1.
napolyon savaşlarının tümünden ziyade napolyon'un rusya seferinden ve rusya'nın kullandığı stratejinin kurtuluş savaşında da kullanılmasından dolayı beni oldukça etkilemiş olan napolyon'un rusya seferinden bahsedeceğim.
napolyon'un amacı çar ı. aleksandr'ı britanyalı tacirlerle ticaret yapmayı durdurma zorunluluğunda bırakmak ve böylece birleşik krallık'ı savaşı sonlandırmaya itmekti.
napolyon ordusu 300.000'i fransa topraklarında yetişmiş askerlerden olmak üzere 680.000 askerden oluşan çok büyük bir orduydu. ordusunu uzun yürüyüşlerle batı rusya topraklarında sürükleyen napolyon, rus ordusunu savaşmaya zorlamaya çalıştı. bu süreçte çok sayıda küçük çaplı çatışmadan ve smolensk muharebesi'nden galip çıktı. napolyon bu muharebenin rusya'daki yürüyüşü sonlandıracağını umsa da rus ordusu smolensk şehri yanarken savaştan kaçtı, rusya içlerine doğru çekilme devam etti. bunun üzerine napolyon smolensk'te ordugâh kurma planlarından vazgeçti ve ordusu rus birliklerini kovaladı.
rus ordusu çekildikçe kazaklar köyleri, kasabaları, ekinleri yakmakla görevlendirildi. bu yakıp yıkma politikasının amacı fransız birliklerinin topraklardan faydalanarak erzak edinmesini engellemekti. bu durum fransız birliklerini sahada büyük bir orduyu besleyemeyecek bir ikmal sistemine zorladı. açlık ve mahrumiyetle boğuşan fransız askerleri geceleri ordularından ayrılıp yiyecek aradı. bu askerler sıkça kazaklar tarafından ele geçirildi veya öldürüldü.
rus ordusu neredeyse üç ay geri çekildi. devamlı toprak kaybından endişelenen rus asilzadeleri çardan rus ordusu komutanlığı mareşal barclay de tolly'yi görevden almasını istedi. bu isteği yerine getiren ı. aleksandr, ordunun başına mihail kutuzov'u geçirdi. bununla beraber, kutuzov iki hafta boyunca halefinin geri çekilme uygulamasını devam ettirdi.
7 eylül günü fransız ordusu moskova'nın 110 km kadar batısında, borodino kasabası yakınlarında cephe almış rus ordusunu yakaladı. bunun ardından gerçekleşen muharebe, napolyon savaşları'nın en kanlı günü oldu; 250.000 askerden fazla savaştı, 70.000'den fazla asker öldü veya yaralandı. taktik anlamda zafer kazanan fransız ordusu, binlerce asker ve 49 yüksek rütbeli subay kaybetti. rus ordusu ertesi gün sıyrılıp kaçmayı başarınca napolyon ümit ettiği kesin zaferi kazanamadı.
napolyon bir hafta sonra moskova'ya girdi. burada şehri teslim edecek bir heyet tarafından karşılanmadı, şehrin valisi fyodor rostopçin önemli noktaların ateşe verilmesini emretti. bu noktada aleksandr'ın teslim olmasını beklese de bu gerçekleşmedi, bir ay boyunca kötüleşen şartlar altında moskova'da kaldıktan sonra kaluga'ya doğru çekilmek zorunda kaldı. rus ordusunun kazandığı muharebelerin ardından dağılan fransız ordusu, 14 aralık 1812'de rusya'yı terk etti.
şimdi bu taktiğin kurtuluş savaşında nasıl kullanıldığına değinelim.
türkiye büyük millet meclisi orduları başkomutanı mustafa kemal paşa ve fevzi paşa, batı cephesi birliklerinin yunan ordusuyla mesafe bırakarak sakarya hattının doğusuna çekilmesi gibi bir strateji uygulamaya başladılar.
