narin çığlığı

medya maymunluğunun danikasıdır.

bu tabirin hala kullanılıp kullanılmadığını bilmiyorum. belki bu tür insanların sayısı arttığı için onlara sadece televizyon programcısı, sunucu, show insanı ya da ünlü diyoruzdur. ama medya maymunu tabiri şu an televizyon ekranlarında gördüğümüz çoğu insan için cuk oturan bir sözdür.

eskiden birkaç tane medya maymunumuz vardı. mehmet ali erbil, hülya avşar, saadettin teksoy ve benzerleri. artık öyle bir çağa geldik ki bu isimleri mumla arıyoruz.

söylemezsem olmaz isimli ne idüğü belirsiz bir programda narin çığlığı diye bir şey yapıyor medya maymunları. bunlardan bir tanesi hande sarıoğlu, diğeri pınar eliçe ve bir diğeri ise didem delen'dir.

bu güzel oldukları kadar da zeki olan hanım ablalar ülkece koruyamadığımız, canımızdan can alıp giden güzel kızımız, ardından bu dünyayı hala nasıl yıkmadığımıza anlam veremediğim melek çocuğumuzun ölümüne dikkat çekmek için hep beraber çığlık attılar.

narin güran için ne yapsak az. ne desek eksik. ne kadar ağlasak içimiz huzura ermez. eminim birçoğumuz narinimize kıyanları, yardım edenleri, görüp de susanları eline geçirse paramparça eder.

ama bu kadar büyük bir acıyı bile video paylaşım sitelerinde on saniyelik bir klip olabilmek için kullanan insanlardan tiksinme hakkına da sahibiz bence.

bu çığlık da en ufak bir samimiyet yok. eğer izleyen varsa bana hak verecektir. sadece dikkat çekmek için, sadece biraz daha görünür olmak için, sadece isimleri biraz daha fazla duyulsun diye yapılan bir şebeklikten başka bir şey değil.

bu neden ünlü olduklarını anlasam da içime sindiremediğim bu insanlar ne kadar rezilce, ne kadar ahlaksızca, ne kadar edepsizce bir yolla olursa olsun biraz fazla konuşulmak için her şeyi yaparlar.

bunun örneklerini daha önce de gördük rezilliğin daniskası olan televizyon programcılığında ama bu son olay çok öfkelendirdi beni.

sözlükte küfür yasak ama küfürsüzlük çok zor, anlıyor musunuz? çok zor. ama bu insanlar tam bir yav.... bak... lan.

haberim yoktu, başlık sayesinde görüp izledim.
exlerinizi salın kızlar, onlar kendi halinde bikaçımıza mızmızlanıp tadımızı kaçırıp gidiyorlar. 3 terapiyle her şey halloluyor. asıl patolojik narsist bu başımıza bela ettiğimiz garip tipler.

ne vasfı var bu insanların anlamıyorum. meme dolgusu, dudak dolgusu olan, biraz da şansı yaver giden memlekette ünlü olup çıkıyor. bundan türlü influencerları da ayırıyor değilim.

çeşitli zamanlarda çeşitli maymunluklar yapıp, reklamın iyisi kötüsü olmaz düsturu ile herhalde, bir saçmalık yapıp bu taraklarda en bezi olmayan insanlara bile ulaşmayı başarıyorlar. "napıyo bu salak emenike ya?" diye bile olsa konuşuluyor olmayı ister para için ister ilgi için istesin çok sağlıksız. ama bu sağlıksız arzuya küçücük bir kızın ölümünü alet etmek, üstelik geride kalan yakınları ne düşünür ne hisseder umursamaksızın bunu yapmak, empatiden bu kadar yoksun, bu kadar kalpsiz, bu kadar kendine dönük olmak, duygusal olarak olmasa bile mantıksal olarak hiçbir ahlaki değerin, etik yargısının ve şahsi duruşun olmaması çok ürkütücü ve akıl alır gibi değil.

kendilerine yoğun ve etkili terapi seansları diliyorum.

toplumun geldiği noktayı duyurmaya çalışmaktadır. eşi benzeri olmayan, yeni bir şey değildir.

olaylar ile ilgili bilgiler dehşet verici. bütün bir köyün olay yeri inceleme alanı olarak belirlenip araştırılması gerekir. çirkin şeylerin döndüğü bir köy var ortada ve köyün mezbaha gibi bir yere dönüştüğü şüphesi kaçınılmaz, bazı bilgiler çok ciddi şeylere işaret ediyor. önemli kişilerin adı da geçiyor. köy sermaye işleten nüfuzlu birilerine ait ve ahali organize. önemli kişiler ile bağlantı devlet ve kolluk kuvvetleri ile de bağlantı demektir. neyse. bana kalırsa zanlılar, mahkemeler ve cezalar ile ilgili gelecek kurgusundan çok, köyün geçmişini araştırmak gerekir. pis kokular bana şunu anlatıyor : köyün geçmişi çok karanlık..

kaç gündür dikkatle takip ediyorum, umarım yapanlar en ağır cezaları alır.
sırf gündemi meşgul ediyor diye olur olmadık haber siteleri işi sulandıran başlıklar atıyor. ilginç komplo teorileri ile reklamını yapıyor. işin en acı tarafını ise narin'in cenaze namazını kıldıran imam dile getirdi. burada yatan bizim vicdanımızdır dedi. haberlerde her görüşümde insanlıktan umudumu kestiğim, insanlığımız adına utandığım küçük kızın büyük çığlığıdır.

bunu yapanları yatağa bağlayıp suratlarına sıçsalar, gerçek anlamda sıçsalar hoşuma giderdi. bu kadar net söylüyorum.

narin'in mor elbisesi ile çekilmiş bir fotoğrafı var o fotoğraf hiç gözümün önünden gitmiyor internet'te yada televizyon ekranında gördüğümde gözlerim yaşarıyor.
2. günde öldüğünü tahmin ettim burada da yazdım ve dua ettim sürekli inşallah acı çekmeden ölmüştür hatta insan eline düşmesinde bir hayvan öldürmüştür dedim denmez ama olacakları biliyorum ,oldu da kızcağız uzun saatler can çekişerek vefat etmiş.
namussuzlar o can verirken telefonla birbirlerine sormuşlar kim bunlar komşusu,amcası,abisi sonra annesi.
eğer bir allah'ın kulu bu olayı kendi çıkarı için ne çıkar olursa olsun kullanıp ası bekledi ise kan kusa kusa ciğerleri döküle döküle can verir inşallah .
başlığı açan doğru yazmış çıkar insanın hastalığıdır ,bize allah rahmet eylesin nur içinde yatsın demek düşer.
hiç bir çocuğa böyle anne -baba ve akraba nasip etmesin..