğer ki hayatınızla ilgili eyleme geçmeye cesareti olmayan boş biriyseniz bu sözlerim sizin için bir anlam ifade etmeyecektir. siz gidip cem adrian dinleyip behzat ç triplerine girebilirsiniz.

hüzün de keyif de bağırmak da susmak da insanın içindedir ve hepsinin birleşiminden bir bütün yani insan ortaya çıkar. burada önemli olan eylemlerinizde dengeli bir şekilde bunlara yer vermektir.

mutluluk, peşinde koşulup da yakalanacak bir şey değildir.

ufukta falan görsem koşacağım da yok

mutluluğun formülü insanın kendi içindedir.negatif düşüncelere esir ve doymak bilmeyen ruhlar mutluluğu bulmaz.

durağan olmak daha güzel. bence yani. başkaları koşsun.

ben saldım, belki bırakınca o benim peşimden koşar. ters etki.