ordu sakarya kavsinin doğusuna çekilir. yunan ordusu hızlı bir ilerleyiş içindedir. komuta georgios hacıanestis’in elindedir. yunan işgal ordusunun elinde nakliyat, hücum ve savunma bakımından büyük avantajlar da vardı. üstelik de iç batı anadolu’da belirli merkezlerde helen yerel halkın desteği de söz konusudur. yunan ordusu birinci dünya savaşı’na katılan orduların aksine yorgun değildir. savunma stratejisi her birliğin kendi savunmasından mesul olmasına dayanır. yani her birlik sonuna kadar direnecektir fakat bu bir telef ve bozguna dönüşmeden çekilme gerçekleşmelidir. mühim olan hattı, yani belirli bir savunma çizgisini değil, geniş bir sathı elde tutabilmektir. bu çekilme yanında bilhassa türk süvari kuvvetlerinin ani ve çevik manevraları karşı tarafı yıpratmaktadır.
taarruz pozisyonu içinde yunan birliklerinin dokuz gün türklerle karşılaşmadan yürüdükleri görülüyor. orta anadolu’da dokuz gün boyunca mahalli desteğin belirttiğimiz gibi çok küçük parçalarda söz konusu olduğu ve nakliyatın üstünlüğüne rağmen iaşenin pek de kolay olamayacağı temmuz sıcağında anadolu’yu düşündüğünüzde bunun ne kadar zor olduğu anlaşılacaktır. 14 ağustos’ta ileri harekâta geçen yunan ordusu ancak 25 ağustos’tan itibaren sakarya nehri doğusundaki türk kuvvetleriyle karşılaştı. çal dağı’nı ele geçirdiler. bu, ankara’ya en çok yaklaşan stratejik mevki demektir. fakat haymana’nın güneyindeki mangal dağı’nda aynı başarıyı gösteremediler. bir müddet sonra da çal dağı düşecek ve türk kuvvetlerinin eline geçecektir.
9 eylül’de ilerleme şansı kalmayan yunan ordusu savunmaya geçti. işte o andan itibaren savunmadaki türk ordusunun ani bir taarruz emri almasıyla yunan kuvvetlerinin savunmayı berkitme şansının kaybolduğu gibi ricatleri de düzenden bozguna dönüştü. süratle birçok malzemeyi bırakarak eskişehir hattının batısına çekildiler. bir anda sivrihisar, aziziye, bolvadin ve çal yeniden tbmm hükümeti’nin eline geçti. sakarya muharebesi boyunca tek hattan oluşan demiryollarının da üstün başarı gösterdiğini belirtmek gerekir.
napolyon'un amacı çar ı. aleksandr'ı britanyalı tacirlerle ticaret yapmayı durdurma zorunluluğunda bırakmak ve böylece birleşik krallık'ı savaşı sonlandırmaya itmekti.
napolyon ordusu 300.000'i fransa topraklarında yetişmiş askerlerden olmak üzere 680.000 askerden oluşan çok büyük bir orduydu. ordusunu uzun yürüyüşlerle batı rusya topraklarında sürükleyen napolyon, rus ordusunu savaşmaya zorlamaya çalıştı. bu süreçte çok sayıda küçük çaplı çatışmadan ve smolensk muharebesi'nden galip çıktı. napolyon bu muharebenin rusya'daki yürüyüşü sonlandıracağını umsa da rus ordusu smolensk şehri yanarken savaştan kaçtı, rusya içlerine doğru çekilme devam etti. bunun üzerine napolyon smolensk'te ordugâh kurma planlarından vazgeçti ve ordusu rus birliklerini kovaladı.
rus ordusu çekildikçe kazaklar köyleri, kasabaları, ekinleri yakmakla görevlendirildi. bu yakıp yıkma politikasının amacı fransız birliklerinin topraklardan faydalanarak erzak edinmesini engellemekti. bu durum fransız birliklerini sahada büyük bir orduyu besleyemeyecek bir ikmal sistemine zorladı. açlık ve mahrumiyetle boğuşan fransız askerleri geceleri ordularından ayrılıp yiyecek aradı. bu askerler sıkça kazaklar tarafından ele geçirildi veya öldürüldü.
rus ordusu neredeyse üç ay geri çekildi. devamlı toprak kaybından endişelenen rus asilzadeleri çardan rus ordusu komutanlığı mareşal barclay de tolly'yi görevden almasını istedi. bu isteği yerine getiren ı. aleksandr, ordunun başına mihail kutuzov'u geçirdi. bununla beraber, kutuzov iki hafta boyunca halefinin geri çekilme uygulamasını devam ettirdi.
