orjinal ad: qué vergüenza
yazar: paulina flores
basım yılı: 2015
şilili genç yazarın bu öykü kitabı, "ne rezalet" öyküsüyle aldığı ödülle adından çokça bahsettirmiştir. öykü sevenler için kaçırılmaması gereken bir yazar.
yazar: paulina flores
basım yılı: 2015
şilili genç yazarın bu öykü kitabı, "ne rezalet" öyküsüyle aldığı ödülle adından çokça bahsettirmiştir. öykü sevenler için kaçırılmaması gereken bir yazar.
roberto bolaño öykü ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 10.05.2021 13:08 tarihinde açılmıştır.
1.
paulina flores muhteşem öykü kitabıdır.
her yazarın, aslında her insanın hayatında geçmişten gelen travmalar vardır ve bu travmalar bir şekilde bugünlerine de yansır. bir yazar isteyerek ya da istemeyerek bu travmaları yazdığı satırlara yansıtır. ve siz onun gizli yaralarını cümleler halinde görür, tanır ve o yazarla bir nevi manevi bağ kurarsınız. dostoyevski “ karamazov kardeşler”i yazdıktan sonra bir tür bunalım yaşamış çünkü bu romandaki baba katli hikayesinin nedeninin kendi babasını öldürme isteği olduğunu düşünmüş her zaman içten içe. kafka “ dönüşüm”de gregor samsa’yı babası tarafında fırlatılan bir elmanın öldürmesine izin vererek belki tepesinde dikildiğine inandığı baba figürüne isyan ederken bir yandan da ilk günaha bir atıfta bulunmuştur. jean-louis fournier “ asla kimseyi öldürmedi benim babam” ismini romanına, anlatısına bu ismi annesi yüzünden vermiştir, babasına çok yüklenmemek için.
ben bu öyküleri okurken paulina flores’in de böyle bir dertten mustarip olduğuna ikna oldum. hep gizliden gizliye, bazen de açıkça ortada olmayan, varlığı yokluğu bir baba çıkıp durdu karşıma. ve ne güzel yazmış dedim içimden, ne güzel anlatmış. bu kitabı okumamış olmak ne rezalet!
her yazarın, aslında her insanın hayatında geçmişten gelen travmalar vardır ve bu travmalar bir şekilde bugünlerine de yansır. bir yazar isteyerek ya da istemeyerek bu travmaları yazdığı satırlara yansıtır. ve siz onun gizli yaralarını cümleler halinde görür, tanır ve o yazarla bir nevi manevi bağ kurarsınız. dostoyevski “ karamazov kardeşler”i yazdıktan sonra bir tür bunalım yaşamış çünkü bu romandaki baba katli hikayesinin nedeninin kendi babasını öldürme isteği olduğunu düşünmüş her zaman içten içe. kafka “ dönüşüm”de gregor samsa’yı babası tarafında fırlatılan bir elmanın öldürmesine izin vererek belki tepesinde dikildiğine inandığı baba figürüne isyan ederken bir yandan da ilk günaha bir atıfta bulunmuştur. jean-louis fournier “ asla kimseyi öldürmedi benim babam” ismini romanına, anlatısına bu ismi annesi yüzünden vermiştir, babasına çok yüklenmemek için.
ben bu öyküleri okurken paulina flores’in de böyle bir dertten mustarip olduğuna ikna oldum. hep gizliden gizliye, bazen de açıkça ortada olmayan, varlığı yokluğu bir baba çıkıp durdu karşıma. ve ne güzel yazmış dedim içimden, ne güzel anlatmış. bu kitabı okumamış olmak ne rezalet!
devamını gör...