7 eylül günü fransız ordusu moskova'nın 110 km kadar batısında, borodino kasabası yakınlarında cephe almış rus ordusunu yakaladı. bunun ardından gerçekleşen muharebe, napolyon savaşları'nın en kanlı günü oldu; 250.000 askerden fazla savaştı, 70.000'den fazla asker öldü veya yaralandı. taktik anlamda zafer kazanan fransız ordusu, binlerce asker ve 49 yüksek rütbeli subay kaybetti. rus ordusu ertesi gün sıyrılıp kaçmayı başarınca napolyon ümit ettiği kesin zaferi kazanamadı.
napolyon bir hafta sonra moskova'ya girdi. burada şehri teslim edecek bir heyet tarafından karşılanmadı, şehrin valisi fyodor rostopçin önemli noktaların ateşe verilmesini emretti. bu noktada aleksandr'ın teslim olmasını beklese de bu gerçekleşmedi, bir ay boyunca kötüleşen şartlar altında moskova'da kaldıktan sonra kaluga'ya doğru çekilmek zorunda kaldı. rus ordusunun kazandığı muharebelerin ardından dağılan fransız ordusu, 14 aralık 1812'de rusya'yı terk etti.
şimdi bu taktiğin kurtuluş savaşında nasıl kullanıldığına değinelim.
türkiye büyük millet meclisi orduları başkomutanı mustafa kemal paşa ve fevzi paşa, batı cephesi birliklerinin yunan ordusuyla mesafe bırakarak sakarya hattının doğusuna çekilmesi gibi bir strateji uygulamaya başladılar.
ordu sakarya kavsinin doğusuna çekilir. yunan ordusu hızlı bir ilerleyiş içindedir. komuta georgios hacıanestis’in elindedir. yunan işgal ordusunun elinde nakliyat, hücum ve savunma bakımından büyük avantajlar da vardı. üstelik de iç batı anadolu’da belirli merkezlerde helen yerel halkın desteği de söz konusudur. yunan ordusu birinci dünya savaşı’na katılan orduların aksine yorgun değildir. savunma stratejisi her birliğin kendi savunmasından mesul olmasına dayanır. yani her birlik sonuna kadar direnecektir fakat bu bir telef ve bozguna dönüşmeden çekilme gerçekleşmelidir. mühim olan hattı, yani belirli bir savunma çizgisini değil, geniş bir sathı elde tutabilmektir. bu çekilme yanında bilhassa türk süvari kuvvetlerinin ani ve çevik manevraları karşı tarafı yıpratmaktadır.
taarruz pozisyonu içinde yunan birliklerinin dokuz gün türklerle karşılaşmadan yürüdükleri görülüyor. orta anadolu’da dokuz gün boyunca mahalli desteğin belirttiğimiz gibi çok küçük parçalarda söz konusu olduğu ve nakliyatın üstünlüğüne rağmen iaşenin pek de kolay olamayacağı temmuz sıcağında anadolu’yu düşündüğünüzde bunun ne kadar zor olduğu anlaşılacaktır. 14 ağustos’ta ileri harekâta geçen yunan ordusu ancak 25 ağustos’tan itibaren sakarya nehri doğusundaki türk kuvvetleriyle karşılaştı. çal dağı’nı ele geçirdiler. bu, ankara’ya en çok yaklaşan stratejik mevki demektir. fakat haymana’nın güneyindeki mangal dağı’nda aynı başarıyı gösteremediler. bir müddet sonra da çal dağı düşecek ve türk kuvvetlerinin eline geçecektir.
9 eylül’de ilerleme şansı kalmayan yunan ordusu savunmaya geçti. işte o andan itibaren savunmadaki türk ordusunun ani bir taarruz emri almasıyla yunan kuvvetlerinin savunmayı berkitme şansının kaybolduğu gibi ricatleri de düzenden bozguna dönüştü. süratle birçok malzemeyi bırakarak eskişehir hattının batısına çekildiler. bir anda sivrihisar, aziziye, bolvadin ve çal yeniden tbmm hükümeti’nin eline geçti. sakarya muharebesi boyunca tek hattan oluşan demiryollarının da üstün başarı gösterdiğini belirtmek gerekir.
devamını gör...